14 yıldır Galatasaray’ın kalesini koruyan Fernando Muslera, Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek ile birlikte Ali Sami Yen Spor Kompleksi Rams Park’ta düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Başkan Dursun Aydın Özbek, şunları söyledi:
‘‘Nando Bizim İçimizden Biri’’
“Değerli basın mensupları, bizi izleyen sevgili Galatasaraylılar, hepiniz hoş geldiniz. Hepinize saygılarımı sunuyorum. Bugün burada kaptanımız Muslera için düzenlediğimiz basın toplantısında bir aradayız. Ben burada Nando’nun yanında olmayı özellikle istedim. Kendisine öncelikle Galatasarayımız için bu zamana kadar verdiği emek, çaba, fedakarlık için teşekkür etmek istiyorum. Nando bizim için artık bir yabancı futbolcu değil, bizden içimizden birisin. 14 sezon sarı kırmızı forma için ter dökmüş çok değerli bir kardeşim. En zor zamanlarda bile sahada dik duran, mücadeleden kaçmayan, arkadaşlarına liderlik eden, çok değerli bir futbolcu. Galatasaray Futbol Takımımızın son dönemde kazandığı tüm başarılarda onun da imzası var. Üstelik sadece sahada gösterdiği performansla değil, güler yüzüyle, efendiliği ile Türkiye'deki tüm sporseverlerin gönlünde taht kuran önemli birisi. Bu ülkedeki çocukların, gençlerin Nando'nun formasıyla gezdiğini, maçlara gittiğini gördük ve bunu da bütün Türkiye çapında, her yerde izledik. Ülkemizde bu gurura sahip olabilen çok az kaleci ve sporcu olduğunu düşünüyorum. Şu hususta çok sevinçliyim, çok gururluyum. Galatasaray hizmet ettiğim sürede kendisiyle üç dönem sözleşme imzalandı. Kendisiyle artık bir abi kardeş seviyesinde ilişkimiz var. Ben burada kendisine veda etmiyorum. Bu bir veda toplantısı veyahutta bir veda basın toplantısı değil. Çünkü Nando'nun dünya futbolunda önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum ve bundan sonraki dönemde de kendisiyle konuyu tartıştık. Hatta bir sözleşme, bir protokol de imzaladık. Bundan sonraki dönemde Galatasaray’a gene hizmet etmeye devam edecek ve Galatasaray'ın başarısı için uluslararası boyutta da çalışacak. Nando gibi Galatasarayımızın değerlerine, şanlı tarihimize yakışan ve bunu özümsemiş karakterler sayesinde kulübümüz her geçen gün daha da büyümeye devam edecektir. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
‘‘Galatasaray'a Hizmetleri Devam Edecek’’
Galatasaray'ın uluslararası boyutta projeleri var. Galatasaray artık kendi vizyonu çerçevesinde global bir boyuta geçmek zorunda; çünkü Türkiye'deki en büyük kulübüz. Buradaki varlığımızı bütün dünya üzerinde geliştirmek, oralarda bizi seven insanları da bu manada Galatasaray'ı tanıtmak üzere böyle bir projemiz var. Nando bu projemizin bir parçası. Özellikle Güney Amerika'yla ilgili bir parçası. Kendisiyle etraflıca konuştum. Tabii insanlar sevdikleri kişiyle ayrılmak istemezler. Uzun bir süre Galatasaray'da daha hizmet etmesini çok istedim ama kendisinin tabii haklı gerekçeleri var. Memleketine dönmek istiyor; fakat Galatasaray'dan kopamayacağını, Galatasaray'dan kopmayacağını defaatle bana söyledi. Bu biraz benim üzüntümü hafifletti. Nando gibi kişiliği çok önemli olan, Galatasaray aşkıyla dolu olan bir kişi bugüne kadar verdiği hizmetlerde bunu kanıtlanmıştır. Bundan sonra da bu hizmete devam edeceğini ifade edince ziyadesiyle memnun oldum. Onunla iş birliği içinde olacağız. Protokolümüzü de zaten imzaladık. Kulüp olarak Nando’nun Galatasaray'a hizmet etme süresi bitmemiştir. Bu devam edecektir ama zaman akışına bağlı olarak farklı bir boyutta hizmete devam edecek. Ben bu manada kendisinden çok memnunum. Tam bir Galatasaraylı duruş sergilemiştir hem burada oynarken hem de bir veda ederken veda derken Galatasaray'a bedava olarak anlamayın bu sadece yeşil sahalarda kalemizi korumaktan bir veda dolayısıyla önümüzdeki günlerde zaten sizlerle de paylaşacağım. Nando'nun Galatasaray'a hizmet süresi bitmemiştir bu farklı bir şekilde devam edecektir.
