Gaziantep, UNESCO tarafından 2015 yılında “Yaratıcı Gastronomi Şehri” ilan edilerek tescillendi ve o günden bu yana gastronomi, sadece kültürel bir zenginlik değil; aynı zamanda turizmden ihracata, istihdamdan ekonomiye kadar kentin en güçlü lokomotiflerinden biri haline geldi.
Gastronominin İstihdama Katkısı
Gaziantep’te işletmelerin neredeyse yarısı gıda ve gastronomi alanında faaliyet gösteriyor.
Şehirde aktif nüfusun önemli bir kısmı bu alanda istihdam ediliyor.
Gastronomi, hem yerel üreticiler hem de sanayi kuruluşları için temel geçim kaynağı haline gelmiş durumda.
Turizmde Rekor Ziyaretçi
2025’in ilk 7 ayında Gaziantep’i ziyaret eden turist sayısı 1 milyonu aştı.
Otellerde konaklayan turistlerin sayısı 600 bini geçerken, günübirlik ziyaretçilerle birlikte bu rakam çok daha yüksek seviyelere ulaştı.
Gastronomi turizmi, kentin ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor.
Coğrafi İşaretlerde Liderlik
Gaziantep, Türkiye’de en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip şehir olma özelliğini sürdürüyor.
Kentte 108 coğrafi işaretli ürün bulunuyor.
Baklava, menengiç kahvesi ve Antep fıstığı gibi ürünler sadece ulusal değil, uluslararası düzeyde de tescillenerek marka değerini artırıyor.
Avrupa’ya Açılan Lezzetler
Antep Baklavası ve diğer coğrafi işaretli ürünler, Avrupa Birliği tarafından da tescillendi.
Bu durum, ürünlerin ihracatta daha güçlü bir konum elde etmesini sağladı.
Gaziantep’in lezzetleri artık dünya sofralarında daha fazla yer buluyor.
Festival Ve Kültürel Etkinlikler
Kentte düzenlenen gastronomi festivalleri, hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Antep fıstığı ve yöresel yemekler, bu etkinliklerde tanıtılarak şehrin kültürel mirasına ekonomik değer kazandırıyor.
500’den Fazla Tariflik Mutfak Mirası
Gaziantep mutfağı, 500’ün üzerinde yemek çeşidiyle Türkiye’nin en zengin mutfaklarından biri.
Kebaplardan yoğurtlu yemeklere, çorbalardan tatlılara kadar geniş yelpazesiyle hem kültür hem de ekonomi açısından önemli bir değer yaratıyor.