CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Gaziantep’te düzenlenen saha çalışması kapsamında yaptığı konuşmada Türkiye’nin demokrasi ve hukuk alanında yaşadığı sorunlara dikkat çekti. 19 Mart 2025’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile birlikte birçok belediye başkanının tutuklanmasını “hukuk ve demokrasi tarihine kara bir leke” olarak değerlendiren Tanal, Demokrasiye de sofralara da darbe vuruldu” dedi. Tanal, sürecin hukuki değil siyasi bir operasyon olduğunu vurguladı.

Ekrem İmamoğlu ve 16 Belediye Başkanı Tutuklandı

Tanal, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu, hiçbir somut delil olmadan sabaha karşı yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı ve tutuklandı. Sadece Ekrem Bey değil, onunla birlikte Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve toplam 16 belediye başkanımız tutuklandı. Şenol Aslanoğlu, İzmir İl başkanımız tutuklandı. Parti meclis üyesi arkadaşlarımız bile tutuklandı. ‘Yasakları kaldıracağız’ diyen zihniyet baskıları ve yasakları arttırdı. Böyle bir ortamda demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Bu bir totaliter rejimdir.” dedi.

Amaç, CHP’yi Yıpratmak

Tanal, tutuklamaların siyasi bir hedef taşıdığını belirterek, “Görevde olan 16 belediye başkanımızın yanı sıra görevde olmayan belediye başkanlarımız da tutuklu. Buradaki tek amaç, toplumda bir algı yaratmaktır: Eriyen AKP oylarını nasıl geri kazanırız, birinci parti olan CHP’yi nasıl yıpratırız? Amaç budur. Bununla da kalınmadı, yüzlerce belediye çalışanı da bu hukuksuzluklarla karşı karşıya bırakıldı.” ifadelerini kullandı.

19 Ağustos Gaziantep Defin Listesi!
19 Ağustos Gaziantep Defin Listesi!
İçeriği Görüntüle

CHP Olunca Uygulama Farklı

Tanal,Ceza Muhakemesi Kanunu’na vurgu yaparak, “Tutuklanan il başkanlarımızın, parti meclisi üyelerimizin ve belediye başkanlarımızın hiçbirinin kaçma şüphesi yoktu. Delil karartma ihtimalleri de bulunmuyordu. Hepsi çağrıldığında karakola veya adliyeye gitmiş isimlerdi. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre esas olan tutuksuz yargılamadır, tutuklama ise istisnadır. Ama söz konusu CHP olunca tutuklama uygulanıyor, AKP olunca ev hapsi ya da tutuksuz yargılama tercih ediliyor. Biz sadece eşitlik istiyoruz. Biz yargılanmaktan korkmuyoruz ama ‘düşman ceza hukuku’ uygulanmasını kabul etmiyoruz.” dedi.

154 Gün Geçti, Hâlâ İddianame Yok

Tanal, Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna dikkat çekerek, “Tutuklanan Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun üzerinden 154 gün geçti. Hâlâ ortada bir iddianame yok. İddianamenin hazırlanabilmesi için yeterli somut delilin olması gerekir. 154 gün yani 4 ay geçti ve hâlâ iddianame yoksa, bu insanların özgürlüğünü 4 aydır gasp ediyorsunuz demektir. Bu tablo bize şunu gösteriyor: Bu bir soruşturma değil, milletin iradesini gasp etmeye yönelik bir siyasi operasyondur.” diye konuştu.

Demokrasiye Olduğu Kadar Sofraya da Darbe Vuruldu

19 Mart darbesinin sadece siyasi değil, ekonomik sonuçlar da doğurduğunu belirten Tanal, “Ekonomistlerin hesaplamalarına göre bu kumpasın Türkiye’ye maliyeti 6 trilyon lirayı buldu. Bu da her vatandaşımıza 70 bin liralık ek yük getirdi. Merkez Bankası’nın 60 milyar dolarlık rezervi eritildi, faizler yükseldi, işsizlik rekor kırdı. Yani demokrasiye olduğu kadar vatandaşın sofrasına da darbe vuruldu.” ifadelerini kullandı.

İki Yönlü Mücadele Yürütüyoruz

CHP olarak iki yönlü mücadele yürüttüklerini söyleyen Tanal, “Birincisi demokrasi ve adalet mücadelesi, ikincisi halkın ihtiyaçlarını karşılayacak güçlü bir hükümet programı hazırlığı. Gaziantep’te yapacağımız saha çalışmasının amacı da budur. Biz halkımızın her sorununu, her talebini ve beklentisini dile getirmek için buradayız. Ekonomiden tarıma, eğitimden sağlığa, gençlerden kadınlara, işsizlikten yoksulluğa kadar toplumun tüm kesimlerinin sesi olacağız.” dedi.

İmamoğlu Milletin Umududur

Bizim Yolumuz demokrasi yoludur diyen Tanal, “Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu cezaevinde olabilir ama milletin gönlünde, aklında ve umudunda dimdik duruyor. Onu zindana koyarak milletin değişim arzusunu durdurabileceklerini sananlar yanılıyor. Gaziantep, emeğiyle ve demokrasiye sahip çıkan iradesiyle Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden biridir. Buradan başlatacağımız saha çalışması, ülkemizin geleceğini halkla birlikte kurma kararlılığımızın en somut göstergelerinden biri olacaktır. Bizim yolumuz demokrasi yoludur, bizim yolumuz adalet yoludur, bizim yolumuz halkın yoludur. İlk seçimlerde Türkiye’yi özgür, demokratik, adil ve müreffeh bir geleceğe hep birlikte taşıyacağız.” dedi.

Çiftçi Zarara Uğratılıyor

Tanal, “13 Temmuz 2025 tarihinde Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanının bir genelgesi yayınlandı. Bu genelgeyle 500 bin ton mısır sıfır faizle dışarıdan ithal ediliyor. 31 Temmuz’a kadar, yani sadece 18 günlük bir süre veriliyor. Bu da tam mısır hasadının olduğu döneme denk geliyor. Aslında Cumhurbaşkanının bu kararı kırsalı yok ediyor, çiftçiyi topraktan koparıyor. Devletin tarım arazilerini koruması gerekirken maalesef çiftçinin zarara uğratılması için böyle bir karar alınıyor. Artan gübre, mazot, tohum, işçilik maliyetleri altında ezilen mısır üreticisi, bir de sıfır vergiyle iç piyasaya sokulan 500 bin ton ithalat kararıyla doğrudan batışa sürükleniyor. Bu aslında sadece tarımsal bir mesele değil, aynı zamanda bir milli güvenlik sorunu. Çünkü gıda güvencesini ortadan kaldırıyor. Bugün mısırı ithal eden, yarın gıdasını yönetemez. Bugün üreticisini unutan, yarın halkını doyuramaz. Bu karar Türkiye’nin gıda egemenliğine vurulmuş siyasi ve ekonomik bir darbedir. Hele hele bu bölgeyi çok daha fazla etkilemektedir.” diye konuştu.

Kaynak: Fatma Gültekin