Rapora göre, küresel ısınmanın etkileri her geçen yıl daha da artarken, son iki yılda tarihin en şiddetli kuraklıklarından bazıları yaşandı. 2030 yılına gelindiğinde ise Türkiye'nin ciddi bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kalabileceği uyarısı yapıldı. Raporda en riskli bölgeler arasında Gaziantep de yer aldı.
Gaziantep’te yağışlar düştü, sıcaklıklar rekor kırıyor
İklim değişikliğinin etkileri Gaziantep’te şimdiden hissediliyor. Mevsim normallerinin oldukça altında kalan yağış oranları, kuruyan su kaynakları ve artan sıcaklıklar hem çevre hem de halk sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturuyor. Özellikle yaz aylarında sıcaklıkların rekor seviyelere ulaşması, kentte yaşayanlar için çölleşme tehlikesini daha da somut hale getiriyor.
En büyük etki Doğu ve Güneydoğu’da
Birleşmiş Milletler raporunda kuraklığın Türkiye genelinde etkili olduğu belirtilirken, en fazla risk altında olan bölgelerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu olduğu vurgulandı. Yarı kurak iklim kuşağında yer alan Gaziantep, bu tehlikenin tam merkezinde bulunuyor. Uzmanlar, iklimdeki bu dramatik değişimin özellikle tarımda verim kaybına yol açtığını belirtiyor.
Fosil yakıt ve hayvancılık uyarısı
Raporda ayrıca iklim krizine yol açan temel faktörlere de dikkat çekildi. Fosil yakıt kullanımı (kömür, petrol, doğalgaz), küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 75’inden fazlasını oluşturuyor. Ayrıca et ve süt üretimi sırasında atmosfere yüksek miktarda karbon salınımı yapıldığı ifade edildi. Gaziantepli üreticilere, hem çevreye duyarlı üretim tekniklerine geçmeleri hem de su kaynaklarını daha verimli kullanmaları çağrısı yapıldı.
Gelecek nesiller için önlem şart
İklim bilimciler, Gaziantep’in de içinde yer aldığı yarı kurak bölgelerde tarımsal üretimin her yıl daha da zorlaştığını belirtiyor. Alınacak önlemlerin ertelenmemesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, hem yerel yönetimlerin hem de üreticilerin iklim krizine karşı hızlı ve sürdürülebilir adımlar atması gerektiğini vurguluyor.
Gaziantep, hem sanayisi hem tarımı ile bölgenin lokomotif şehirlerinden biri. Ancak çölleşme tehlikesi karşısında gerekli önlemler alınmazsa, kent hem ekonomik hem de ekolojik olarak büyük bir kayıpla karşı karşıya kalabilir.
