Arslan, "terör örgütü PKK propagandası yapmak" suçlamasıyla karşı karşıya kaldı ve savcı, 1 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talep etti.
İddianamede, Arslan’ın, PKK’nın 2023’te Ankara'da İçişleri Bakanlığı'na düzenlediği saldırının ardından yaptığı "O kadar manasız ki teröristin gelip hiçbir şey yapamadan ölmesi. Bana sorarsanız aykırı… Hiçbir şey yapamadan ölünmez" şeklindeki açıklamaları gerekçe gösterildi. Savcı, bu sözler nedeniyle Arslan’ın ceza almasını talep etti. İddianame, PKK’nın tarihine dair özet bilgiler vererek başladı ve davadaki tek delil olarak, programdaki 01:29 dakikalık kesitin deşifresine yer verildi.
Arslan’ın sözleri, iddianamede, "toplumda kargaşa ve infial oluşturacak nitelikte, terör örgütlerinin gerçekleştirebileceği eylemlerle ilgili yol gösterici ve fikir verici" olarak değerlendirildi.
“Sözlerim Yanlış Anlaşıldı”
Gazeteci Ayşenur Arslan, iddianamede yer alan ifadesinde, söylediklerinin yanlış anlaşıldığını belirterek şunları söyledi:
“Cümlelerim, gelinen noktada maksadını aşmış olsa da, kastettiğim şey şuydu: Görevine yeni başlayan İçişleri Bakanı’nın, son dönemde suç örgütlerine karşı gerçekleştirilen başarılı operasyonlar ve bu operasyonların sonucunda kendisine yönelik bir mesaj verilmeye çalışıldığı düşüncesi bende oluştu. Çünkü son zamanlarda uyuşturucu tacirlerine ve suç örgütlerine yönelik çok sayıda operasyon yapıldı. Bu eylemi, suç odaklarının emniyet teşkilatına ve İçişleri Bakanlığı’na bir sindirme mesajı göndermeye çalışması şeklinde değerlendirdim. Programda veya şu anda verdiğim ifadede, terörü övme veya meşru gösterme amacım olmadı. O eylemi, programda da burada da lanetliyorum.”
Arslan’ın avukatı Celal Ülgen, B Yüzü’ne yaptığı açıklamada, açıklamalarında, Arslan’a yönelik suçu ve suçluyu övme suçundan dava açılması durumunda asliye cezada yargılama yapılması gerektiğini belirtti. Ülgen, şu ifadeleri kullandı: “Siyasi iktidar bir yandan yumuşama politikası izlerken, diğer yandan ceza yasalarına yeni yaptırımlar getiriyor. Bu iki yaklaşım bir arada doğru olamaz. Birinin yanlış olması gerekir. Yeni ceza yaptırımlarıyla birlikte getirilen casusluk gibi ağır cezaların yanında olmak doğru değildir.”