Yapay zekâ devrimi, iş dünyasının dengelerini kökten değiştirirken kariyer planlaması yapan milyonlarca genç için kritik sorular da beraberinde geliyor. 2025 yılının sonuna yaklaşılırken ve yeni akademik dönem hazırlıkları sürerken, “Yapay zekânın yok edemeyeceği meslekler hangileri?” sorusu en çok tartışılan başlıklar arasında yer alıyor.
Bu tartışmalara yön veren açıklamalardan biri, teknoloji dünyasının en etkili isimleri arasında gösterilen OpenAI CEO’su Sam Altman’dan geldi. Altman, gençlerin kariyer planlaması yaparken uzak durması gereken alanları ve otomasyona direnebilecek meslek gruplarını kamuoyuyla paylaştı.
“İlk gidecek meslekler”
Katıldığı son mülakatta otomasyonun en hızlı etkileyeceği sektörleri açıkça dile getiren Sam Altman, telefonla satış ve teknik müşteri destek hizmetlerinin kısa sürede geçerliliğini yitireceğini söyledi. Altman’a göre yapay zekâ, bu alanlarda insanlara kıyasla daha hızlı, daha düşük maliyetli ve daha verimli çözümler sunabiliyor.
Şirketlerin bu dönüşümü fiilen başlattığını vurgulayan Altman’ın değerlendirmeleri, sektör verileriyle de örtüşüyor. Salesforce tarafından paylaşılan verilere göre, müşteri taleplerinin yaklaşık üçte biri hâlihazırda botlar tarafından yanıtlanıyor. Bu oranın 2027 yılına kadar yüzde 50’nin üzerine çıkması bekleniyor.
Yapay zekâya direnecek meslekler
Elon Musk gibi bazı teknoloji liderlerinin “Yapay zekâ doktorları ve avukatları bile geride bırakacak” yönündeki sert yorumlarının aksine, Sam Altman daha dengeli bir tablo çiziyor. Altman’a göre otomasyona karşı direnç gösterebilecek meslekler, belirli insani nitelikleri barındırmak zorunda.
Derin empati gerektiren sağlık ve psikoloji alanları, standart dışı durumlarda klinik yargı ve karmaşık karar alma süreçleri ile insan ilişkileri ve ekip yönetimi gibi alanlar, yapay zekânın kısa vadede ikame edemeyeceği meslek grupları arasında gösteriliyor.
Ayakta kalacak üç temel alan
İstihdamın geleceğine ilişkin değerlendirmelerde Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in görüşleri de Altman’la benzerlik gösteriyor. Gates’e göre yapay zekâ ile iş birliği içinde çalışabilen bazı sektörler yalnızca ayakta kalmakla kalmayacak, aynı zamanda güçlenecek.
Bu alanların başında yazılım ve programlama geliyor. Yapay zekâ kod üretebilse de, kritik sistemlerin mimarisi, güvenliği ve etik denetimi hâlâ insan uzmanlığına ihtiyaç duyuyor. Biyoloji ve tıp alanında ise yeni virüslerle mücadele, kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri ve biyolojik karmaşıklığın yorumlanması insan faktörünü vazgeçilmez kılıyor. Enerji ve sürdürülebilirlik alanları da yeşil hidrojen, karbon yakalama ve iklim kriziyle mücadele gibi başlıklarda yaratıcı insan inovasyonuna duyulan ihtiyacın arttığı sektörler arasında yer alıyor.
Güvenlik riskleri de artıyor
Sam Altman, yapay zekâdaki ilerlemenin yalnızca istihdamı değil, küresel güvenliği de doğrudan etkilediğine dikkat çekiyor. Özellikle yapay zekânın biyolojik silah geliştirme potansiyeli ve gerçeğinden ayırt edilmesi zor sahte içeriklerin üretimi, önümüzdeki yılların en ciddi tehditleri arasında gösteriliyor.
Altman’a göre bu nedenle yapay zekâ çağında başarılı olmak, yalnızca teknik becerilere değil, etik, insan odaklı düşünme ve karmaşık problemleri yorumlama yeteneğine de sahip olmayı gerektiriyor.




