Gider çukurları dolunca etrafa kötü kokular yayılmağa çevreyi rahatsız etmeye başlayınca dolduğu anlaşılır ya bokçu çağırılır boşaltılırmış.
“ Bazen çok pis bir koku gelince-"Ne ooo! Haci Nasırın ayağı mı deşildi?"denir. Hacı Nasır Camisi çarşı içinde olduğu için çok kullanılır,çabuk dolarmış. Kibarlık olsun,çukur açılıp boşaltılsın diye de "ayak deşildi" denirmiş. Cami ayakları ahali rahatsız olmasın diye gece açılır,kokusu mahalleden bir kaç gün çıkmazmış.”
Bokçular ellerinde uzun bir değnek, ucunda çakılı bir saç kovayla “bokçuuuuu !”...geldi..!!!..diye çığırarak mahalle aralarında gezinir, talep olması halinde elindeki sırık ucuna çakılı kovalarla bok çukuru boşaltılır, çıkan giderler bir eşeğin ya da katırın sırtına çift yönlü vurulmuş mahralar içine yerleştirilmiş geniş deri tuluklara doldurulur, Alleben deresi boyunca yer alan bostan aralarına götürülüp dökülürmüş. .Bostancılar için bunlar gübre olarak kabul edilir, bokçulara özellikle kendi bahçelerine dökmeleri için üste de para veren bile olurmuş.
Bok çukuru boşaltılırken de çevre kokudan fazla rahatsız olmasın diye ya zeytin piri, ya da terzilerden toplanan kırpık kumaşlar yakılarak koku bastırılmaya çalışılırmış.
Özellikle 1935’lerden sonra pancarlı gibi şehir dışındaki suları evlere ulaşan su kanallarının sağlık yönünden risk taşıması, halk sağlığını tehdit ederek hastalıkların membaı olması yerel yönetimin dikkatini çeker.“ Tifo Afetinin şehrimizde belalı bir hal almasında ishal ve bağırsak iltihaplarının yüzlerce yavruyu götürmesinde; kolera, menenjit gibi” pek çok salgın hastalığın şehirde sıkılıkla görülmesinde “eski usluda tevzi olunan şehir suyunun başlıca amil oluğu “ herkesçe bilindiğinden, şehir su şebekesinin yenilenmesi; demir borularla evlere su dağıtımı gerçekleşirken ,eski su kanalları kanalizasyon hizmetine dönüştürülür.
1950’lerden sonra şehir su şebekelerinin yenilenmesi, yeni imara açılan alanlarda şehir su şebekesi ve(keriz) kanalizasyon alt yapısının hazırlanması fosseptik çukur kullanımını azaltmış, belediyenin vidanjör satın alıp fosseptik çukur boşaltılmasında bunu kullanması bokçuluk mesleği unutulmuştur.
Bok,insanoğlu ile var olan bir kavram ve insanın gerçeğidir. Her ne kadar bu kelimeyi dilimize almak istemesek bile, iğrenç gelse de insan var oldukça o da anılacaktır..
Bokçuluk mesleği bugün unutulsa bile ; “Çok gezen ayağa bok bulaşır…Bok boku nerde bulur,Boklu suyun başında bulur...Gezen pabuç bok getirir… Kar erir, bok ayaza çıkar…Bok dök ,bok oğlu boka muhtaç olma...Karga dermiş ki: Çocuklarım olalı burnumu göme göme bok yiyemedim… Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz… Kuru bok göte yapışmaz” gibi deyim ve atasözleriyle hayatımızın tam ortasındadır.
Yazan:Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş
Fotoğraf:1930 Suburcu keriz açılma çalışması