Anoreksiya nervoza, bireyin aşırı zayıf olmasına rağmen kilo alma korkusuyla yemek yemekten kaçınmasıyla ortaya çıkan ciddi bir yeme bozukluğudur. Bu hastalık sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal etkilerle de bireyin yaşam kalitesini derinden sarsar. Genellikle ergenlik döneminde başlayan anoreksiya, kadınlarda daha yaygın görülmekle birlikte her yaştan bireyde görülebilir.
Anoreksiya Belirtileri Nelerdir?
Anoreksiya nervozanın belirtileri hem fiziksel hem de zihinsel düzeyde kendini gösterir. Aşırı kilo kaybı, yeme davranışlarında ciddi kısıtlamalar, yoğun egzersiz yapma, adet düzensizlikleri, saç dökülmesi, cilt kuruluğu, soğuk hissetme gibi belirtiler hastalığın seyrini işaret eder.
İşte Anoreksiya Belirtileri
Ani ve aşırı kilo kaybı
Yeme miktarını ciddi şekilde azaltma
Aç olduğu halde yemekten kaçınma
Kalori ve yağ içeriğine takıntılı şekilde odaklanma
Sürekli kilo kontrolü yapma (sık sık tartılma)
Ayna karşısında beden algısında bozulma
Kilo vermek için aşırı egzersiz yapma
Adet düzensizliği veya tamamen kesilmesi (amenore)
Sürekli üşüme hissi ve düşük vücut ısısı
Saç dökülmesi ve ciltte kuruluk
Kas zayıflığı ve halsizlik
Kabızlık ve mide rahatsızlıkları
Sosyal ortamlardan geri çekilme
Yemeğe karşı kaygı veya kaçınma
Depresyon, anksiyete ve sinirlilik hali
Düşük tansiyon ve baş dönmesi
Tırnaklarda kırılganlık, ciltte sararma
Parmak uçlarında mavimsi renk değişimi
Uykusuzluk ve yorgunluk
Vücutta ince tüy oluşumu (lanugo)
Kusma alışkanlığı (bazı vakalarda)
İştah bastırıcı, müshil veya diüretik kullanım eğilimi
Nedenleri Çok Yönlü: Sadece Diyet Değil
Uzmanlar anoreksiya nervozanın oluşumunda tek bir neden olmadığını, genetik yatkınlık, kişilik özellikleri, aile yapısı, toplumsal baskılar, travmalar ve beyin kimyasındaki dengesizliklerin birlikte rol oynadığını vurguluyor. Özellikle mükemmeliyetçilik, düşük benlik saygısı, katı düşünme kalıpları olan bireylerde risk daha yüksek. Medya ve sosyal medya etkisiyle idealize edilen “zayıf beden algısı” da hastalığın yayılmasında büyük pay sahibi.
Vücudu ve Zihni Tahrip Ediyor
Anoreksiya nervoza tedavi edilmediğinde hayati tehlike yaratabilecek düzeyde komplikasyonlara yol açabilir. Elektrolit dengesizlikleri, kalp ritim bozuklukları, böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları, osteoporoz, hormonal dengesizlikler ve bağışıklık sisteminin zayıflaması bu komplikasyonlar arasında yer alır. Ayrıca bilişsel işlevlerde bozulma, depresyon, anksiyete ve intihar riski de artış gösterir.
Anoreksiya Tanısı Nasıl Konur?
Tanı sürecinde fiziksel muayene, laboratuvar testleri, psikolojik değerlendirme ve görüntüleme yöntemleri bir arada kullanılır. Kilo, tansiyon, nabız gibi yaşam belirtileri ölçülür; kan tahlilleri ve elektrokardiyogram gibi testlerle vücut sistemlerinin durumu kontrol edilir. Psikolojik değerlendirmelerde ise bireyin yeme alışkanlıkları, beden algısı ve duygusal durumu incelenir.
Tedavi Süreci: Çok Disiplinli Yaklaşım Şart
Anoreksiya nervoza tedavisinde sadece kilo alımı değil, sağlıksız düşünce kalıplarının ve yeme davranışlarının da değiştirilmesi hedeflenir. Tedavi; doktor, psikolog, diyetisyen ve ailenin iş birliğiyle yürütülür. Gerekli durumlarda hastaneye yatış, psikoterapi ve ilaç tedavisi devreye alınır. Tedavi sürecinin bireye özel planlanması ve uzun vadede sürdürülebilir olması hayati önem taşır.
Nasıl Önlenebilir?
Anoreksiya nervozayı tamamen önlemek her zaman mümkün olmasa da, erken farkındalık ve sağlıklı iletişim önemli bir koruyucu faktördür. Çocuklara sağlıklı beden algısı kazandırmak, aile içi destekleyici tutumlar geliştirmek, öğretmenlerin bilinçlendirilmesi, medya okuryazarlığının artırılması, duygusal dayanıklılığın güçlendirilmesi ve profesyonel destek sunulması anoreksiya gelişimini önlemede etkili adımlar olabilir.