Önemli olan nokta şu. Galatasaray bir his takımı. Baba Gündüz’ün dediği gibi… Galatasaray'ı yaşamak, Galatasaray'ı sevmek, bir Galatasaraylı olmak, kendi etik değerlerimiz çerçevesinde Galatasaray'a hizmet etmek çok önemli. Muslera da böyle birisi. Dolayısıyla evet sahalarda belki onun eksikliğini hissedeceğiz ama Galatasaray'a hizmet etme seviyesinde devam edeceğiz. Bu benim başkan olarak, yönetim kurulu arkadaşlarım olarak bizim isteğimiz bu. Dolayısıyla bunun detaylarını önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Daha çok taze. Nando memleketine dönsün, kendisine de söz verdim. Kendisini memleketinde de ziyaret edeceğim. Dolayısıyla bu iş birliğinin detaylarını da orada geliştireceğiz. Şahsi düşüncem Galatasaray'a bu seviyede hizmet eden kişilerle Galatasaray'ın bağının kopmaması lazım. Bunun farklı boyutlarda yaşaması gerektiğini düşünüyorum. O yönde de ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım gerekeni yapacağız.
Mertens bizim çok önemli bir oyuncumuz. Kendisi de Galatasaray'a çok şeyler vermiştir. Galatasaray'ın şampiyonluklarında, özellikle son şampiyonluğa kadar büyük emeği var. Şimdi sözlerimin başında şunu söyledim. Bunu bir veda şeklinde algılamamanız lazım; çünkü sorunun içinde şunu söylemek istediğinizi düşünüyorum. Yani biz bu sırayla veya Mertens’e veda ediyoruz şeklinde algılıyoruz. Yani böyle bir şey yok. Dolayısıyla benim amacım, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak amacım Muslera'nın devamlı Galatasaray'ın içinde kalması. Tabii insanların yaşları itibarıyla hizmet şekilleri değişebilir. Aynı şeyi Mertens için düşünüyorum. Bunlar Galatasaray'ı özümsemiş, uluslararası boyutta çok önemli kişiler. Galatasaray hizmet etmişler. Galatasaray'da başarılı olmuşlar. Dolayısıyla bizim Galatasaray olarak bağlarımızı bu kişilerle giderek daha kuvvetlendirmemiz lazım; çünkü artık futbol uluslararası boyutta ekonomik değeri çok yüksek seviyede. Onun için hem Muslera'nın hem Mertens'in bu seviyede de Galatasaray'a hizmet edeceklerini düşünüyorum. Kesinlikle bir veda buluşması, veyahutta bir veda basın toplantısı olarak görmüyorum. Onun için de tabii bundan sonra gerek Muslera gerek Mertens ile bir sürü etkinliklerimiz olacak. Bunu bu zaman süreci içinde de planlıyoruz.
2011’de geldiği zaman Başakşehir ile bir başlangıç yaptı ve son derece muazzam bir kariyeri oldu Galatasaray'da. Şimdi tesadüfe bakın Nando yarın gene Başakşehir ile başka bir başlangıca imza atmış olacak. Sporculuk sahalardaki kariyerinin vedası olarak görmüyorum yarınki Başakşehir maçını yarınki Başakşehir maçı da Nando’nun bundan sonra Galatasaray'a vereceği hizmetlerin başlangıç noktası olarak algılıyorum ve öyle olmasını da istiyorum.
