CHP’li Meclis Üyesi Ersin Atar, Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz hakkında verilen takipsizlik kararının ardından dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kararın “hukuki değil, siyasi” olduğunu savunan Atar, “Bu karar AK Parti’ye geçiş sürecini hızlandırmak için yazıldı” dedi.
Atar, savcılık kararının ardından yaptığı açıklamada, ‘’Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Şehitkamil Belediye başkanı hakkında takipsizlik kararı verilmiştir. Takipsizlik kararı incelendiğinde, kararın alelacele yazıldığı ve hukukilikten uzak olduğu görülmektedir. Esasen, kararın alelacele yazılmasının yegane sebebi, Umut Yılmaz’ın AKP’ye geçişini hızlandırmak ve bunun için de “temiz kağıdına” ihtiyaç duyulmasıdır. Takipsizlik kararı incelendiğinde; belediyenin hemen hemen tüm alımlarında usulsüzlük olduğu, açık ihale ile gerçekleştirilmesi gereken mal/hizmet alımlarının doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirildiği açıkça vurgulanmış, ancak Umut Yılmaz’ın bu mal/hizmet alımlarında dahlinin olmadığı belirtilmiştir. Bu noktada, Beykoz Belediye başkanı aynı iddialarla tutuklanırken, Umut Yılmaz’ın aklanması, AKP’lilere başka CHP’lilere başka hukuk uygulandığını açıkça ortaya koymuştur. Kısaca, Şehitkamil Belediyesi’ndeki alım ve ihalelerde belediye başkanının dahli yok, ancak Beykoz Belediyesi’nde var’’ dedi.
Atar Usulsüzlükler Sıraladı
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararında belirtilen usulsüzlükler ise şu şekildedir ‘’diyen Atar’’ 1. Umut Yılmaz’ın çocukluk arkadaşı seçimden yaklaşık bir ay sonra şirket kurup, belediyeye 3.058.200 TL bedelli fatura kesti. Ancak, bu şirketin aktif ticaret yaptığına ilişkin tespitin olmadığı, adreste şirketin bulunmadığı, faturaların "muhtelif malzeme bakım onarım" adı altında kesildiği, bu faturalarda ne alındığının belli olmadığı, yaklaşık maliyetin olmadığı şeklinde usulsüzlüklerin bulunduğu.
2. Mal/hizmet alımlarının doğrudan teminle yapılmaması gerekirken doğrudan temin ile alınması sebebiyle yüksek yargı kararları doğrultusunda doğrudan temin ile mal alımının bir ihale usulü olmadığı bu alımlarda harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle bu malzemelerin ihale yoluyla temini durumunda katılacak kişilerin mağduriyetine sebebiyet vermeleri nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunun oluşacağının değerlendirildiği.
3. Bu alımların tamamının 15 Temmuz etkinliği kapsamında ödemelerinin yapıldığı, soruşturma dosyamızda bu alımların 15 Temmuz etkinlikleri kapsamında tüketilmeyip muhtelif zamanlarda alındığı ancak 15 Temmuz da tüketilmiş gibi faturalandırılıp ödemesinin yapıldığı,
4. Güneş enerji paneli sistemine ilişkin N.Ö.’den M.K. isimli şahsın aracılığıyla F.A.'ya 25 bin dolar verildiği iddiasına ilişkin, evrakın işbu soruşturma dosyasının nihayete ermesi, Mehmet Kaya isimli şahsın ise henüz temin edilememiş olması sebebiyle tefrik edilerek Başsavcılığımızın 2025/45336 sırasına kaydedildiği.
Savcılık Makamının bu tespitleri de, Şehitkamil Belediyesi’nin yönetilemediğini ve hemen hemen tüm mal/hizmet alımlarının usulüne aykırı yapıldığını ortaya koymaktadır. Sürecin başından itibaren, “Şehitkamil Belediyesi iyi yönetilemiyor, her alımı şaibeli” derken, ne kadar haklı olduğum, Savcılık Makamınca da teyit edilmiştir.
Savcılık Makamı, araç kiralama ihalesi, temizlik işleri ihalesi, asfalt ihalesi vb. ihalaler yönünden tespitte bulunmamıştır. Bu husus da göstermektedir ki, bu ihaleler sebebiyle soruşturma yürütülmektedir. Ben de, önümüzdeki günlerde Savcılık Makamı tarafından değerlendirilmeyen hususlarla ilgili delilleri ayrıca sunacağım. Yine, Umut Yılmaz hakkında verilen takipsizlik kararına da, kararın hukuki değil, siyasi olduğu gerekçesiyle ayrıntılı bir dilekçeyle itiraz edeceğim.
Şehitkamil Halkının hakkını kimseye yedirmeyeceğim. Şehitkamil Belediyesi’ndeki usulsüzlükler ilgili de sonuna kadar mücadele edeceğim’’ ifadelerini kullandı.