Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın, belediye tarafından düzenlenen Şanlıurfa gezisinde TÜRSAB yetkilileriyle yaşadığı tartışma gündeme bomba gibi düştü. Yılmaz, gezilerin ticari amaç taşımadığını ve tamamen sosyal belediyecilik anlayışıyla sürdürüldüğünü belirtirken, TÜRSAB yetkilileri belediyenin 1618 sayılı yasa gereği bir seyahat acentasıyla iş birliği yapmadan tur düzenlemesinin “kaçak faaliyet” olduğunu söyledi. TÜRSAB GAP Bölge Temsil Kurulu Başkanı İbrahim Halil Kılınç, “Tura katılan kişilerin hiçbiri sigortalı değil. TÜRSAB plakası bulunmuyor. Doğru düzgün yolcu listesi bile yok. Muhtar eline bir tane liste almış, rulo yapmış. Yani ortada hiçbir düzen yok. İnsanların sağlığı bu şekilde tehlikeye atılamaz. Böyle sorumsuz ve düzensiz bir tur düzenlenemez. Biz de buna karşı çıktık.” dedi.
Yılmaz Tepki Göstermişti
Yılmaz sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “TÜRSAB’ın yaptığı büyük bir ayıptır! Bizim derdimiz ticaret değil, milletimizin kültürle, tarihle, değerleriyle buluşmasıdır. Şehitkamil’de yaşayan her bir hemşehrimizi bu güzel ülkeyi karış karış gezdirmeye devam edeceğiz. Ne pahasına olursa olsun, kültür ve sosyal gezilerimiz artarak sürecek. Bu hizmet ticari değil, milletin gönlüne dokunan sosyal belediyecilik anlayışıdır. TÜRSAB! Denetleme sahanıza acilen çekilin! Bizim işimiz milletle, bizim yolumuz hizmetle.” ifadelerini kullanmıştı.
Kılınç: Daha Önce Uyarı Yaptık
Başkan Yılmaz’ın açıklamalarının ardından Gazete 27’ye konuşan Başkan Kılınç, “Ben Turizm Seyahat Acentaları Birliği GAP Bölge Temsil Kurulu Başkanıyım. Bu bölgede acentelerin sorunlarıyla biz ilgileniyoruz. Belediyelerin turları kendi başına düzenlemesi, 1618 sayılı yasaya göre aykırı. Bu turların bir seyahat acentasıyla yapılması gerekiyor. Yaklaşık 5-6 aydır Şehitkamil Belediyesi, işin gereğini bilmediğinden dolayı turları kendi başına yapıyor. Biz de yazı gönderip uyarıda bulunduk. Zeynep Hanım adında bir hanımefendi var, kendisini aradık. ‘Bunu yapmayın. Acentelerin ticari amaçla düzenlediği yerlere siz tur yapıyorsunuz ve bu kaçak bir faaliyettir. Üstelik hiçbir sigorta, hiçbir güvence yok.’ dedik. Bu turların, acentelere ihale çıkarılarak yapılmasının daha doğru olacağını, ayrıca götürülen kişilerin seyahat sağlık sigortasının yapılması gerektiğini ve bu kişilerin güvence altına alınması gerektiğini belirttik. Ancak buna rağmen hiçbir yanıt alamadık. ‘Bizim yaptığımız doğru.’ dediler. Zeynep Hanım da, ‘Benim başkanım avukat, her şeyin doğrusunu bilir.’ şeklinde bir cevap verdi” şeklinde konuştu.
Videoyu Kendi Lehine Kesip Paylaştı
Gaziantep’ten Şanlıurfa’ya tüm acentelerinin tur sattığını belirten Kılınç, “Bu kişi ise Şanlıurfa’ya bedava tur düzenliyor. Biz de buna karşı çıktık. Şikayetler üzerine ilk etapta Turizm Müdürlüğü eşliğinde bölgeye gidip denetim yaptık. Bu denetim sırasında yaklaşık beş dakikalık bir görüşme oldu. Ancak kendisi videoda sadece kendi lehine olan bölümleri kesip paylaşmış. Videonun orijinali bizde mevcut. TÜRSAB olarak biz orada gereken cevabı verdik, hatta ağzının payını da verdik. ‘Şehitkamil TÜRSAB’tan büyüktür’ gibi bir ifade kullanmış. Oysa TÜRSAB’ın 18 bin üyesi var; her bir acentada 5 ila 10 arasında, hatta 100’e yakın personeli olan işletmeler mevcut. Biz büyük bir aileyiz. Ama o bizi karşısına aldı, almaması gerekirdi.” diye konuştu.