Fernando Muslera’nın açıklamaları şu şekilde:
‘‘Hayatımın En Doğru Kararı’’
“Bu süreç içerisinde çok fazla konuşuldu. Şimdi yüzde yüz söylüyorum ki yarın en son maçıma çıkacağım. Son dakikalarımı oynayacağım. 14 sene sonra ilk günden beri kupaları alacağıma inanmıştım ve kendimi buna adamıştım. Gurur duydum, 14 sene mutlu oldum ve herkese müteşekkir oldum. 14 seneden sonra bütün takım arkadaşlarıma hocalarıma hepsiyle birlikte kazandığımız başarılardan dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Çok müteşekkirim. Bu süreç içerisinde, bu 14 senede bütün takım arkadaşlarıma ve beni buraya getiren Daniel Fonseca'ya, Fatih Terim’e, Claudio Taffarel’e, 2011'de buraya gelmemi sağlayan ve bunun olması için her şartı zorlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Hayatımın en doğru kararıydı. 14 sene önce bu güzel ülkeye, bu güzel kulübe tek başıma geldim. Tabii ki de futbolda başarılar kazandım; ama aynı zamanda ailemle de başarılar kazandım. Tek geldim ama şimdi ailemle birlikte dönüyorum.
Her bir takım arkadaşıma teşekkür ederek devam etmek istiyorum. Onlarsız bu gördüğünüz şeylerin hiçbirini başaramazdım. Çok büyük oyuncularla, çok büyük hocalarla 14 sene geçirdim. Aynı zamanda başkanıma çok teşekkür etmek istiyorum. Benim burada kalmam için bazı teklifleri kabul etmedi. Benim burada kalmam için her şeyi yaptı. Benim için başkandan ötesi. Büyük bir arkadaş, bir abi. Okan Burak hocama çok teşekkür etmek istiyorum. Çok büyük bir insan. Buraya hoca olarak imza attığı zaman onunla da konuşmuştuk. Onun gelmesi gerçekten bizim için çok iyi oldu. Türkiye'nin de en iyi hocası olduğunu gösterdi bizlere.
Aynı zamanda herkese, tüm arkadaşlarıma, futbol dışında benimle vakit geçiren, ailesini benimle tanıştıran, arkadaşlarını benimle tanıştıran, mağlubiyetlerden sonra kötü günlerimde benim iyi hissetmem için benim yanımda olan bütün arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Özellikle Veysel’e. 13 sene boyunca benim yanımdaydı. Her anda ailesiyle birlikte benim yanımda olan ve benim ihtiyaçlarım için elinden geleni yapan arkadaştan da öte ailemin bir parçası olan herkese teşekkür etmek istiyorum.
Çok duygusal bir an tabii ki de. 14 sene aynı kulüpte olmak ve her şeyi vermeye çalışmak… Bu çok az oyuncunun söyleyebileceği bir şey. Basına da çok teşekkür etmek istiyorum. Buradaki herkese, bu süreç içerisinde karşımıza çıkan bütün kulüplerin, bütün rakiplerin, birbirimize karşı mücadele ettiğimiz her rakibin ve rakip takımların başkanlarının hepsine de teşekkür etmek istiyorum. Aynı zamanda Florya'nın ve şimdi de Kemerburgaz'ın tüm çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Kamera önüne çıkmıyor olabilirler ama her şeyi bizim için hazır tutuyorlar ve onlar sayesinde biz de sadece futbolla odaklanabiliyoruz. Fadıl Hocaya da çok teşekkür etmek istiyorum. İnanılmaz önemli bir insan benim için. Ailesiyle birlikte benim hayatımın çok önemli bir parçası oldu burada. Çok özel konuşmalarımız oldu. Aramızda birçok kararı alırken bana yardımcı oldu. Unuttuğum insanlar varsa eğer, onlardan özür diliyorum. Çok duygusal bir an şu anda tabii ki. Şu anda aklıma gelmeyen isimler olsa da onlar da çok önemliler ve bu seneki takım arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. 25. şampiyonluğu ve beşinci yıldızı hep beraber kazandık. Dursun Başkanım zaten yıllar önce söylemişti bunu ve sevgisiyle birlikte bize gösterdiği bütün destekle birlikte yönetime de çok teşekkür etmek istiyorum. Başkanımızın da dediği gibi hayatımın oyuncu olarak burada bir dönemi kapanıyor olabilir ama hayatımın sonuna kadar Galatasaray'ın bir parçası olacağım ve Galatasaray'da benim bir parçam olacak.
