Gaziantep’te sanayi üretimi, 2025 yılı itibarıyla artan enerji maliyetleri nedeniyle ciddi bir darboğazla karşı karşıya. Türkiye’nin en büyük üretim merkezlerinden biri olan Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB), elektrik ve doğalgaz fiyatları tarihi zirvelere ulaşırken, üreticiler ayakta kalmakta zorlanıyor. Gaziantep Sanayi Odası verilerine göre, 14–15 Ağustos 2025 tarihlerinde OSB elektrik piyasasında saatlik fiyatlar çoğu zaman 3,0–3,4 TL/kWh bandında gerçekleşti.
Maliyetler Rekor Seviyede, Üretim Yavaşlıyor
Artan elektrik maliyetleri, özellikle tekstil, plastik ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin üretim kapasitesini doğrudan etkiliyor. Hammadde ve finansman maliyetlerindeki yükselişle birleşen enerji giderleri, birçok işletmeyi üretim planlarını gözden geçirmeye zorluyor. Bazı fabrikalar vardiya sayısını azaltırken, bazıları ise enerji tasarrufu sağlayan teknolojilere yöneliyor.
Ticarethane Tarifesi Sanayiciyi Zorluyor
2025 yılı güncel elektrik tarifelerine göre, ticarethane statüsündeki işletmeler için 0–1000 kWh arası tüketim birim fiyatı 5,12 TL, 1000 kWh üzeri tüketim ise 6,92 TL olarak belirlendi. Bu fiyatlara KDV ve diğer vergiler dahil değil. Sanayiciler, bu oranların sürdürülebilir olmadığını belirterek, devlet destekli enerji teşviklerinin artırılması gerektiğini savunuyor.
Alternatif Enerjiye Geçiş Gündemde
Gaziantep’te bazı sanayi kuruluşları, maliyetleri düşürmek amacıyla güneş enerjisi sistemlerine yatırım yapmaya başladı. OSB yönetimi, 2025 yılı sonuna kadar toplam 50 MW kurulu güce ulaşmayı hedefleyen bir güneş enerjisi projesi üzerinde çalışıyor. Ancak bu geçişin kısa vadede tüm işletmelere çözüm sunması beklenmiyor.
“Enerji Planlaması Üretimin Temelidir”
Enerji uzmanları, Gaziantep gibi üretim odaklı şehirlerde enerji planlamasının stratejik bir öncelik olması gerektiğini vurguluyor. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından yayımlanan Haziran 2025 Elektrik Tüketim Raporu’na göre, Gaziantep’in sanayi kaynaklı elektrik tüketimi son bir yılda %18 oranında arttı. Bu artış, hem altyapı yatırımlarının hem de maliyet kontrol mekanizmalarının aciliyetini ortaya koyuyor.