Tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Gaziantep, yalnızca zengin mutfağı ve kültürel mirasıyla değil, aynı zamanda saklı kalmış doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Şehrin farklı ilçelerine yayılan yaylalar, göller, kanyonlar ve doğa harikaları, huzur arayanların ve keşif tutkunlarının gözdesi olmaya aday. Birçok kişi tarafından çok fazla bilinmeyen bu güzellikler, Gaziantep’in doğal yönünü gözler önüne seriyor.
Gaziantep’in En Az Bilinen Doğal Güzellikleri
Yesemek Açık Hava Müzesi: İslahiye ilçesine bağlı Yesemek köyünde bulunan Yesemek Açık Hava Müzesi, dünyanın en büyük açık hava heykel atölyesi olarak kabul ediliyor. MÖ 14. yüzyılda Hititler tarafından kurulan bu alan, tarih boyunca Asur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Memlük ve Osmanlı hâkimiyetine girdi. Volkanik bazalt taşından yapılmış 300’den fazla aslan, sfenks, kartal, boğa, sütun başlığı ve yazıtın yanı sıra Hititlerin taş işçiliğini anlatan panolar da ziyaretçilere sunuluyor. Müze her gün 09.00-17.00 arasında ücretsiz gezilebiliyor.
Sofdağı Yaylası: Nurdağı ilçesindeki Sofdağı köyünde yer alan Sofdağı Yaylası, 1700 metre rakımıyla Gaziantep’in serin kaçış noktalarından biri. Yemyeşil doğası, temiz havası ve eşsiz manzarasıyla öne çıkan yaylada doğa yürüyüşü, kamp, piknik, fotoğrafçılık gibi etkinlikler yapılabiliyor. Ayrıca Sofdağı Kalesi, Camii, Çeşmesi, Şelalesi ve Mağarası ile tarihi dokusunu da koruyor. Ziyaretler 09.00-17.00 saatleri arasında ücretsiz yapılabiliyor.
Hızır Yaylası: Gaziantep’in Altınüzüm beldesine 20 kilometre mesafede bulunan Hızır Yaylası, her mevsim yemyeşil doğasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. 1994 yılında turizm bölgesi ilan edilen yayla, doğasıyla adeta “huzurun adresi” olarak tanımlanıyor.
Menzil Yaylası: İslahiye ilçesinde bulunan Menzil Yaylası, 2000 metre yüksekliğiyle bölgenin en yüksek yaylalarından biri. Amanos Dağları’nın eteklerinde yer alan yayla; yürüyüş, kamp ve piknik için tercih edilirken, tarihi ve kültürel değerleriyle de dikkat çekiyor. Menzil Kalesi, Camii, Çeşmesi, Şelalesi ve Mağarası yaylanın önemli yapıları arasında yer alıyor.
Karagöl: Nizip ilçesindeki Karagöl köyünde yer alan bu krater gölü, volkanik bir patlama sonucu oluşmuş. 80 metre derinliği, 1,5 km çapı ve 5 km çevresiyle dikkat çeken göl, farklı ışık oyunlarıyla mavi, yeşil, sarı ve kahverengi tonlarında görünebiliyor. Çevresinde çam ve meşe ağaçlarının bulunduğu Karagöl, doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için eşsiz bir adres.
Yavuzeli Kanyonu: Fırat Nehri’nin yatak değiştirmesiyle oluşan Yavuzeli Kanyonu, 12 km uzunluğunda, 100-150 metre yüksekliğinde ve 10-15 metre genişliğinde benzersiz bir doğal oluşum. Kireçtaşı, kumtaşı ve volkanik kayaçlardan meydana gelen kanyon, mağaraları, travertenleri ve fosilleriyle doğaseverleri cezbediyor. Trekking, kaya tırmanışı ve rafting için de ideal.
Gaffur Baba Tepesi: Oğuzeli karayolunun kuzeybatısında bulunan Gaffur Baba Tepesi, çam ağaçlarıyla kaplı yapısıyla öne çıkıyor. Zirvede yer alan Gaffur Baba Türbesi, doğal bir mağara içine konumlandırılmış. Türbenin girişinde bulunan yeşil kubbe sonradan yapılmış olup, içeride iki mezar ve ibadet alanı yer alıyor.
Gaziantep’in bu az bilinen doğal zenginlikleri, hem doğayla baş başa kalmak hem de tarihi ve kültürel dokuyu hissetmek isteyenler için eşsiz bir rota sunuyor. Yaylaları, gölleri, kanyonları ve mistik tepeleriyle şehir, yalnızca mutfak kültürüyle değil, doğasıyla da büyüleyici bir deneyim yaşatıyor.