Tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Gaziantep, toprakları üzerinde birçok antik kent barındırıyor. Fırat Nehri’nin bereketli kıyılarında yükselen bu kentler, tarih, kültür ve sanatın izlerini günümüze taşıyor. Zeugma, Karkamış ve Dülük gibi antik yerleşimlerle Gaziantep, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da arkeolojik zenginliklerinin merkezlerinden biri. İşte Gaziantep’te bulunan antik kentler…
Belkıs/Zeugma Antik Kenti
Belkıs/Zeugma, Gaziantep’in Nizip ilçesi yakınında, Birecik Barajı kıyısında yedi tepe üzerine kurulmuş bir antik kenttir. M.Ö. 300’de Büyük İskender’in generallerinden Selevkos Nikator tarafından Fırat Nehri kıyısında kurulmuş, Kommagene ve Roma dönemlerinde önemli bir yerleşim olmuştur. Roma döneminde Zeugma adıyla en zengin dönemini yaşamış, ancak M.S. 256’da Sasani Kralı Şapur I’in istilası ve bir depremle büyük zarar görmüştür.
Zeugma, antik İpek Yolu’nun önemli bir durağıydı. Ticaretin merkezi olarak hem kara hem nehir yollarının kesişiminde yer alıyordu. Kentte bulunan 100.000’den fazla mühür baskısı, ticaretin ve haberleşmenin yoğunluğunu kanıtlamaktadır. Roma döneminde askeri ve ticari faaliyetler sayesinde oldukça zenginleşmiş, villalar ve mozaiklerle süslenmiştir.
Zeugma’da bulunan mozaikler, freskler ve heykeller Roma döneminin sanat zenginliğini yansıtır. Mozaiklerde mitolojik ve tiyatro sahneleri işlenmiştir. Evler avlulu bir plana sahip olup, tabanları mozaiklerle, duvarları ise fresklerle süslenmiştir. Kentte, tiyatro, agora, hamam, villalar ve sütunlu caddeler gibi yapılar bulunmaktadır.
1987’de başlayan arkeolojik kazılar, Birecik Barajı’nın inşası nedeniyle hızlandırılmıştır. Poseidon ve Euphrates villaları, mozaikler, freskler ve ünlü Mars heykeli gibi eserler gün yüzüne çıkarılmıştır. Baraj suları altında kalan kentin bir kısmı kurtarılmış, mozaik ve eserler Zeugma Mozaik Müzesi’ne taşındı.
Zeugma’nın büyük bir kısmı halen toprak altındadır. Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi, kentin zengin sanat mirasını sergilemektedir.
Dülük Antik Kenti
Dülük, Gaziantep’in kuzeyinde, antik dönemde ticaret yollarının kesiştiği bir kavşakta yer almıştır. Yaklaşık 600.000 yıllık tarihiyle dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olarak kabul edilir. Keber Tepesi’ndeki kazılarda Alt Paleolitik döneme ait aletler bulunmuş ve bu aletler literatürde “Dülükien” olarak adlandırıldı. Hititler döneminde Teşup Tanrısı’nın merkezi olan Dülük, Roma döneminde Jüpiter Dolikhenos inancıyla Avrupa’ya kadar yayıldı.
Dülük, antik kent ve kutsal alan olarak ikiye ayrılır. Antik kent, Dülük Köyü’nün kuzeyinde, kutsal alan ise Dülük Baba Tepesi’nde yer alır. Dülük ayrıca, yeraltı Mitras Tapınağı ile dikkat çeker. M.S. 1. yüzyılda Tarsus’tan yayılan Mitras inancı, boğa öldürme sahnesiyle Boğa Çağı’nın sonunu simgeler.
Kazılarda ortaya çıkarılan kabartmalar, M.Ö. 1. binyılın başlarında yaşam tarzını, giyim tarzını ve kültürel özellikleri ayrıntılı şekilde yansıtmaktadır.
Karkamış Antik Kenti - Gaziantep
Karkamış Antik Kenti, Gaziantep’in Karkamış ilçesi yakınlarında, Fırat Nehri’nin batı kıyısında, Türkiye-Suriye sınırında yer almaktadır. Yakındoğu Arkeolojisi’nin önemli yerleşimlerinden biri olan kent, Hitit İmparatorluğu’nun M.Ö. 12. yüzyılın başlarındaki çöküşünün ardından kurulan Geç Hitit Krallıkları’nın en güçlülerinden biri olmuştur.
Kazılarda ortaya çıkarılan kabartmalar, M.Ö. 1. binyılın başlarında yaşam tarzını, giyim tarzını ve kültürel özellikleri ayrıntılı şekilde yansıtmaktadır.
Günümüzde, bu kabartmaların büyük bir kısmı Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.