Maaşlara yapılan zammı protesto etmek için Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü önünde toplanan sendikalar ortak bir basın açıklamasında bulundu.

 Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Gaziantep Şubeler Platformu Yunus Çiçek, “Ne yazık ki, iktidarın iddia ve estirdiği rüzgârın aksine gerçek enflasyon oranı dikkate alındığında yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen bu artışla kamu emekçileri sefalet koşullarında yaşamaya devam edecektir.  Yasa teklifi incelendiğinde maaş düzenlemesinin yanı sıra bir seferliğe mahsus denilse de milyonlarca insanımıza yeni vergilerin de serpiştirildiğini görmekteyiz. Nitekim yasa teklifi daha Meclise sunulmadan adeta bir zam yağmuru ile karşı karşıya kaldık” dedi.

 “ERİYİP GİDECEK”

 Yunus Çiçek, “TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek kanun teklifi bu haliyle yasalaşırsa, kamu emekçilerine verilecek yüzdelik artış oranı, seyyanen zam, vergi dilimi, kök maaş, kıdem tazminatı ve emeklilere yansıyacak oranlar hakkında çok ciddi hak kayıpları yaşanacaktır. Oysa TBMM’ye sunulan Torba Yasa teklifinde kök ücretlere yapılacak zam enflasyon farkı artı toplu sözleşme zammı toplamı olan yüzde 17,55’te kalmaktadır. 8.077 TL’nin ise seyyanen “ilave ödeme” olarak eklendiği görülmektedir. Bu durumda iktidar tarafından 985 TL çalışmayan eş yardımı ve iki çocuk üzerinden 325 TL çocuk yardımıyla en düşük 11.800 TL olan en düşük maaşı alan kamu emekçisinin eline 22.000 TL geçecektir. Ancak gerçekte bu emekçinin gerçek maaşı, yani kök maaşı 13.870 TL olacaktır. Dolayısıyla bundan sonraki dönemlerde maaş zammı 22.000 TL üzerinden değil, 13.870 TL üzerinden yapılacaktır. Şimdi verilen 8.077 TL ise hiç artmayacak, birkaç yıl içinde de eriyip gidecektir” ifadelerini kullandı.

 “MAAŞ UÇUMU DAHA DA ARTTI”

 Kamu emekçilerinin yok sayıldığını ifade eden Çiçek, “KESK olarak yıllardır iktidarların bizi refahta değil, yoksullukta ve sefalette eşitlemeye çalıştığına dikkat çekiyoruz. 21 yıldır ülkeyi yönetenlerin kamu emekçilerini sefalette eşitleme hedefi bu torba yasa ile daha da netleşmiştir. Çünkü resmi verilere göre 12 yıl önce en düşük kamu emekçisi maaşının 1,5 katı olan ortalama kamu emekçisi maaşı 8 bin 77 TL'lik seyannen artış sonucunda 1,1 katına inecektir. İktidar rakamlara takla attırmayı ve gerçekleri ters yüz etmeyi bırakmadığı sürece emekçilerin sefalet koşullarında bir değişiklik olmayacaktır. İktidar bir nebze olsun bir rahatlama yaratmak istiyorsa öncelikle yapılacak maaş artış oranının tamamı, taban aylık katsayısı artışı şeklinde olmalıdır. Aksi takdirde bu şekli ile uygulanırsa bundan sonraki kamu emekçisi maaşlarının artışında, emekli maaşı ve ikramiyesinde söz konusu artışlar dikkate alınmamış olacaktır. Böylece kamu emekçileri ve emeklileri arasındaki maaş uçurumu daha da artacaktır. Öte yandan TBMM’ye sunulan en düşük kamu emekçisi maaşının 22 bin  TL’ye çıkarılmasına ilişkin yasanın uygulama tarihi 15 Temmuz 2023 değil 1 Temmuz 2023 olmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde 15 günlük maaş farkı kamu emekçilerinin cebinden çıkmış olacaktır” açıklamalarında bulundu.

“SEFALET ÜCRETİNE MAHKÛM EDİLDİK”

Doğacak olan hak kayıplarına karşın uyarılarda bulunanÇiçek, “Yapılan araştırmalara göre; bir kişinin günlük sağlıklı beslenme maliyeti 424 TL, yaşam maliyeti ise 17 bin 188 TL’dir. Dolaysıyla 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 12 bin 500 TL, yoksulluk sınırının 40 bin TL olduğu bir ülkede kamu emekçisi, emekliler ve işçiler sefalet koşullarında yaşıyor demektir. Buradan bir kez daha doğacak hak kayıpları için uyarıyoruz! Kamudan emekli olanların açlığa mahkûm edilmesi affedilecek ya da “iyileştirmeye çalışacağız” denilerek geçiştirilecek bir durum değildir. İktidar bir kez daha emeklilere yaklaşımını ele vermiş, suçüstü yakalanmıştır. Ayrıca, TBMM’ye sunulan en düşük kamu emekçisi maaşının 22 bin TL’ye çıkarılmasına ilişkin yapılan hesap da kabul edilemez!  Kamu emekçileri ve emeklileri bir kez daha sefalet ücretine mahkûm edilmiştir.  Bu vesileyle en düşük kamu emekçisi maaşının 22 bin TL değil, 40 bin TL olan Yoksulluk Sınırı'nın üzerinde bir ücret olması talebimizi yineliyoruz. KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak tüm kamu emekçilerini ve emeklilerini yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu. CEYDA BOZKURT- DENİZ YILMAZ

 

Editör: Haber Merkezi