Hipoglisemi, günümüzde birçok kişiyi etkileyen ve kan şekerinin normalin altına düşmesiyle karakterize edilen yaygın bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Özellikle diyet yapan bireylerde sıkça rastlanan bu durum, düzensiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarından kaynaklanabilmektedir. Peki, kan şekeri düşüklüğünü nasıl önleyebilir ve hipoglisemi durumunda nasıl bir beslenme planı izlemelisiniz? İşte yanıtlar...

ŞEKER DÜŞÜKLÜĞÜ (HİPOGLİSEMİ) NEDİR?

Sinsi bir hastalık olarak birçok kişinin kabusu olan şeker düşüklüğü (hipoglisemi), kan şekerinin, yani glikoz seviyesinin normal değerlerinden daha düşük olması olarak tanımlanmaktadır. İnsan vücudunun en çok ihtiyaç duyduğu glikoz, enerjiyi en çok yükselten ve enerjinin asıl kaynağıdır. İhmal edildiği takdirde ölüme bile neden olabilen hipoglisemi'nin mutlaka teşhis edilmesi ve ona göre beslenme programı belirlenmesi şarttır. Medical Park Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Eda Önal, Amerikan Endokrin Cemiyeti’ne göre şeker hastalığı olan hastalarda bu sınırın 70 mg/dl olarak kabul edildiğine dikkat çekiyor ve konuya ilişkin bilgiler veriyor.

ŞEKERİ DÜŞEN KİŞİ NE YAPMALI?

Hipoglisemi anında: Bilinci açık bir hastaya ağızdan 15-20 gr şekere karşılık gelen 4-5 adet kesme şeker veya 150-200 ml meyve suyu ya da limonata verilmelidir.

Yanlış gıdalar: Çikolata veya gofret gibi yağ içerikli ürünlerin kullanımı önerilmez.

Kontrol: 15 dakika sonra yapılan kan şekeri kontrolünde düşüklük devam ediyorsa tekrar 15-20 gr şeker alınması önerilir.

Bilinci kapalı hastalar: Mutlaka hastane koşullarında müdahale edilmesi ve damardan sıvı olarak şeker verilmesi gerekmektedir.

Reaktif hipoglisemi: Reaktif hipoglisemisi olan hastalarda diyetin düzenlenmesi çok önemlidir.

HİPOGLİSEMİDE NASIL BESLENİLMELİ?

Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez'den hipoglisemik kişilerin nasıl beslenmesi gerektiğine dair öneriler:

Tam tahıllı ekmek: Hipoglisemik kişiler ekmek olarak mutlaka tam tahıllı ekmek tüketmelidir.

Ana öğün yerine meyve geçiştirilmemeli: Ana öğün yerine meyveyle geçiştirmemelidir. Ara öğünde meyve yenildiğinde yanına mutlaka kalsiyum açısından destekleyici yarım çay bardağı süt, diyet ayran ya da yoğurt tercih edilmelidir.

Öğün sayısı: Mutlaka öğün sayısını 3 ana ve en az 2 ara öğün olacak şekilde planlamaya özen gösterin.

Şeker ve şeker içeren besinler: Şeker ve şeker içeren tüm besinleri hayatınızdan çıkarın.

Protein ve sebzeler: Ana öğünlerde daha çok yağsız kırmızı et, derisiz balık, hindi veya tavuk eti yanına ızgara sebze veya zeytinyağlı sebze yemeği ve bol salata tercih edin.

Ara öğünler: Ara öğünlerde uzun süre tok kalmak ve kan şekerini dengelemek için yoğurt veya ayran tüketin.

Kuru meyveler: Kuru meyvelerin şekeri vücudun insülin ihtiyacını arttırır, bu yüzden taze meyve tercih edilmelidir.

Süt: Süt, kan şekerini dengede tutan özel bir besindir. Acıkınca 1 su bardağı süt tüketmeyi alışkanlık haline getirin.

Kuru baklagiller: Her ana öğünde kuru baklagiller yemek ya da haşlanmış olarak salatalara eklemek kan şekerinin ani yükselmesini ve düşmesini önler.

Su tüketimi: Öğünlerden önce ve öğün süresince su içmek yiyeceklerin hızla kana karışmasını engeller.

Avokado: Kan şekerinin düşmesini önleyen alternatiflerden biridir.

Kuruyemişler: Badem, Antep fıstığı ve fındık, reaktif hipoglisemide yaşanan uykuya meyli önleyen besinlerdir. Yemekten sonra 1 avuç içi kadar yeterlidir.

Alkol ve kafein: Sosyal hayatta alkol tüketiyorsanız mutlaka alkolden uzak durmalısınız. Kafein içeren besinlerin hipoglisemiyi tetiklediği bildirilmektedir, kahve içimini günde maksimum 2 fincanla sınırlayın.

Doymuş yağlar: Doymuş yağların insülin kullanımını olumsuz etkilediği bildirilmektedir. Krema, kaymak, yağlı etler ve şarküteri ürünlerinden uzak durun.

HİPOGLİSEMİ İLE SAĞLIKLI YAŞAM

Hipoglisemiyi kontrol altına almak için sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek ve düzenli olarak kan şekeri seviyelerini izlemek çok önemlidir. Bu öneriler, hipoglisemi ile başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Ancak, her bireyin durumu farklı olduğundan, mutlaka bir uzman doktor veya diyetisyenle çalışarak kişiselleştirilmiş bir beslenme programı oluşturmalısınız.

Muhabir: Yazar Silinmiş