Endometriozisin rahim iç tabakasının normalde olması gereken yer dışında vücudun başka yerlerinde bulunması ile karakterize, östrojen bağımlı bir hastalık olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nden Opr. Dr. Seher Sarı Kayalarlı, Mart ayının Endometriozis Farkındalık Ayı olması nedeniyle bilgilendirmede bulundu.

"KANSER GİBİ İLERLEYİCİ BİR YAPISI VAR"

Endometriozisin kanser olmamasına rağmen, kanser gibi ilerleyici bir yapısı olduğunu ve kontrol altına alınıp tedavi edilmesi gerektiğini işaret eden Dr. Kayalarlı, "Dünyada yaklaşık 190 milyon kadını etkileyen kronik bir hastalıktır. Endometriozis yaklaşık 10 kadında birinde görülmektedir. Ancak bazı sorunları olan kişilerde daha fazla görülebilmektedir. Örneğin, gebe kalma sorunu olan kadınlarda yüzde 40'lar civarında, ilaç tedavisine cevap vermeyen süreğen kasık ağrılı adölesan (ergenlik) çağındaki kızlarda ise yüzde 75'ler civarında görülebildiği gösterilmiştir" diye konuştu.

"BİRÇOK BELİRTİSİ VAR"

Endometriozisin ilk keşfedildiği dönemlerde hep üreme çağının hastalığı olarak bilindiğini ancak özellikle son yıllardaki tüm araştırmaların hastalığın kız çocuklarından menopoz sonrası kadınlara dek her yaşta görülebileceğini gösterdiğinin altını çizen Dr. Kayalarlı, "Hatta 38 haftalık hamilenin karnındaki kız bebekte kist, doğum sonrasında alındığında çikolata kisti olarak bile raporlandı. Yani hastalık her yaşta görülmekle birlikte en çok 30-40 yaşları arasında görüldüğünün de altını çizmek gerekir" şeklinde konuştu.

"AĞRI, KANAMA, GEBE KALMADA ZORLUK TEMEL ŞİKAYETLER"

Dr. Kayalarlı, endometriozisin belirtileri hakkında"Endometriozisin yerleşim yerine göre pek çok farklı belirtisi olmakla birlikte, hastaneye başvuruya neden olan 3 temel şikayeti vardır; ağrı, kanama, gebe kalmada zorluk. Endometrioziste ağrı en sık karşılaşılan yakınmalardandır. Adet sancısı (dismenore), süreğen kasık ağrısı (kronik pelvikağrı), ilişkide derinde hissedilen ağrı (disparöni), idrar yaparken ağrı (dizüri), dışkılamada ağrı (diskezi) en sık ifade edilen ağrılardır. Ağrılar genellikle çok şiddetlidir ve genellikle ilk adet görmeye başladıktan itibaren başlar. Ağrı nedeniyle sık ağrı kesici kullanma ve hatta acil servise başvurma gerekebilir. Endometriozisde en sık rastlanan kanama sorunları iki şekildedir: çok aşırı kanama (hipermenore) ve adet önü-sonu lekelenmeler (pre-post menstrüel spotting)" ifadelerini kullandı.

"TANI ALMA SÜRECİ ÇOK UZUN"

Endometriozisin varlığının gebe kalmayı imkansız kılmadığını ancak gebe kalmada zorluklara neden olabileceğini ifade eden Kayalarlı şunları söyledi:

"Bunun başlıca sebepleri; yumurta rezervinin azalması, yapışıklıklar nedeniyle tüplerin tıkanması, tüp-yumurtalık ilişkisinin bozulması, üreme hücreleri (sperm ve yumurta) üzerine olumsuz etki eden kimyasal maddelerin endometrioz odaklarından salınması, yine bu nedenle embriyonun rahime tutunma sıkıntısı olarak sayılabilir. Bu sürede tedavisiz kalan kişinin endometriozis hastalığı ilerlemiş olabiliyor. Hastalığın teşhisi konulduktan sonra tedavi şekline kişiye göre, yani yaşı, yumurtalık rezervi , çocuk isteği olup olmaması, ek hastalıkların varlığı ve endometriozisin evresine göre şekillendirilir."