Türkiye’den Bulgaristan’a ihraç edilen Antep fıstığı ihracatında tehlikeli düzeyde aflatoksin tespit edilince ürünün Avrupa pazarına girişi engellendi. Avrupa Komisyonu Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF), Bulgaristan gümrüğünde yapılan kontrollerde Türkiye menşeli kabuklu fıstıklarda “potansiyel olarak ciddi” sağlık tehdidi belirlendiğini duyurdu. Gelişme, Antep fıstığında üretimden depolamaya kadar saklama koşulları ve denetim eksikliklerini yeniden gündeme taşıdı. Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Ziraat Yüksek Mühendisi ve Nizip Belediye Meclis Üyesi Cindo Bozkaya, “Antep fıstığının saklama koşullarıyla ilgili ciddi sorunlar yaşanıyor. Lisanslı depoculuk yeterince önemsenmediği için laboratuvar kontrolleri çoğu zaman yapılmıyor” dedi.
Saklama Koşullarında Ciddi Sorunlar Var
Saklama koşullarında ciddi sorunların olduğunu söyleyen Bozkaya, “Antep fıstığının saklama koşullarıyla ilgili ciddi sorunlar yaşanıyor. Lisanslı depoculuk yeterince önemsenmediği için gönderim öncesinde laboratuvar kontrolleri de çoğu zaman yapılmıyor. Firmalarda üretim daha çok merdiven altı demeyelim ama ona yakın ortamlarda sürdürülüyor. Sürece profesyonelce yaklaşılmadığı için nemli ortamlarda saklanan fıstıkta aflatoksin oluşuyor ve bu durum ciddi sorunlara yol açıyor.” diye konuştu.
Profesyonel Denetim Şart
Bozkaya, “Önlem alınabilmesi için işin daha profesyonel şekilde yürütülmesi gerekiyor. Fıstık üretim bandından çıktıktan sonra nem koşullarının tekrar kontrol edilmesi lazım. O anda nem oranına dikkat edilse ve depolama koşullarına özen gösterilse sorun yaşanmaz. Depolarda nem oranlarının düzenli ölçülmesi ve buna uygun cihazların bulunması şart. Ancak bu yapılmadığı için bizde genelde kabaca üretim yapılıyor. Yani fıstık merdiven altı diyebileceğimiz ortamlarda kavruluyor, ardından bir kenarda bekletiliyor. Ürün birkaç gün nemli bir ortamda kaldığında ise aflatoksin oluşmaya başlıyor.” şeklinde konuştu.
Üretimden Gümrüğe O süreç Çok Önemli
Antep Fıstığının ilk aşamasından son aşamasına kadar geçen sürede çok dikkat edilmesi gerektiğini belirten Bozkaya, “Üretimden gümrüğe kadar geçen sürece çok dikkat edilmesi gerekiyor. Bu sürecin her aşamasında koşulların düzgün şekilde sağlanması lazım. Avrupa ülkelerinde belirli dozaj sınırları var. Örneğin 0,5’e kadar aflatoksin oranı kabul ediliyor, ancak bu seviyenin üzerine çıktığında Avrupa’ya satış yapılamıyor. Ürün gümrükten döndüğünde ise genellikle 3. dünya ülkelerine yönlendiriliyor. Bu ülkelerde 2 veya 3 seviyesine kadar oranlar kabul edilebiliyor. Eğer oran çok yüksekse, işte o zaman ciddi handikaplar yaşanıyor.” ifadelerine yer verdi.
Sağlığı Düşünen Yok
Bozkaya, “Geçen yıl bazı satıcıların ‘elimde bu tür ürünler var, tatlıcılara veya marketlere verebilir miyiz?’ diyerek piyasayı yokladığı duyulmuştu. Biz böyle şeylerden kesinlikle uzak durmaya çalışıyoruz. Fakat maalesef bunlar gerçek. Ürün iade edildiğinde aslında imha edilmesi gerekirken iç piyasaya sürülebiliyor. Burada bir kontrol olmadığı için, ürünü gönderen kişi zararını çıkarmaya çalışıyor. Kimsenin de sağlığı düşünülmüyor.” dedi.