Demans , her ne kadar yaşlanmanın bir parçası gibi sanılsa da aslında patolojik bir süreçtir. Bilişsel işlevlerimizde gerilemeye neden olan bu sendrom aynı zamanda ilerleyici bir karakter gösterir. Demans hastaları hafıza problemlerinin yanı sıra düşünme, öğrenme ve günlük aktivitelerini yerine getirmede de sorunlar yaşarlar. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde günlük aktivitelerini yerine getiremedikleri için başkalarına bağımlı hale gelirler , bundan dolayı engelliliğin ve bağımlılığın başlıca nedenleri arasında demansı sayabiliriz. Alzheimer hastalığı demansın en yaygın sebebi ve küresel bir sağlık sorunudur . Uzmanlara göre hastalık belirtiler başlamadan yaklaşık on yıl önce başlamakta ve demansı önlemek için de fırsat olarak görülmektedir. Hastalığın patolojisinden bahsetmek gerekirse ; nöron kaybıyla sonuçlanan sürecin suçluları amiloid plaklar ve nörofibriler yumaklardır. Beyindeki hipokampüs bölgesindeki tutulum bellek kaybı ile başlayan semptomlara neden olurken beyin korteksinin tutulumu sonucu bilişsel kayıpları beraberinde getirmektedir.

Hastalığın tanısının gecikmesinde temel faktör başlangıç semptomlarının yaşlılığın doğal bir süreci gibi görülmesi ve gözden kaçırılmasıdır. Spesifik olarak epizodik belleği etkileyen bu hastalık ilerleyen dönemlerinde çoklu görevleri yerine getirememe, depresif belirtiler, ajitasyon, saldırganlık, halüsinasyon ve psikotik nöbetlere de neden olabilir. Hastalığın ileri evrelerinde ise idrar ve gayta kaçırma, bası yaraları, kas gücü ve koordinasyon güçsüzlüğüne bağlı düşmeler, yutma güçlüğü ve bundan dolayı malnütrisyon yaşanabilmektedir. Bu gidişatta bir seyir gösteren bu hastalık sadece hastayı değil , hasta yakınlarını ve bakım verenleri de ilgilendirdiğinden toplumsal olarak önem arz etmektedir. Artan yaşlı nüfusu ve beklenen yaşam sürelerinin uzaması Alzheimer hastalığına verilen önemin giderek artmasına yol açmıştır. Dolayısıyla da hastalığa yönelik koruma stratejileri gündeme gelmektedir. En önemli faktör, hastalığın oluşumunu engellemeye çalışmaktır. Bunu sağlayabilmek için de risk faktörlerine yönelik önlemlerin alınmasıdır.  Risk faktörlerine göz atmak gerekirse ; yaş, cinsiyet, genetik faktörleri sayabiliriz. Bunlara ek olarak sigara kullanmamak, aktif fiziksel aktiviteye sahip olmak, birden fazla dil konuşmak, daha fazla eğitim almak ve profesyonel bir mesleğe sahip olmak gibi faktörler de bilişsel yaşlanmayı daha iyi yönde etkilemektedir.

Sigara kullanımı kalp sağlığını etkilediği gibi oluşturduğu toksinler sayesinde Alzheimer hastalığı için de risk oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığından korunmak için sigara kullanımının azaltılması etkili bir yöntem olarak tavsiye edilmektedir.

Araştırmalara göre eğitim seviyesinin artması, düzenli egzersiz yapılması , sigara ve alkol kullanımının azaltılması Alzheimer’a karşı korurken yüksek tansiyonun ve şeker hastalığının olumsuz etki gösterdiği, bundan dolayı da kilo kontrolü, sağlıklı beslenme, tansiyon , kolesterol, kan şekeri seviyelerinin düzenli takibi ve normal aralıklarda tutulmasının demans riskini azaltabileceği görülmektedir.