“Bu Durum Şehre Zarar Verecek
Bu olayın şehre zarar vereceğini dile getiren TÜRSAB Başkanı Kılınç, “Türkiye’nin dört bir yanından Gaziantep’e tur düzenleyen acenteler, bu gidişle Gaziantep’i tur rotalarından, GAP turlarından çıkarmaya başlayacak. Çünkü neden? TÜRSAB’a, üyelerine ve acentelere hakaret ediliyor. Biz buna kesinlikle karşıyız. Orada hiçbir seyahat sigortası yok. Tura katılan kişilerin hiçbiri sigortalı değil. TÜRSAB plakası bulunmuyor. Doğru düzgün yolcu listesi bile yok; muhtar eline bir tane liste almış, rulo yapmış. Yani ortada hiçbir düzen yok. İnsanların sağlığı bu şekilde tehlikeye atılamaz. Böyle sorumsuz ve düzensiz bir tur düzenlenemez. Biz de buna karşı çıktık.” İfadelerine yer verdi.
“Oraya Şov Yapmaya Geldi
Oraya gelerek şov yapmaya çalıştığını söyleyen Kılınç, “Bu videonun bizde olduğunu bilmiyordu. Kendi ayağına sıktı. Videonun orijinali bizde mevcut; paylaşacağız ve gerekli hukuki işlemleri sürdüreceğiz. Hiç kimse kanunların üstünde değildir; belediye de olsan bunun dışında değilsin. Bizim için esas olan yasalar ve kanunlardır. Eğer ‘yasaya karşı geliyorum’ derse, devletimiz bunun en doğrusunu bilir. Durum bundan ibaret.” şeklinde konuştu.
Bizi Karpuzcular Odası Sandı” Tepkisi
Şehrin zarar görmesini istemediklerini ifade eden Kılınç, “Bu olayda sanıyor ki biz sıradan bir karpuzcular odasıyız. Oysa biz bu şehre ve bu ülkeye turist getiren bir meslek örgütüyüz. Mecliste yasası bulunan, döviz kazandıran bir meslek örgütüyüz. Şimdi diğer bölgelerdeki acentelerimiz, GAP turu düzenleyen firmalarımız ve 18 bin üyemizden dünden beri telefonlar geliyor. “Umut Yılmaz adlı kişi TÜRSAB üyelerinden özür dilemediği sürece biz oraya tur yapmayız” diyerek bize destek veriyorlar. Ancak bu durum hem bize hem de şehre zarar verir. Bu yüzden bir an önce çıkıp, “Kardeşim ben bu işi bilmiyordum, bu kanunu bilmiyordum, yasaya karşı geldiğimi bilmiyordum. Acentalardan özür diliyorum.” demesi gerekiyor. Şahsımla ilgili kısmı önemli değil, ama acentalardan özür dilemesi şart.” dedi.
