Gaziantep, gastronomi ve sanayi kimliğinin yanı sıra köklü kültürel mirasıyla da dikkat çeken bir şehir. Ancak bu zengin mirasın bazı parçaları zamanla göz ardı ediliyor. Bunlardan biri de yüzyıllardır ustadan çırağa aktarılan, Anadolu’nun en zarif el sanatlarından biri olan çini sanatı. Günümüzde Gaziantep’te çini sanatı, teknolojik üretimin gölgesinde kalsa da bazı sanatçılar ve atölyeler tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.
Sayılı Usta, Sınırlı Üretim
Gaziantep’te çini ve telkâri gibi geleneksel el sanatları, artık yalnızca birkaç usta tarafından icra ediliyor. Bu sanatçılar, hem üretim yapıyor hem de genç kuşaklara bu sanatı öğretmeye çalışıyor. Ancak çini sanatının sürdürülebilirliği, yeterli ilgi ve destek sağlanmadığı sürece risk altında kalmaya devam ediyor.
Atölyeler Kültürel Hafızayı Koruyor
Şehirde faaliyet gösteren bazı sanat atölyeleri, çini sanatını yaşatma misyonunu üstlenmiş durumda. Özellikle Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde yer alan atölyelerde, seramik ve çini çalışmaları yapılabiliyor. Atölye Seramika, Atölye Gül Göğüş ve Gaziantep Kültür Sanat Atölyesi gibi merkezler, hem üretim hem de eğitim faaliyetleriyle dikkat çekiyor.
Belediyeden Kültürel Destek
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde kurulan Kültür Sanat Atölyesi, gençleri geleneksel sanatlarla buluşturmayı hedefliyor. Bu kapsamda çini ve seramik gibi alanlarda atölye çalışmaları düzenleniyor. Bu tür girişimler, çini sanatının şehirde yeniden görünürlük kazanmasına katkı sağlıyor.
Tehlike Altındaki Kültürel Miras
Uzmanlar, çini sanatının Gaziantep’te tamamen yok olmaması için daha fazla destek gerektiğini vurguluyor. Hem yerel yönetimlerin hem de sivil toplum kuruluşlarının bu alanda daha fazla proje üretmesi, çini ustalarının teşvik edilmesi ve gençlerin bu sanata yönlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Gaziantep’te çini sanatı hâlâ varlığını sürdürüyor ancak bu varlık, sınırlı sayıda usta ve atölyenin özverili çabalarına bağlı. Geleneksel sanatların yaşatılması, sadece geçmişe değil, geleceğe de yapılmış bir yatırımdır.