İki şey daha söyleyip bitirmek istiyorum. Bugüne kadar 14 sene boyunca her anımda sevgi ve saygı ve mutluluk verdiler. İyi günümde, kötü günümde destek oldular. Bütün taraftarlarımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Dünyanın en büyük kulübünün taraftarlarısınız ve kesinlikle her zaman destek olun, kesinlikle bırakmayın. Her zaman yanında olun bu kulübün.”
‘‘Türkiye Benim İkinci Ülkem’’
“Başkanla konuştuk. Ben şu detayı da vermek istiyorum. Futbol bırakmıyorum. Oynamaya devam edeceğim; fakat memleketime daha yakın bir yerde yapacağım. Bildiğiniz gibi Türkiye benim ikinci ülkem, dövmemden de görüyorsunuz zaten. Aileme yakın derken sadece Patricia ve çocuklarımdan bahsetmiyorum. Babama da kız kardeşime yakın olacağım. Kız kardeşimin de çocuğu olmak üzere. İtalya'ya da gideceğim ve oradaki görevlerimi de yerine getireceğim ve onunla da ilgili bir kalibrasyonumuz, iş birliğimiz olacak.
14 seneden bahsediyoruz. Tabii onlar arasında onca şey yaşandı. Çok zor bir tanesini seçmesi ama bir tanesini spordan bir tanesinde ailemden seçmek istiyorum. Temmuz 2011'de ilk kontratı imzaladığım zaman. O zaman Arjantin'deydim. Copa America için Meksika maçından bir gün önce odamda o kontratı imzaladım. İkincisi de Türkiye'de Patricia hayatıma girdiği zamandı. İlk çocuğumuzu burada doğurdu ve çok mutluyduk. Şu anda da çok mutluyuz ve sonsuza kadar da çok mutlu olacağız.
En kıymetlisi insanlar. Benim için sizler, kültürünüz… Kültür olarak birçok farklılıklarımız var. Bu milliyetçi ülkede bana gösterilen mutluluktan dolayı çok mutlu oldum. Bana da aileme de gösterilen sevgi, ilgiyi mutlu olmamız için yapılan her şey ve karşılıksız bir şekilde bunların yapılması… O yüzden dövmesini taşıyorum kolumda ve her sene de buraya geri geleceğim, her sene tekrardan görüşeceğiz.
Mutlaka ki sportif olarak baktığımızda evet bir Avrupa kupasının olmaması içimde kalan uktedir. Avrupa kupası alan Türkiye'nin tek takımı Galatasaray'da oynamak şüphesiz çok özel. Seneye başlayarak çok önemli başarılara imza atacaktır takımımız. Yanımda da başkanımın için en önemli şeylerden bir tanesini Avrupa'da bir kupa kaldırmak. Hedefin orada başarılı olmak olduğunu da çok iyi biliyorum.
Şüphesiz az önce de söylediğim gibi insanlardan ve sevgiden bahsederim onlara. Birçok Uruguaylı da İstanbul'a geliyor. Türkiye'ye geliyor. Ziyaret ediyorlar burayı ve harika bir ülkeyle karşılaşıyorlar geldikleri zaman. Dünyanın en iyi statları, en iyi taraftarları bu ülkede. Bence çok büyük oyuncular buradaki bu statta oynuyorlar, geliyorlar… İnanılmaz bir atmosfer yaratıyorlar. Buradaki harika taraftarla birlikte buradaki çalışanlar hepsi inanılmaz bir ciddiyetle gelişmeye açık bir şekilde mücadele ediyorlar ve kulüpten bahsetmek bu ülkeden bahsetmek çok çok kolay olacak. 14 sene çok uzun bir zaman. Ben de uzun uzun onları oturup da her şeyi anlatabilirim.
Üç sene üst üste şampiyon olmak hiç hiç kolay değil yani onu söylemek lazım. Bir yıl içerisinde bir sürü inişler çıkışları oluyor. Birçok eleştirilere maruz kalabiliyorsunuz ve o eleştiriler sırasında da size destek olan sürekli yanınızda olan takım arkadaşlarınız var. Başka insanlar var, arkadaşlarınız var… Bunun sayesinde gelmiş üç sene üst üste bir başarıdan bahsediyoruz.”
