Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada Özpolat, Türkiye’de yaklaşık 2,3 milyon çocuk işçi bulunduğunu, her yıl yüzlerce çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini hatırlattı. İSİG verilerine göre son 12 yılda en az 770 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi, son iki yılda ise 15 çocuk çalışırken hayatını kaybetti, yüzlercesi iş kazası geçirdi.
Hırsızlık ilk sırada
Özpolat, TÜİK’in “Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk” istatistiklerinden dikkat çeken verileri paylaştı. Rapora göre toplam olay sayısı 612 bin 651’e yükselerek yüzde 9,8 arttı. Bu olayların 202 bin 785’i suça sürüklenen çocuklardan oluştu ve son 9 yılda yüzde 51,5 artış yaşandı.
En yaygın suçlarda yaralama yüzde 40,4, hırsızlık yüzde 16,6, uyuşturucu suçları yüzde 8,2 oranıyla öne çıktı. Özellikle uyuşturucu maddelerle ilgili suçlarda son 9 yılda yaşanan yüzde 119,5’lik artış dikkat çekti.
Mağdur çocuk sayısı ise 279 bin 620’ye yükseldi; bunların yüzde 55,3’ü yaralama mağduru oldu. Özpolat, “Cinayet suçuna karışan çocuk sayısı 9 yılda yüzde 131 arttı, sayı 1.270’e çıktı. Bu tablo çocuk suçluluğunun hem yaygınlaştığını hem de ağırlaştığını gösteriyor” dedi.
Mülteci çocuklar büyük risk altında
Özpolat, çocukların suça sürüklenmesinde yoksulluk, eğitimden kopma, aile içi şiddet ve göç gibi faktörlerin belirleyici olduğunu vurguladı. TÜİK verilerine göre suça sürüklenen çocukların büyük bölümünün 15-17 yaş grubunda olduğunu, bu yaşlarda okul terk oranlarının yüksek olmasının riskleri artırdığını kaydetti.
“Göç nedeniyle ailelerin dağılması, çocukları suça açık hale getiriyor. Göçmen kaçakçılığı gibi suçlarda mağduriyet oranının yüzde 9,5’e yükselmesi, mülteci çocukların daha büyük bir risk altında olduğunu ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Ne yapılmalı?
Özpolat, çocuk suçluluğunun azaltılması için şu önerileri sıraladı:
-
Eğitim ve sosyal destek programları güçlendirilmeli. Uyuşturucu farkındalığı ve akran eğitimi gibi okul temelli önleme programları yaygınlaştırılmalı.
-
Çocuk dostu kent yaklaşımı benimsenmeli. Parklar, spor tesisleri ve güvenli sosyal alanlar artırılarak çocukların kültürel ve sosyal hayata katılımı desteklenmeli.
-
Ceza yerine rehabilitasyon odaklı sistem kurulmalı. Suça sürüklenen çocuklar için psikolojik destek ve eğitim merkezleri yaygınlaştırılmalı.
Özpolat, açıklamasını “Çocukların suça değil, eğitime ve güvenli yaşama erişim hakkı için mücadelemiz sürecek” sözleriyle tamamladı.




