GASKİ Genel Müdürü Hüseyin Sönmezler, artan kuraklık tehdidine dikkat çekerek su tasarrufu çağrısında bulundu. Kuraklık gerçeğinin artık görmezden gelinemeyeceğini belirten Sönmezler, “Biz 130 kilometreden su getiriyoruz, kalitesini iyileştiriyoruz, klorluyoruz, kimyasal katıyoruz. Ardından insan tüketimine uygun hale getirip yönetmeliklere göre kullanıma sunuyoruz. Bu yüzden diyorum ki: çim sulamayalım. Çok fazla su isteyen bitkileri sulamamalıyız.” dedi.
Ülke genelinde yağışların azaldığını ve birçok bölgede su kesintilerinin yaşandığını hatırlatan Sönmezler, ekim ayında Gaziantep’te hiç yağış alınmadığını vurguladı. “Bakın ekim ayında bir yağış almadık. Ekim ayının sonuna kadar da görünmüyor. Kuraklık gerçeğiyle yüzleşerek bazı noktalarda değişiklik yapılması gerekiyor. Öncelikle, artık hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Yaz aylarında, hatta şimdi bile en çok konuşulan konu kuraklık. Bu sadece insani tüketim açısından değil, tarımsal sulama açısından da çok önemli. Artık yeni koşullara alışıp buna göre değerlendirmeler yapmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Sönmezler, “kuru peyzaj döneminin” başlatılmasının zorunlu olduğunu vurgulayarak tüm kurumlara bu konuda ortak hareket etme çağrısında bulundu.
Kuru Peyzaj Yeşil Alanlarda Uygulanabilir
Kuru peyzajın yapılabileceğini dile getiren Sönmezler, “Benim “kuru peyzaj” dediğim uygulamalar nerelerde yapılabilir? Yeşil alanlarda, çim olan bölgelerde, refüjlerde yapılabilir. Ben sadece öneride bulunuyorum. Bu kadar zor şartlarda su temin eden ilçe belediyeleri için söylüyorum. Biz 130 kilometreden su getiriyoruz, kalitesini iyileştiriyoruz, klorluyoruz, kimyasal katıyoruz. Ardından insan tüketimine uygun hale getirip yönetmeliklere göre kullanıma sunuyoruz. Bu yüzden diyorum ki: çim sulamayalım. Çok fazla su isteyen bitkileri sulamamalıyız” diye konuştu.
Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz
Tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Sönmezler, “Daha az su harcamalıyız. Ancak şunu da vurgulamak isterim: suyun yaklaşık yüzde 70’i tarımsal sulamada kullanılıyor. Tarımsal sulamada daha teknolojik sistemler kullanıldığında ciddi tasarruf sağlanabilir. Ayrıca suya daha az ihtiyaç duyan bitkilerin ekilmesi gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
Alternatif Su Kaynakları Geliştirmeliyiz
Şehrin büyüdüğünü dile getiren, “Suriyeli göçmenlerin gelmesiyle ve deprem sonrası göç nedeniyle nüfus arttı. Biz de alternatif su kaynakları geliştirip önümüzdeki süreci daha sağlıklı bir şekilde yönetmek için elimizden geleni yapıyoruz.” diye konuştu.
Yaz Aylarını Kesintisiz Atlattık
“Ne kadar şükretsek az” diyen Sönmezler, “Bakın, bu yaz temmuz ve ağustos ayları çok zorlu geçti. Suyunun yüzde 95’ini başka şehirlerden getiren bir şehirde, arkadaşlarımızla birlikte ciddi bir kesinti yaşamadık. Bir ara enerji kesintileri oldu ama bu durum pompalarımızı etkilediği halde başka bir su kesintisi yaşanmadı. Her sistemde olduğu gibi bizde de zaman zaman arızalar oluyor. Arıza giderilene kadar zorunlu kesinti yapılabiliyor ama onun dışında planlı bir kesinti uygulanmadı. Temmuz, ağustos, eylül boyunca su kesintisi olmadı. Ekim ayına geldik, hâlâ bir sorun yok. Arızalar dışında bir kesintimiz yok. İnşallah ekim sonu, kasım ve aralık aylarında yağış alırız, kar yağışı olur ve sıkıntı yaşamayız.” İfadelerine yer verdi.
Kuraklık Ortak Sorumluluk Gerektiriyor
Kuraklığın sadece bir kurumun çözebileceği bir sorun olmadığını ifade eden Sönmezler, “Hep birlikte duyarlılık göstermemiz gerekiyor. Özellikle içme suyuyla hayvancılık veya tarla sulaması yapan vatandaşlarımızın bu suyun kıymetini bilmesi lazım.” şeklinde konuştu.
Kaçak suya asla tolerans yok
Kaçak su kullanımına dikkat çeken Sönmezler, “Kaçak su kullananların da artık böyle bir şeye kesinlikle tenezzül etmemeleri gerekiyor. Biz şehirdeki içme suyu sistemlerini kurarken hem kaçak kayıplarla mücadele ediyor hem de sistemimizi revize ediyoruz. Aynı zamanda sistemi daha akıllı hale getiriyoruz. SCADA sistemlerimizi etkin şekilde kullanıyoruz. Elimizden geldiğince bu büyüyen ve gelişen şehrin altyapısını sağlıklı hale getirmeye çalışıyoruz. Güneyşehir ve Kuzeyşehir büyüyor; biz de bu sürece ayak uyduruyoruz.” dedi.
