Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında kamu işçilerinin beklediği kamu çerçeve protokolünü, Gaziantep’teki işçi kıyımlarını ve Queen Tarım’da sendikal hakları için direnen işçileri gündeme getirdi.
Sendikalar Susuyor, Hükümet Ortada Yok
Kamu işçilerinin günlerdir “Toplu sözleşmeler nerede?” diye sorduğunu hatırlatan Karaca, “Yasal süre dolmak üzere, işçi bekliyor, sendikalar susuyor, hükümet ortada yok. Bu neyin sessizliği? Bu neyin planı?” diye sordu. Kamu işçilerinin oyalandığında dikkat çeken Karaca “Hükümetin bu süreçteki hedefi açık: Kamu çalışanlarını yokuş yukarı koşturmak. İşçinin sırtına enflasyon yükünü bindir, toplu pazarlığı geciktir, sonra da ‘fedakârlık’ iste! Bu, toplu sözleşme değil, ücret gaspının planlamasıdır! Bu bir politik tercih.” dedi.
Neden Üyelerini Sürece Katmıyor?
Kamu işçilerinin iktidarın bu tutumuna karşı sendikalarının neden sustuğunu da sorduğunu ifade eden Karaca Bu kadar hayati bir süreçte yetkili sendikalar neden kamuoyunu bilgilendirmiyor? Neden üyelerini sürece katmıyor? Yetkili sendikalar kamu işçisini açlığa mahkum eden düzenin ortakları haline gelmiş durumda. Sendikalar sadece sessizliğe bürünmüyor, aynı zamanda işverenin söylemini yineliyor. İşçiye, ‘sabırlı olun’ diyor.” diyerek sendikaların tutumunu eleştirdi.
Grev Hakkı Anayasal Güvenceye Kavuşturulsun
Emek Partisi olarak bu çağrı yaptıklarını belirten Karaca “Kamu Çerçeve Protokolü derhal açıklansın! Toplu sözleşme süreci tüm sendikaların ve işçi temsilcilerinin katılımına açık hale getirilsin! Ücretler yoksulluk sınırı altında kalmayacak şekilde yeniden düzenlensin! Grev hakkı anayasal güvenceye kavuşturulsun, fiili engellemelere son verilsin!” dedi.
Antep’te İşçi Kıyımı Yaşandı
Gaziantep’te son bir ayda binlerce işçinin işten çıkartıldığını ifade eden Karaca, Antep’te işsizlik dalgasının büyüdüğünü söyleyerek büyük fabrikalarda yaşanan örnekleri aktardı. Karaca fabrika sahiplerinin “küçülmeye gidiyoruz” diyerek işçi çıkardığını ardından İŞKUR üzerinden bedava işçi aldığını ifade etti. Maaşların geç yatırılmasının da olağanlaştırılmaya çalışıldığını vurgulayan EMEP Milletvekili diğer yandan da “iflas ettik” bahanesiyle ortadan kaybolan patronlar furyasının sürdüğünü anlattı. Sağlamcılar Orman Ürünleri, Karacahan Halı ve National Halı fabrikasında çalışan yüzlerce işçinin hiçbir alacağını alamadığını ve muhatap da bulamadıklarını aktardı.
İşçilere Baskı Yapılıyor
Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde aynı anda hem yoğun bir işsizlik hem aşırı mesailer yaşandığını ifade eden Karaca “Fabrikalarda daha az işçiyle daha fazla üretim yapılmak isteniyor. İşçilere daha fazla makineye bakmaları için bin bir türlü baskı yapılıyor. Bu aynı zamanda iş güvenliği ve işçi sağlığı için büyük bir tehdit. Bu kıyımı durdurmanın tek yolu Başpınar işçilerinin birlikte hareket etmesi, birlikte direnmesidir.” dedi.
Başka Sendikaya İşçileri Üye Yapmaya Zorluyor
İzmir Dikili’de Queen Tarım adlı Danimarkalı şirkette çalışan kadınların; günde 12 saat zehir solumamak ve sakat kalmamak için sendikalaştığını belirten Karaca “Patron, iş hukukunun patronlara verdiği bütün rahatlığa dayanarak DİSK’e bağlı BTO-Sen’i işyerinden çıkarmak için her şeyi yaptı! Kadın işçileri eşleri, aileleri, çocukları üzerinden silahla tehdit bile ettirdi! Sendikanın yetkisine keyfi şekilde itiraz etti, temsilcisini işten attı. Şimdi bir başka sendikaya işçileri üye yapmaya zorluyor.
Her Cümlede Vedat Işıkhan’ı Teşhir Edeceğiz
Tarlada ter döküp emeğinin hakkını isteyen kadınlara kurşunla cevap veren Queen Tarım patronu, başvurulara rağmen bir denetçi bile göndermeyen Çalışma Bakanlığına ve onun temsil ettiği sermaye iktidarına güveniyor. Sendikalaşma hakkının sermayenin keyfine bırakıldığı bu ülkede, sendikalaşma hakkından söz ettiği her cümlede Vedat Işıkhan’ı teşhir edeceğiz. Queen tarım işçilerinin yanındayız.” dedi.
Sizin Kutsalınız Aile Değil Sermaye
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Uluslararası Aile Forumu'nda kürsüdeki, “2026-2035’i aile ve nüfus 10 yılı ilan ettik” sözlerine değinen Karaca, “Kürtajı cinayet saydı, LGBT’lere karşı nefret söylemini tekrarladı. Erdoğan’ın kürsüsünde hamaset var, düşmanlık var, sermaye planı var ama kadınların, çocukların, gençlerin yaşadığı hiçbir gerçek sorun yok. Var olan tek şey: nüfus artışı! Sermayeye ucuz emek gücü arzı. Sizin kutsalınız sermaye çıkarı” sözleriyle cevap verdi.
Genç Kadınlarda İşsizlik Oranı %46,9
Kadınların 6,6 milyonunun kayıtlı ve tam zamanlı işte olduğunu, genç kadınlarda işsizlik oranının %46,9 olduğunu ifade eden Karaca “Bu koşullarda kadınlara ‘üç çocuk doğur’ diyorsunuz. Hangi maaşla, hangi kreşle, hangi güvenceyle?” sorularıyla Antep’te hamile olduğu için çalıştığı kreşten atılan Büşra Gülten’i örnek verdi.
Kadınlara biçilen hayatın yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik, şiddet ve hatta ölüm demek olduğunu ifade eden Karaca “Biz bu hayatı kabul etmiyoruz! 2025 yılını ‘aile yılı’ ilan ettiniz. Yetmedi, 10 yıla çıkardınız. Biz de mücadelemizi büyütüyoruz! Çünkü biz kadınlar; güvenceli iş, ücretsiz kreş, eşit ücret, yaşam hakkı istiyoruz. Ve bu ülkenin dört bir yanında bu hayatı biz kuracağız!” dedi.