Kovid-19 travmasını yeni atlatan dünya için korkutan haber Japonya'dan geldi. Ülkede son haftalarda A grubu streptokok hastalığının ölümcül formu olan "streptokok toksik şok sendromundan" 21 kişi yaşamını yitirdi. Japon bilim insanları, 45 kentte görülen bakterinin, yayılmaya devam edeceği uyarısında bulunurken, salgının Türkiye ve Avrupa ülkelerine uğrayıp uğramayacağı ise merak konusu oldu.

Gaziantep’te karaciğer nakli masaya yatırıldı Gaziantep’te karaciğer nakli masaya yatırıldı

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Japonya ve Pasifik Okyanusu Bölgesi, bakterilerin sık görüldüğü alanlar. Kovid-19 benzeri pandeminin oluşabilmesi için yeni bir virüsün ortaya çıkması gerekir. Ancak streptotok virüs değil bakteridir. Hastalık erken teşhis edilirse tedavisi oldukça kolaydır. Halihazırda Türkiye'de ne kadar vaka olup olmadığına dair bir istatistik yok" dedi.

Son zamanlarda Avrupa genelinde artış gösteren ve özellikle 10 yaş altı çocuklarda sıkça rastlanan streptokok bakterisi, Aralık ayında Ankara'da yaşayan 3 yaşındaki Aras Sönmez'in hayatını kaybetmesine yol açmıştı.

 

ŞİDDETLİ BOĞAZ AĞRISI

Prof. Dr. Ceyhan, Japonya'da salgına neden olan bakterinin ilk kez 1990'ların başında İngiltere'de tespit edildiğini de belirtti. A grubu streptokok bakterisinin Türkiye'de de bulunduğunu vurgulayan Ceyhan, her yıl belirli oranda insanın bu bakteriye maruz kaldığını ifade etti. Hastalığın halk arasında "beta" olarak bilindiğini aktaran Ceyhan, hastalığın şiddetli boğaz ağrısı, ateş ve halsizlik gibi semptomlara neden olduğunu söyledi.

KALICI HASAR BIRAKABİLİR

Özlü, şu ifadelere yer verdi:

"A grubu streptokok aslında insanların boğaz florasında olan bir bakteri. Özellikle çocuklarda boğaz ve bademcik iltihaplarına neden olur. Bazı vakalarda ise iltihap, kalp ve böbreklerde kalıcı hasarlara yol açabilir. Japonya'da 'Strep A enfeksiyonlarında' bir artış olduğu bildirilirken, toksik şok sendromu ölümlere yol açıyor. Türkiye için endişe edecek bir durum söz konusu değil. Hastalık kendini boğazda ağrı, ateş, kızarıklık, yutma güçlüğü gibi semptomlarla belli eder ve antibiyotikle tedavi edilir. Önemli olan tedaviye erken başlanması. Ağır seyreden vakalarda hastaneye yatış, solunum desteği gibi diğer destek tedaviler de gerekebiliyor. Şimdilik pandemi gibi bir tehdit görünmüyor."

Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, gelecekte özellikle küresel iklim değişikliğinin etkisiyle bu tür salgınların artma ihtimaline dikkat çekti.

YAKIN TEMAS UYARISI

Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, enfeksiyon hastalıkları uzmanı olarak, streptokok bakterilerinin nadir görülen ancak tedavi edilmediğinde ölümcül sonuçlar doğurabilen etkilere sahip olduğunu belirtti. Hastalığın başlıca risk faktörlerinin deri bütünlüğünün bozulduğu ameliyatlar, yanıklar, travmalar, damar içi madde kullanımı veya bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar olduğunu vurguladı. Diktaş, streptokok bakterilerinin dünya genelinde her yıl milyonlarca insanı etkilediğini ve bu insanların yaklaşık yarısında ölüme sebep olduğunu belirtti. Ancak, Türkiye'de Japonya'daki gibi bir salgın durumunun yaşanmadığını ifade etti.