O Tarihten Sonra Mecburi Olacak! O Tarihten Sonra Mecburi Olacak!

Terör örgütü PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği kongrede önemli kararlar aldığını duyurdu. Kongrenin, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı silah bırakma çağrısı doğrultusunda toplandığı ifade edildi. Yapılan açıklamada, alınan kararların ve belgelerin kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşılacağı belirtildi.

DEM Parti, gelişmelerin ardından yazılı bir açıklama yayımladı. Parti tarafından paylaşılan 8 maddelik bildiride, çatışma döneminin sonlanması ve demokratik çözüm sürecinin başlaması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, "PKK’nin kongre kararlarıyla, yarım asrı bulan çatışmalı süreçte yeni bir dönemin eşiğine gelinmiştir. Bu gelişme, yüzyıllardır özlemi duyulan barışın ve demokratik siyasetin bu topraklarda yeniden yeşermesi için tarihi bir adımdır" ifadelerine yer verildi.

Sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ise gündemin seyrini değiştiren bir etki yarattı. DEM Parti ise açıklamasını “Barışın ve kardeşliğin ışığını bu topraklara mutlaka getireceğiz” sözleriyle tamamladı.

DEM Parti'den Açıklama

DEM Parti'nin açıklaması şöyle:

"Bugün Türkiye yakın tarihinin en önemli, en kritik eşiklerinden birine dair tarihi bir tanıklık içindeyiz.

1. PKK’nin tarihi kongre kararlarıyla birlikte elli yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Bu adım, kadim topraklarımızın bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesinin ve gelişmesinin bir adımıdır.

2. Öncelikle, uzun süreli çatışmalı süreçte yaşamlarını yitiren tüm insanlarımızı derin bir hürmetle anıyoruz. Acının rengi, dili ve kimliğinin olmadığını onlarca yıllık acı tecrübe hepimize göstermiştir. Bugün Türk’ün, Kürt’ün, Çerkez’in, Arap’ın, Alevi’nin, Sünni’nin, bütün kimlik ve inançların gözyaşları aynı denizde buluşmuştur. Ortak kederimizi yüreğimizde taşıyoruz; tüm yitirdiklerimizin anısını kutsal bir emanet olarak koruyacağız ve ortak geleceğimizi inşa edeceğiz.

3. Şimdi, ortak ve eşit yaşam iradesini her şeyin önüne koyma vaktidir. Demokratik bir topluma, özgür siyasete, evrensel hukuka derinden inanma, demokratikleşme için çalışma ve adımlar atma dönemidir. Artık hiçbir genç ne dağda ne şehirde toprağa düşmesin. Bu ülkede bundan böyle inkarın ve silahların değil siyasetin, öfkenin değil demokratik ve toplumsal uzlaşının, ayrılığın değil birlikte ve eşit yaşamın sesi yükselsin.

4. Onurlu bir barış ve demokratik çözüm yolunda yeni bir sayfa açılıyor. DEM Parti olarak bu tarihi dönüm noktasından sonra, Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesi için başta TBMM olmak üzere tüm demokratik siyaset kurumlarının sorumluluk almasının gerekliliğine inanıyoruz.

Şimdi demokrasinin ve adaletin sesi yükselmelidir. Toplumsal barışın inşası için Meclis’in önünde duran tarihsel görev, hiçbir siyasi hesabın gölgesinde kalamayacak kadar mukaddestir. Bu tarihî adımı kalıcı barışa dönüştürecek yasal-kurumsal zemini birlikte kurmak, şu an en temel sorumluluğumuzdur.

5. Bu tarihi anda, Türkiye’nin demokratik geleceğini kurma fırsatını başarıya ulaştırmak için yürütme erkinin de tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi barışın güvencesi olacaktır.

6. Bu sürecin gelişmesinde tarihi bir sorumluluk üstlenen Sayın Abdullah Öcalan’a; barışın bedelini canlarıyla, evlatlarıyla, gözyaşlarıyla ödeyen Türkiye halklarına; çözüm iradesine destek sunan Sayın Devlet Bahçeli’ye ve bu iradeye sahip çıkan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a ve sürece olumlu yaklaşan ana muhalefet lideri Sayın Özgür Özel olmak üzere tüm muhalefet liderlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Bu sürecin başarıya ulaşması için siyasi kurumlarımıza, sivil toplum örgütlerimize ve en önemlisi 85 milyon yurttaşımızın her birine barışı koruma, inşa etme ve geleceği bugünden kazanma görevi düşmektedir. İstiyoruz ki Türkiye’nin barışı Ortadoğu’ya umut, dünyaya ilham olsun.

7. DEM Parti olarak, Mezopotamya ve Anadolu halklarına kutsal bir söz veriyoruz: Gerçekle yüzleşmekten, adaleti tesis etmekten kaçmayacağız; kaybettiklerimizin ruhunu incitecek hiçbir adıma, süreci zedeleyecek hiçbir söyleme, barışın yolunu kesecek hiçbir eyleme asla izin vermeyeceğiz. Eşit yurttaşlığın, demokratik siyasetin ve barışın yılmaz savunucuları ve taşıyıcıları olacağız.

8. Bugün bir yandan büyük bir umudun, bir yandan da tarihin yüklediği derin bir sorumluluğun ağırlığını taşıyoruz. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu irade beyanımızı, ömrünü barışa ve halkların kardeşliğine adamış, yüreği hep ezilenlerin yanında atmış sevgili yol arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder’i bir kez daha anarak tamamlıyoruz.

Barışın ve kardeşliğin ışığını bu topraklara mutlaka getireceğiz."

Kaynak: Haber Merkezi