Kırmızı Et Üreticileri Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Bayraktar, hayvancılıkla geçinenlerin yüzde 80 ila 90’ının finansal sistem üzerinden borçla üretim yaptığını ve mevcut faiz oranlarının çok yüksek olduğunu vurguladı. Bayraktar, “Faiz oranlarının yüzde 12, yüzde 14, yüzde 15 civarına çekilmesini istiyoruz. Besicilerin bu şekilde desteklenmesini talep ediyoruz.” dedi.
Yem Fiyatları Birden Patladı, Artık Ucuz Yem Yok
Et piyasası hakkında konuşan Bayraktar, “Şimdi et piyasasında durum, geçen seneki piyasa ile neredeyse aynı. Geçen sene et fiyatları 410-430 TL arasındaydı. Bu yıl yemlere yüzde 40, hayvana ise sadece yüzde 15 zam yapıldı. Bugün arpayı devlet 11 bin TL’ye alıyor. Üzerine 1.000 TL de teşvik veriliyor, yani toplamda 12 bin TL ediyor. Yarın bu besici arpaya 13-14.000 TL verecek. Kepek, yani buğdayın kabuğu, 8 bin 500 TL. Yem fiyatları birden patladı, artık ucuz yem yok. Allah besicilere yardım etsin.” ifadelerini kullandı.
İşçilerin Maaşını Karşılıyor ya da Karşılayamıyor
Besicilerin üretim yaptıklarını ancak para kazanamadıklarını belirten Bayraktar, “Besici ancak evinin masrafını, işçilerin maaşını karşılıyor ya da karşılayamıyor. Ama bu işi meslek olarak yaptığı için mecbur devam ediyor, hiçbir işi boş bırakamıyor. ‘Bir ümittir yaşamak’ denir ya, biz de yarın daha iyi olur diye hayvan alıyoruz.” şeklinde konuştu.
Yem Pahalılaştıkça Et Fiyatı Artar
Yem pahalı olmasa besicinin halinden memnun olacağını vurgulayan Bayraktar, yem fiyatlarının çok yüksek olduğunu ifade etti. Bayraktar, “Devlet arpaya 11.000 TL veriyor, bir de 1.000 TL destek var. Peki yarın TMO bu arpaya kaça satacak? Zararına vermez. O zaman piyasa 13.000 TL’den açılır. Bu da doğrudan ete yansır. Yem pahalılaştıkça et fiyatı artar. Yem pahalılaşıp ete yansımazsa herkes iflas eder, hayvancılık biter. Hükümet yem fiyatlarının önüne geçemiyor.” diye konuştu.
Üretici Saman Bulamıyor
Bayraktar, “2100 TL’ye aldığım saman 2600 TL olmuş ve yok satıyor. Saman, soframızdaki ekmek neyse hayvanlar için de o. Samansız olmuyor. Üretici saman bulamıyor. Besicilik yapıyorsan yarını beklemeyeceksin, çünkü yarın daha pahalı olacak. Herkes bugün 2600 TL’ye saman alıyor, çünkü yarın 3000 TL olacağını biliyor. Mazot zamlanıyor çünkü. Mazot demek her şey demek. Eskiden yurtdışından gelen tırlar 12.500-15.000 TL’ye geliyordu, şimdi 25.000-30.000 TL isteniyor. Çünkü mazota zam geldi.” açıklamasında bulundu.
Besici Para Kazanmıyor
Hayvancıların yüzde 80-90’ının genelde kredi sistemiyle çalıştığını belirten Bayraktar, “Zaten bu kredi sistemi olmasa bu iş yapılmaz. Ama kredi faizleri çok yüksek; şu an yüzde 22,5. Biz zaten yüzde 30 kazanıyoruz, bunun yüzde 22,5’ini bankaya veriyoruz. Dosya masrafı gibi kalemlerle bu oran yüzde 25’i buluyor. Yani inanın ki besici para kazanmıyor, ancak kendi geçimini sağlıyor. Bu hayvandan yüzde 50 kazanmalı ki, yüzde 25’ini bankaya versin, yüzde 25’i de kâr kalsın. Ama öyle bir dünya yok.” dedi.
Faiz Oranlarının Yüzde 12, 14 ve 15 Civarına Çekilmesini İstiyoruz
Tek istediklerinin yeme müdahale edilerek yemin ucuzlaması ve kredi faiz oranlarının düşürülmesinin altını çizen Bayraktar, “Faiz oranlarının yüzde 12, yüzde 14, yüzde 15 civarına çekilmesini istiyoruz. Besicilerin bu şekilde desteklenmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.
Besici İthal Hayvanı Alıyor, Yerli Almaya Korkuyor
Diğer bir sorunlarının ise ithal hayvan konusu olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Besicinin kapasitesi 500-1000 baş hayvan, ama 30 hayvan verilmiş. 500 hayvan besleyebilecek adama sadece 30 hayvan veriliyor. Bu adam geri kalanını nereden alacak? Yerli almak zorunda kalıyor. Bugün yerli hayvanın kilosu 350 bin TL. Ama bu fiyata bile hayvan bulamıyor. İthal hayvanın kilosu gemide 228 bin TL, yani 230 bine mal oluyor. Yerli ise 350 bin TL. Aradaki fark çok fazla. Ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Şeytan bunun neresinde, belli değil. Eğer Avrupa’dan gelen ithal hayvan, herkesin kapasitesine göre verilseydi; mesela kapasitesi 500 olan birine en az 300 verilseydi, kalan 200’ü yerli hayvandan tamamlardı. Ama şimdi besici ithal hayvanı alıyor, yerli almaya korkuyor. Zaten yerli hayvanı kimse ucuza vermez, devlet de bunu destekleyemiyor. Devlet "ithal hayvan getireyim, seni destekleyeyim" diyor ama bu yeterli değil. Bugün bin başlık işletmede sadece 60 hayvan var.” açıklamasında bulundu.
Hayvandan Yüzde 100 Kazansa Bile Masrafı Karşılamaz
Bayraktar, “Bin başlık çiftlikte 10 kişi çalışıyor, her biri 30 bin TL maaş alıyor, yeme-içme hariç. Mazot, elektrik, su masraflarını saymadan, sadece maaşlara 300 bin TL gidiyor. Bu 60 hayvanla hangisini ödeyecek? 60 hayvandan yüzde 100 kazansa bile bu masrafı karşılamaz.” ifadelerine yer verdi.
Bu Sayı Türkiye’ye Nasıl Yetecek?
Türkiye’ye 570 bin ithal hayvan geleceğini aktaran Bayraktar, “Bu sayı Türkiye’ye nasıl yetecek? Sadece Antep’e versen 300 bin hayvanı Antep besler. Eskiden yüzde 100 kapasiteyle çalışanlar şimdi yüzde 25, yüzde 30 kapasiteyle çalışıyor. 100 hayvan besleyen artık 30 hayvan besliyor. Bir adam çalıştırıyor, 30 hayvanla idare etmeye çalışıyor.” değerlendirmesinde bulundu.