Gaziantep’in köklü geleneklerinden biri olan şire kültürü, Mahra Şire Evi’nde gerçekleştirilen özel bir etkinlikle yeniden canlandı. Bu anlamlı buluşmaya ev sahipliği yapan Mahra Şire Evi’nin işletmecisi Gül Akbalaban, katılımcıları Mahra kelimesinin anlamını açıklayarak karşıladı: Mahra, üzüm sandığı anlamına gelir. Biz de bu ismi seçerken Antep’in gelenek ve göreneklerini yaşatan şireyle özdeşleştirmeyi amaçladık.
Tadın Günü: Şireyle Geçmişe Yolculuk
Etkinlikte, üzümün tüm türevlerinden oluşan geleneksel lezzetler misafirlere sunuldu. Koruk şurubu, pekmez, pestil ve daha birçok ürün, geçmişten günümüze taşınan tatlar arasında yer aldı. Özellikle koruk şurubu, eskiden evlerde misafirlere ikram edilen özel bir içecek olarak dikkat çekti.
Seçkin Konuklarla Geleneksel Buluşma
Gaziantep’in yerel değerlerine sahip çıkan çok sayıda seçkin konuk, etkinlikte bir araya geldi. Mahra Şire Evi, bu buluşmayla hem şire geleneğini tanıttı hem de kış aylarında misafirlere sunulan bu tatların kültürel önemini vurguladı.
Gelenekten Geleceğe: Şire Kültürü Yaşatılıyor
Gül Akbalaban, “Her yıl üzüm zamanı yapılan şire, eskiden her evde olan bir gelenekti. Biz
de bu yıl, bu mirası misafirlerimizin huzurunda yaşatmak istedik,” diyerek etkinliğin amacını özetledi.
Gül Akbalaban’ın öncülüğünde gerçekleşen bu buluşma, kültürümüzü yaşatmanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösterdi. Mahra’da bugün sadece tatlar değil, gelenekler de paylaşıldı.