Şahinbey ilçesi Karatarla Mahallesi'nde bulunan ve kentte yaşayan Güleç ailesinin özel mülkiyeti olan yapıda, belediyeye devredilmesinin ardından 2022'de restorasyon çalışması başlatıldı.
Yaklaşık 1,5 yıl süren çalışmaların tamamlanmasıyla hizmete giren iki katlı hanın üst katında gümüş ziynet eşyası imalatı yapılırken alt kısmında oluşturulan mağazada ise üretilen eşyalar satışa sunuluyor.
Hanın dış çevresinde yapılan ve avlusunda bulunan kafede de alışverişe gelenlere kentin yöresel yemekleri ikram ediliyor.
Ziyaretçiler yaklaşık 500 yıl önce ticarethane olarak da kullanılan hana gelip hem gümüş işlemeciliğini imalat aşamasında görme fırsatı buluyor hem de kente özgü yöresel lezzetleri tadabiliyor.
Şeker Hanı'nda gümüş işlemeciliği yapan İbrahim Çiner, AA muhabirine, yaklaşık 19 yıldır gümüş işiyle uğraştığını söyledi.
Gaziantep'in tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması dolayısıyla gümüş işlemeciliğinin eski dönemlere dayandığını anlatan Çiner, şöyle konuştu:
"Şeker Han'ın tarihi 500 yıl öncesine dayanıyor. Gaziantep'teki diğer hanlar gibi burası da ticaretin kalbinin attığı bir han olarak geçiyor. Burada Gaziantep kültürüne, doğasına, dokusuna uygun ürünler yapılıp, modeller tasarlanıyor, üretiliyor. Üretim sonrasında bu ürünleri dünyanın dört bir yanına gönderiyoruz."
Gümüş ürünlerin hem yurt içi hem de yurt dışında alıcı bulduğuna dikkati çeken Çiner, şunları kaydetti:"Ağırlıklı olarak Romanya, Belçika, Meksika, Amerika gibi ülkelerde ürünlerimizi görebilirsiniz. Aslında en büyük avantajımız; Gaziantep şehrimizde örnek alınabilecek, takıların üstünde kullanabileceğimiz çok değişik motif, şekil, semboller bulunmasıdır. O sembollere bakıp, minimize hale getirip, yüzüklerimizin, küpelerimizin üstünde kullanabiliyoruz."
- Gelen Ziyaretçilere Kentin Yöresel Ürünleri İkram Ediliyor
Çiner, hana gelen ziyaretçilerin gümüşün ham maddesinden işlenmesine tüm aşamalara şahit olabileceğini, içindeki restoranda da kente özgü yemeklerin beğeniye sunulduğunu dile getirdi.
Ziyaretçilerden Mehtap Kale de Şeker Hanı'nda gümüşle ilgili birçok ürünü görme fırsatı bulduklarını belirterek, "Burada gümüşlere bakmaya geldiğimizde bahçedeki kafede bize yöresel yemekleri ikram ettiler. Burada omaç yedik, çok güzel ve lezzetli. Han tarih kokuyor, her yer çok güzel." dedi.