TÜRSAB Kendisinden Özür Bekliyoruz
Yılmaz’ın videoda söylediği “TÜRSAB'ın bizi denetleme yetkisi yok” sözleri hakkında konuşan Kılınç, “TÜRSAB’a bir şikayet geldiğinde, biz bunu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne iletiriz. Aynı şekilde şikayet doğrudan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne de gelebilir. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bizim kısmi amirimizdir. Biz onlara ‘kaçak bir faaliyet var’ deriz, onlar da yanımıza bir memur görevlendirir. Biz de bu memur eşliğinde denetim yaparız. Denetim derken, sadece evrak kontrolü yaparız. Hiçbir şekilde araçlarını durdurmadık. Turun kalkış noktasına gittik, evrak istedik ama yoktu. Hatta orada ‘Yolcular mağdur olmasın, siz evrak vermiyorsanız yine de gidin, biz evrakları daha sonra inceleriz’ dedik. Bu da videoda mevcut. Kendisi ise olayı tamamen şova çevirdi. ‘Benim araçlarımı Urfa’da durdurdular’ diyor. Urfa’da da sadece araçlar denetlendi, yolcularla muhatap olunmadı. Üstelik denetim sırasında yolcular zaten orada değildi. Buna rağmen yalancı bir tavırla herkese ‘Urfa’da polisler bize baktı, konuşturuldu’ gibi şeyler söyledi. Bu, bir belediye başkanına yakışmaz. Şov yapmak da yakışmaz. Biz kendisini şu anda ‘sosyal medya başkanı’ olarak tanıyoruz. TÜRSAB olarak kendisinden özür bekliyoruz.” diye konuştu.
Kanuna Karşı Gelene Saygı Göstermeyiz
Umut Yılmaz, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, Kılınç’ın elinin cebinde olmasını saygısızlık olarak değerlendirmişti. Konu hakkında konuşan Kılınç, “Elimin cebimde olmasına takılmış. Oysa biz orada işlem yaparken, bize arabadan evrak getirileceği söylendi. Ancak gelen evrak sahte çıktı. Acentamızın haberi olmadan bize bu sahte evrak getirildi. Benim üyem olan bir acentaydı, eğer ben orada olmasaydım, Turizm Müdürlüğü o acentaya işlem yapabilir ve belgesini iptal edebilirdi. Böyle bir sahtekârlık kabul edilemez. Benim sinirlendiğim nokta da buydu. Bir belediyenin sahte evrakla tura çıkması, o belediye başkanının da gelip külhanbeyi tavırları sergilemesi doğru değil. Biz böyle birine saygı gösteremeyiz. Elimiz cebimizde olmuş, olmamış, bunların hiçbir önemi yok. Biz diğer belediye başkanlarıyla da görüşüyoruz ve gerektiğinde gereken saygıyı gösteriyoruz. Ancak bu kişi sahte evrakı arabaya koyarken, bana o sahte evrakı sunarken ve önden telefonla video çekerek oraya gelirken niyetinin şov olduğu çok açıktı. Saygısız bir şekilde davrandı, biz de haddini bildirdik çok şükür. Kaçak bir faaliyet yürütüyor, beş aracın içindeki yolcuların canını tehlikeye atıyor. Kusura bakmasın ama biz böyle birine saygı gösteremeyiz. Kanuna karşı gelen birine saygı da gösteremeyiz.” dedi.
Sahte Evrakla Tur Düzenlenmiş
Kılınç, “Bir seyahat acentasının bilgisi dışında, onun belgesini kullanmışlar. Hatta o anlar videoda da var. Ben de acenta sahibini görüntülü arıyorum, ‘Bu evrak senin mi abi? Haberin var mı?’ diye soruyorum. O da ‘Haberim yok, abi o belge ne geziyor orada?’ diyor. Yani belgeyi bizden ‘Sizde böyle bir belge var mı, varsa gönderir misiniz?’ diyerek almışlar. Biz o kişiye yıllık araç kiralamıştık. O belgeyi bizden istediler ama tur için istediklerini söylemediler. Biz de sözleşmeye ekleyeceklerini zannedip verdik. Daha sonra acentamızdan ‘Belgemiz bilgimiz dışında kullanılmıştır’ diye dilekçe aldık. Yani bir sahte evrak koyan veya acentadan habersiz, gizlice belge ekleyen birine, üstüne bir de oraya şov yapmak için gelip insanlara yukarıdan bakan, küçümseyici bir tavırla konuşan birine kusura bakmasın ama belediye başkanı da olsa saygı duyamayız. Ben oraya TÜRSAB’ı temsilen gitmişsem, o da TÜRSAB’a saygı gösterecek. ‘Arkadaşım, nedir bu olay? Bana bir açıklayın.’ diyecek. Biz de düzgün bir şekilde açıklayacağız. Belki ortak bir noktada buluşacaktık. Ama şov yapan birine bizim saygımız olamaz.” diye konuştu.
