Araştırmacılar, bu ürünlerin yalnızca bireysel irade ile azaltılamayacağını, hükümetlerin ve toplumların acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Ultra İşlenmiş Gıdalar Küresel Diyeti Ele Geçirdi
Gazlı içecekler, cipsler, pek çok mısır gevreği ve benzeri ürünlerin yer aldığı ultra işlenmiş gıdalar; endüstriyel bileşenler, katkı maddeleri ve doğal hâlinden uzaklaştırılmış içeriklerden oluşuyor. Bu ürünlerin tüketimi yıllardır artarken, ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde günlük enerji alımının yaklaşık yarısının ultra işlenmiş gıdalardan geldiği belirtiliyor.
Uzmanlara göre burada sorun bireylerin irade eksikliği değil; yüksek bütçeli, küresel ölçekte etkili ve agresif pazarlama stratejileriyle çalışan bir gıda endüstrisi.
Obeziteden Diyabete: 92 Araştırma Sağlık Riskini Kanıtladı
Lancet’in değerlendirdiği 104 uzun süreli araştırmanın 92’si, ultra işlenmiş gıdaların obezite, tip 2 diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, Crohn hastalığı, depresyon ve erken ölüm riskini artırdığına işaret ediyor.
Çalışmalar, bu ürünlerin:
-
Aşırı kalori alımına neden olduğunu,
-
Şeker ve doymuş yağ oranlarının yüksek,
-
Lif ile vitamin-mineral değerlerinin düşük olduğunu ortaya koyuyor.
Klinik deneylerde yetişkinlerin ultra işlenmiş gıdalar tükettiğinde günde 500–800 kalori fazladan aldığı, bu ürünlerin hızlı ve kontrolsüz yeme davranışını tetiklediği belirlendi.
Uzmanlardan Hükümetlere 4 Maddelik Müdahale Paketi
Araştırmacılara göre çözüm, bireylere sorumluluk yüklemekten geçmiyor; hükümetlerin kapsamlı politika paketleri uygulaması gerekiyor. Önerilen adımlar şöyle:
1. Ürünlerin Düzenlenmesi
-
Sadece şeker yerine tatlandırıcı koymak gibi reformülasyonlar yetersiz.
-
Bazı katkı maddelerine sınır getirilmeli.
-
Ürünlerin işlenmişlik düzeyini gösteren standart etiketler geliştirilmeli.
2. Gıda Ortamının Düzenlenmesi
-
Ambalajların ön yüzüne uyarı etiketleri konulmalı.
-
18 yaş altı çocuklar dijital platformlar dahil tüm reklamlardan korunmalı.
-
Şekerli içecekler ve belirli ultra işlenmiş gıdalar için en az yüzde 20 vergi uygulanmalı.
-
Okul, hastane ve tüm kamusal alanlardan ultra işlenmiş gıdalar çıkarılmalı.
-
Market raflarında ultra işlenmiş ürün oranı azaltılmalı.
3. Şirket Gücünün Sınırlandırılması
-
Büyük şirketlerin satış portföyleri izlenmeli.
-
Tekelleşmeyi engelleyecek rekabet kuralları güçlendirilmeli.
-
Vergi düzenlemeleriyle piyasa hâkimiyeti kontrol altına alınmalı.
4. Tarım ve Tedarik Zincirlerinin Yeniden Düzenlenmesi
-
Mısır, soya ve şeker gibi tek ürün destekleri yerine sağlıklı üretim teşvik edilmeli.
-
Çevre politikaları, sürdürülebilir beslenme hedefleriyle uyumlu hale getirilmeli.
Küresel Sağlık Çağrısı: “Harekete Geçilmezse Bedeli Ağır Olacak”
Araştırmada, ultra işlenmiş gıda şirketlerinin tıpkı tütün ve fosil yakıt endüstrilerinde olduğu gibi güçlü lobi faaliyetleri yürüttüğü, düzenlemeleri geciktirme stratejileri izlediği belirtildi.
Uzmanlar, sağlığın korunması için ülkelerin eşzamanlı politika paketleri uygulaması ve uluslararası işbirliğine gitmesi gerektiğini vurguladı. Araştırma, “Acil eylem olmazsa ultra işlenmiş gıdalar yükselmeye devam edecek, sağlığı, ekonomiyi, kültürü ve gezegeni olumsuz etkileyecek. Şimdi harekete geçme zamanı.” değerlendirmesiyle son buldu.




