CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’de ilaç temininde yaşanan sıkıntılara ve ilaç fiyatlarındaki fahiş artışlara dikkat çekti. Özellikle kanser tedavisinde kullanılan Revlimid adlı ilacın fiyat farkını örnek veren Meriç, “Revlimid’in kapsül maliyeti 10 lira 40 kuruş. 21 kapsüllük kutunun satış fiyatı 43 bin 733 lira. Yani bir kapsül 2 bin 82 liraya satılıyor. Fiyat, maliyetin tam 200 katı. Matematik basit ama ahlak karmaşık. Bu yalnızca bir ilaç fiyatı değil; insan yaşamının ticarileşmesinin acı bir göstergesi,” ifadelerini kullandı.

Kanser Tedavisi Lüks Hâline Geldiyse Vicdan Bitmiştir

Meriç, Türkiye’de gelinen noktanın artık yalnızca ekonomik bir sorun olmadığını belirterek, sağlık sistemindeki etik çöküşe vurgu yaparak, “Bir ülkede kanser hastasının tedavisi lüks hâline geldiyse, orada refah değil, vicdan iflası vardır. Kâr maksimizasyonu artık bir şirket stratejisi değil, bir ideolojiye dönüşmüştür. Bir tarafta 10 liralık üretim, diğer tarafta 43 bin liralık çaresizlik… İnsan bedeni, piyasa ekonomisinin bilanço satırlarında eriyor.” şeklinde konuştu.

Bakanlık, İnsan Hayatını Borsa Grafiği Gibi Yönetiyor

Meriç, ilaç krizinin temelinde Sağlık Bakanlığı’nın uygulamalarının yattığını belirtti. Özellikle ilaç zam oranlarının bir ay önceden açıklanmasının, firmalar arasında stokçuluğu artırdığını dile getirerek, “Bakanlık, insan sağlığını ilgilendiren bir konuda stokçuluğu dizginlemek yerine körüklüyor. Sosyal devletin görevi, piyasaya spekülatif öngörüler sunmak değil, vatandaşın sağlığını korumaktır. Ancak bugün insan hayatı borsa grafiği gibi yönetiliyor.” diye konuştu.

Bayram’dan Yeni Dönem Mesajı: Liyakat ve Şeffaflık Esas Olacak
Bayram’dan Yeni Dönem Mesajı: Liyakat ve Şeffaflık Esas Olacak
İçeriği Görüntüle

Meriç, bu durumun hem ilaç temininde aksamalara hem de hastaların çaresiz kalmasına neden olduğunu belirterek, devletin asli görevinin vatandaşın yaşam hakkını korumak olduğunu vurguladı.

İlaç Ticari Ürün Değil, Hasta Müşteri Olamaz

Meriç (2)-2

CHP’li Meriç, konuşmasının ardından sosyal medya hesabı üzerinden de açıklamalarda bulundu. Paylaşımında sağlık sistemine yönelik eleştirilerini sürdüren Meriç, “İlaç ticari bir ürün değil, hasta müşteri olamaz. Devletin önceliği yaşam hakkını korumaktır. Hastalarımızı ilaçsız bırakmayın.” ifadelerine yer verdi.

Türk Eczacılar Birliği verilerine göre, Türkiye genelinde yaklaşık bin farklı ilaç ya tamamen bulunamıyor ya da sınırlı miktarda dağıtılıyor. Özellikle kanser, diyabet ve epilepsi hastalarının kullandığı ithal ilaçlarda ciddi tedarik sıkıntısı yaşandığı belirtiliyor.

Meriç, yaşanan krizin sorumluluğunun iktidarda olduğunu belirterek, “Sosyal devlet, vatandaşın sağlığını her türlü ticaretin önüne koyan devlettir. İlaca fiyat biçen değil, yaşam hakkını koruyan bir devlet anlayışına ihtiyacımız var.” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi