Gaziantep, yalnızca gastronomisiyle değil; binlerce yıllık geçmişiyle Anadolu’nun en önemli kültür merkezlerinden biri. Zeugma, Dülük ve Karkamış antik kentlerinde gün yüzüne çıkarılan eserler, bölgenin köklü uygarlıklar tarihine ışık tutuyor.
Zeugma: Fırat’ın Kıyısındaki Mozaik Şehri
Nizip ilçesi yakınında, Birecik Barajı kıyısında yer alan Belkıs/Zeugma Antik Kenti, M.Ö. 300’de Büyük İskender’in generali Selevkos Nikator tarafından kuruldu.
Başlangıçta Selevkeia Euphrates olarak bilinen kent, Kommagene döneminde gelişti; Roma döneminde ise en parlak dönemini yaşadı.
Roma’nın doğu sınırında önemli bir ticaret merkezi olan Zeugma, İpek Yolu güzergâhı üzerinde bulunuyordu. Buradan geçen ipek, baharat ve değerli taşlar tüccarlara pazarlanıyordu. Kentin arşiv odasında bulunan 100 binden fazla mühür baskısı, Zeugma’nın ticaretteki merkezi rolünü kanıtlıyor.
Kentteki zenginlik, Fırat manzaralı villalara da yansıdı. Tabanları mozaiklerle süslü bu villalarda, Poseidon, Dionysos, Akhilleus, Ariadne gibi mitolojik sahneler işlendi. 1990’lı yıllarda başlayan kurtarma kazılarında ortaya çıkarılan mozaikler, freskler ve özellikle bronz Mars heykeli, bugün Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergileniyor.
Her evin sarnıçlarla beslenen gelişmiş bir su şebekesi bulunması, kanalizasyon sistemleri ve mühendislik örnekleri, Zeugma’nın dönemin en modern kentlerinden biri olduğunu gösteriyor. Bugün kazılar devam ediyor ve Zeugma’nın büyük bölümü hâlâ toprak altında keşfedilmeyi bekliyor.
Dülük: 600 Bin Yıllık Tarih ve Kutsal Alanlar
Gaziantep’in kuzeyindeki Dülük Antik Kenti, dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Keber Tepesi’nde bulunan çakmaktaşı atölyeleri M.Ö. 600 bin yıl öncesine tarihleniyor.
Bu nedenle literatürde “Dülükien” adı verilen taş alet kültürü dünya arkeolojisinde ayrı bir yer tutuyor.
Hitit döneminde baştanrı Teşup’un dini merkezi olan Dülük, Roma döneminde Jüpiter Dolikhenos kültüyle öne çıktı.
Bu inanç Roma ordusu aracılığıyla Avrupa içlerine kadar yayıldı. Dülük’te ayrıca dünyanın en büyük yer altı Mitra Tapınağı bulundu. Boğa öldürme sahnesiyle (Tauroktoni) süslü bu tapınak, Mitra inancının Anadolu’daki en önemli merkezlerinden biri oldu.
Kaya mezarları, mitolojik kabartmalar ve özellikle Medusa başı figürleri, Dülük’ün zengin dini yaşamına işaret ediyor.
Bugün Dülük Baba Tepesi, hem kutsal alan hem de halkın ziyaret ettiği bir mesire yeri konumunda.
Karkamış: Hititlerin Kudretli Başkenti
Gaziantep’in Karkamış ilçesi yakınında, Türkiye-Suriye sınırında yer alan Karkamış Antik Kenti, Geç Hitit Krallıkları’nın en güçlü merkeziydi.
M.Ö. 12. yüzyılda kurulan krallık, uzun süre Yakındoğu’nun siyasi ve kültürel hayatında belirleyici oldu.
Burada yapılan kazılarda ortaya çıkan kabartmalar, M.Ö. 1. bin yılın başındaki günlük yaşamı, giysileri ve inanç sistemlerini gösteriyor. Özellikle savaş sahneleri ve dini ritüellerin işlendiği taş kabartmalar, Hitit sonrası dönemin sanat anlayışına ışık tutuyor.
Bugün büyük bir kısmı Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen bu eserler, Karkamış’ın Yakındoğu arkeolojisindeki önemini gözler önüne seriyor. Kentte mayın temizliği tamamlandı, kazılar yeniden başlatıldı ancak alan şu anda ziyarete kapalı.