Müslümanlar için manevi bir yükselişi simgeler ve her yıl Recep ayının 27. gecesi Miraç Kandili olarak kutlanır. Bu yıl Miraç Kandili, 6 Şubat Salı gününe denk gelmektedir.
Hz. Muhammed'in Miraç'a nasıl çıktığı ve bu olayın detayları Müslümanlar tarafından merak edilmektedir. Kur'an-ı Kerim'de Miraç olayı iki farklı surede geçmektedir. Miraç kelimesi, "yukarı çıkma vasıtası, merdiven" anlamına gelir ve Hz. Peygamber'in göğe yükselişini ve Allah katına çıkışını ifade eder.
Miraç olayı, Hz. Muhammed'in Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya ardından da Allah'ın huzuruna yükseldiği bir gece olarak kabul edilir. Bu gece, Peygamber Efendimizin manevi yolculuğunu ve semaları dolaşmasını içerir. Sidretü'l-Müntehâ gibi manevi sembollerin yanı sıra, peygamberlerle yapılan görüşmeler ve manevi öğretilerin alınması da bu geceyi önemli kılar.
Miraç olayıyla ilgili olarak İslam inancında önemli bir yer tutan İsra ve Necm surelerinde bazı ayetler bulunmaktadır. Bu ayetler, Miraç olayının detaylarını ve Hz. Muhammed'in bu olay sırasında yaşadıklarını anlatır.
Müslümanlar, Miraç Kandili'ni dualarla, ibadetlerle ve hayır işleriyle geçirerek manevi bir atmosferde değerlendirirler. Bu özel gecede yapılan duaların kabul edileceğine inanılır ve bu sebeple Müslümanlar bu gecede bolca dua ederler.
Kur'an-ı Kerim'de Miraç olayıyla ilgili geçen ayetler şunlardır:
İsra Suresi:
"Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir." (el-İsrâ, 1)
Necm Suresi:
"Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı." (1-2)
"O, nefis arzusu ile konuşmaz." (3)
"(Size okuduğu) Kur'an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir. (4)
(Kur'an'ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu." (5-7)
"Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu." (8)
"(Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar yahut daha az oldu." (9)
"Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti." (10)
"Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı." (11)
"(Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz?" (12)
"Andolsun ki, o, Cebrail'i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. Sidretü'l Müntehâ'nın yanında." (13-14)
"Me'va cenneti onun (Sidre'nin) yanındadır." (15)
"O zaman Sidre'yi kaplayan kaplamıştı." (16)
"Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı." (17)
"Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü." (18)