Tatlı, acı, ekşi ve tuzlu temel tatlarına yeni bir tat ekleniyor. Tadı normalden farklı ama lezzetli olan bir şeyi hiç tattınız mı? Bu tat umamidir. Kelime Japonca'da "hoş tat" anlamına geliyor ve Profesör Kikunae Ikeda tarafından seçildi. Uzun yıllardır insan anatomisinde dört temel tat olduğuna inanılıyordu. Gıda dünyasındaki keşif ve deneyler sonucunda beşinci bir lezzetin olduğu ortaya çıktı.

Umami nasıl görünür?

Bilim insanları yıllardır umaminin gerçek bir tat olup olmadığı üzerinde çalışıyorlar. 1985 yılında ilk Uluslararası Umami Sempozyumu Hawaii'de düzenlendi. Umami ilk kez resmi olarak nükleotidlerin ve glutamatın tadını tanımlamak için kullanıldı. Umaminin bir karşılığı olmasa da uzun süre ağızda kalan ve dili kaplayan ağız sulandıran bir his olarak biliniyor. Umami ilk olarak 1908 yılında Tokyo Imperial Üniversitesi'nden Profesör Kikunae Ikeda tarafından keşfedildi.

Umami'nin tadı nasıldır?

Dilin yüzeyinde 3 adet dil keseciği bulunur. Bu kabarcıkların tadı alınabilir. Bu nesneler tüketilen yiyecek ve içeceğe göre tatlı, tuzlu, acı, ekşi ve umami tatlarını beyne iletir. Umami aynı zamanda bir tat olarak da kabul edilir çünkü onu farklılaştıran farklı tat sinirleri vardır. Umami, dilde bulanıklık hissi bırakan ve ağızda kalan hoş bir tat olarak da bilinir.

Hangi yiyecekler umami içerir?

Aslında günlük hayatımızda yediğimiz, içtiğimiz pek çok şey umami içeriyor. Yeşil çay ağızda ve boğazda hafif bir tat bırakır ve umami lezzetini veren besinlerden biridir. Soya sosu ve kurutulmuş domates de umami lezzetini veren besinler arasındadır. Özellikle günlük hayatta sıklıkla tüketilen balık, kabuklu deniz ürünleri, fermente gıdalar, patates, kuşkonmaz, salamura etler, hamsi, deniz fasulyesi, deniz yosunu, Parmesan peyniri ve yıllandırılmış ürünlerin hepsi umami tadındadır. Umami yemeğiyle ilk tanışmamız anne sütü oldu. Artık biliyorsunuz ki acı olmayan, tatlı olmayan, tuzlu olmayan, ekşi olmayan ama tadı sizin hoşunuza giden yiyeceklerin hepsinde umami vardır.

Editör: Haber Merkezi