Gaziantep Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Seydi Demir, diz ekleminde kıkırdak dokusu bozulan hastalarda kök hücre naklinin giderek yaygınlaştığını ve yüz güldüren sonuçlar elde edildiğini söyledi. Dr. Demir, “Kök hücre tedavisi, hasarlı bölgeyi onararak hastalarımıza yeniden hareket kabiliyeti kazandırmaktadır.” dedi.
Diz Eklemi Vücudun En Fazla Yük Taşıyan Noktası
Kıkırdak dokusunun kendini yenileme yeteneğinin düşük olduğunu belirten Dr. Demir, “Diz, vücudun en fazla yük taşıyan eklemidir. Zamanla aşınan veya zedelenen kıkırdak, ağrıya, tutukluğa ve yürüme güçlüğüne neden olur. Kök hücre tedavisi, bu hasarlı bölgenin kendi kendini onarmasını sağlar. Hastanın kendi yağ dokusundan veya kemik iliğinden alınan kök hücreler özel işlemlerden geçirilerek diz içine enjekte edilir. Bu yöntemle vücut, doğal bir iyileşme süreci başlatır.” ifadelerini kullandı.
Erken Teşhis Tedavi Başarısını Artırıyor
Erken tanının önemine dikkat çeken Dr. Demir, diz ağrısı, merdiven çıkarken zorlanma veya sabah tutukluğu gibi belirtiler yaşayan kişilerin ortopedi uzmanlarına başvurmaları gerektiğini hatırlattı. Ayrıca Gaziantep Amerikan Hastanesi’nde uygulanan kök hücre tedavisinin, kentte birçok hastaya iyileşme umudu sunduğunu söyledi.
Kök Hücre Tedavisi Nasıl Uygulanıyor?

Kök hücreler, vücuttaki farklı hücre türlerine dönüşme yeteneğiyle hasarlı dokuların onarılmasını sağlar. Tedavi sürecinde;
Hastadan az miktarda yağ dokusu veya kemik iliği örneği alınır.
Bu örnek laboratuvarda işlenerek kök hücreler ayrıştırılır.
Ayrıştırılan kök hücreler, enjeksiyon yoluyla diz eklemine uygulanır.
Yaklaşık bir saat süren bu ameliyatsız işlem sonrası hastalar aynı gün taburcu edilebilir.
Tedavinin Sağladığı Faydalar
Kök hücre tedavisi, dizdeki ağrı ve şişliği azaltarak kıkırdak dokusunun yenilenmesini destekler. Hareket kabiliyetini artırır, ileri evreye geçmeden protez ameliyatı ihtiyacını geciktirebilir veya tamamen ortadan kaldırabilir.
Kimlere Uygulanabilir?
Bu yöntem; erken veya orta evre kireçlenmesi olanlara, spor yaralanmaları sonrası dizinde hasar oluşanlara, cerrahi müdahaleden kaçınmak isteyenlere, genç ve orta yaşlı bireylerde ise eklemleri koruma amacıyla uygulanabiliyor.



