Gaziantep’te çeşitli noktalara kurulan yerli üretim Trafidar sistemiyle kesilen trafik cezaları, teknik belgelerdeki eksiklikler nedeniyle tartışma konusu olmaya devam ediyor. Trafik Kazalarını Önleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Yeşil, bu sistemin uluslararası geçerliliğe sahip belgelerinin kamuoyuna sunulmamasının hukuki sorunlara yol açabileceğini belirtirken; Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz ise, denetimlerin yalnızca hız ihlallerine odaklandığını, diğer trafik ihlallerinin görmezden gelindiğini vurgulayarak, kapsamlı ve adil bir denetim sistemi için çağrı yaptı.
İhlaller Görmezden Geliniyor
Tüm ülke genelinde olduğu gibi Gaziantep’in de çeşitli noktalarına kurulan yerli üretim Trafidar sistemiyle; hız, emniyet kemeri ve cep telefonu kullanımı gibi ihlallere kesilen cezaların, teknik belgelerdeki eksiklikler nedeniyle iptal edilebileceği belirtildi. Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Yeşil’e, Trafidar sistemine ait uluslararası geçerliliğe sahip teknik sertifikaların kamuoyuna sunulmaması halinde bu cihazlarla kesilen cezaların hukuki geçerliliği tartışmalı hale gelebileceğini vurguladı. Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, trafik güvenliği düşünüldüğünde yalnızca radar ve hız cezalarının merkeze konulduğunu vurgulayarak trafik güvenliğini doğrudan tehdit eden birçok ihlalin görmezden gelindiğinin altını çizdi. Yılmaz, sinyal vermemek, ters yönde gitmek, makas atmak gibi trafikte sıkça karşılaşılan ancak yeterince denetlenmeyen ihlallerin kazalara davetiye çıkardığını söyledi.
Belgeler Kamuoyuyla Paylaşılmıyor!
Gaziantep’in farklı noktalarına kurulan Trafidar sistemleri ile hız sınırı ihlali, emniyet kemeri takmama ve cep telefonuyla konuşma gibi trafik ihlallerine cezalar veriliyor. Sözcü’de yer alan habere göre Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Yeşil, Trafidar'ın EMC sertifikası (çevredeki cihazlardan etkilenmeme veya onları bozmadığı), IP sertifikası (toz, düşme, nem ve sıcaklık değişimlerine dayanıklılık) ve yayılan ışınların canlıları ve doğayı olumsuz etkilemediğini gösteren sertifikalara sahip olması gerektiğini fakat bu belgelerin kamuoyuyla paylaşılmadığının altı çizildi. Trafidar'ın standartlara uygunluğunu kanıtlayan uluslararası teknik belgelerinin olmadığını vurgulayan Yeşil, bu belgeler ve sertifikalar olmadan cihazın kullanılmasının hukuken mümkün olmadığını söyledi.
İhlaller Görmezden Gelinmekte
Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz trafik güvenliği düşünüldüğünde yalnızca radar ve hız cezalarının merkeze konulduğunu vurgulayarak, “Oysa ülkemizde her gün yüzlerce kez işlenen ve trafik güvenliğini doğrudan tehdit eden birçok ihlal neredeyse tamamen görmezden gelinmektedir: Şerit takibi yapmamak, sinyal kullanmamak, makas atmak gibi ciddi ve ölümcül riskler neredeyse denetlenmemektedir. Yolcu indirme-bindirme işlemlerinin yol ortasında, sinyal vermeden yapılması hem trafik akışını bozmakta hem de kazalara davetiye çıkarmaktadır. Ön camı, farları ve plakasını kapatacak şekilde simsiyah film çeken araçlar, özellikle gece saatlerinde adeta görünmez hale gelerek trafik güvenliğini tehdit etmektedir.” şeklinde konuştu.
En Savunmasız Gruplar Risk Altında
Bazı denetimlerin yetersiz olduğunu belirten Yılmaz “Ters yönde gitmek, kırmızı ışıkta geçmek, emniyet şeridini işgal etmek, telefonla konuşarak araç kullanmak gibi yaygın ve tehlikeli ihlallere karşı radar benzeri bir sistematik denetim yoktur. Ticari araçların ağır yüklerle hız sınırlarını aşması, dinlenme sürelerine uymaması, kazaların temel sebepleri arasında yer alırken denetim yetersizdir. Yayaların ve bisikletlilerin korunmasına yönelik altyapı ve uygulama eksikliği, trafikteki en savunmasız grupları sürekli risk altında bırakmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Radar Tuzak Değil
Yılmaz, “Bütün bu sorunlar görmezden gelinirken, sadece hız denetimi üzerinden vatandaşa ceza kesmek, trafik güvenliğini değil, devletin gelir hanesini önceleyen bir uygulamadır. Bu nedenle biz diyoruz ki: Radar tuzak değil, bilinçlendirici bir araç olmalıdır. Denetim, tüm trafik ihlallerini kapsayıcı ve adil olmalıdır. Tüketici cezayla terbiye edilmez; bilinçlendirme, eğitim ve hak temelli bir sistemle güvenliği sağlanır. Aksi takdirde radar uygulamaları, devletin vatandaşına kurduğu ekonomik bir pusudan başka bir anlam taşımaz.” açıklamasında bulundu.
Şeffaf Trafik Politikası Benimsenmeli
Çağrılarının net olduğunu vurgulayan Yılmaz yapılması gerekenleri şu şekilde aktardı:
“Radar uygulamaları bilimsel veri ve kaza yoğunluğu analizlerine göre planlanmalı; Tüm trafik ihlalleri bütüncül şekilde denetlenmeli, sadece hız değil, her tür tehlikeli davranış caydırılmalıdır; Ceza değil, önleyici, eğitici ve şeffaf bir trafik politikası benimsenmelidir; Devlet, vatandaşının güvenliğini sağlarken ekonomik yük değil, güven duygusu inşa etmelidir.”