‘‘Oğlum Doğduğu Anda Kontratı İmzaladı’’
Oğlunun gelecekte kendisi gibi futbolcu olup olmayacağı sorusuna Nando, “Çok teşekkürler öncelikle. Henüz tabii geleceği ile ilgili şeyleri bilmiyoruz. Baba olarak bizim taraftarımızın önünde, bizim sahamızda oynadığını görsem gerçekten çok gurur duyardım. Tabii ki de topa yeni yeni alışmaya başlıyor. Biraz arabalarla oynamayı falan seviyor ama doğduğu anda aslında kontratı imzaladı diyebiliriz. İsterse çok gurur duyarım tabii ki de ama benden on kat daha iyi yapacağını da eminim. Eğer yapmaya kalkarsa bu işi. Galatasaray kesinlikle ilk seçimi hatta belki de tek seçim olacaktır. Üç çocuğumuz oldu, üçüyle de gurur duyuyoruz. Bizi çok mutlu ediyorlar her gün, her dakika, her saat. Hayatımızın bu döneminde de burada birçok anı biriktirdik birlikte ve çok mutlu bir şekilde ayrılıyoruz buradan.” cevabını verdi.
‘‘Bu Takımı Sonsuza Kadar Seveceğim’’
“O bir sinyaldi bence formada 25 yazması. Aykut o zaman 1 numarayı giyiyordu. Ben başka bir tane seçmek zorunda kalmıştım ve yıllar sonra 25. şampiyonluğu almak, beşinci yıldızı almak gerçekten çok çok güzel bir his. Yeşil olan formayı tercih ederim. Sarı ve kırmızısını çok severim ben bu takımın ve sonsuza kadar da seveceğim ama tek bir forma seçmek gerçekten çok çok zor.
Dediğiniz gibi bir dönem bitiyor. Başakşehir ile başladı ve Başakşehir ile bitecek. Keşke sırtımda 25 numara giyebilsem yarınki maçta ama sanırım bu imkansız bir şey sonuçta yasak yani normalde olmayacak bir şey. Yarın duygulu bir maç olacak, maçın geneli öyle olacak diye düşünebiliriz fakat en iyi performansımı da vereceğim. Çünkü ben sahaya çıktığım zaman o duyguları bir kenara atıyorum her zaman bıraktım şimdiye kadar ve yarın da öyle olacak. Yarın büyük bir rakiple mücadele edeceğiz, hocam da takım arkadaşlarım da galibiyet için o sahaya çıkacağız biz. Geldiğimden beri özellikle şu son yıllarda biz zaten galibiyete çok alıştık ve galibiyet dışında hiçbir şeyde kabul etmeyi sevmiyoruz.
Öncelikle başkanıma sorduğunuz soruya cevap vermek istiyorum. Heykel kesinlikle çok fazla olur. Çünkü bence 2000-2001 senesindeki o takımın hak ettiği bir şey o ve ben onların çok altında kaldım ne kadar şey başarmış olsam da.
Eğer bana sorarsanız; Galatasaray formasıyla o sahaya çıkıp da bizim kalemizi koruyabilecek dünyanın en iyi kalecisi Günay Güvenç'tir, başka biri değil.
Henüz bir anlaşma yok. Orada zamanım var. Sakin bir şekilde karar vereceğim orada. Unutulmaz kupalarla ilgili şampiyonluklarla ilgiliyse birincisi ilk sene olan kesinlikle rakibimizin sahasında şampiyon olmak o kutlamalar gerçekten unutulmazdı o ayrı bir histi. Galatasaray'da kimsede unutmayacaktır diye düşünüyorum. O kutlamaları o kupayı, ikinci olarak da bu son kazandığım çünkü bu zengin tarihi olan kulübün tarihine yazılmamı sağladığı 19 kupayla birlikte bu kulübün tarihinin bir parçası olmamı sağladı.
Yine daha önce söylediğin gibi çok zor seçmek. Çünkü çok fazla var aklıma gelen ama Juventus maçında o iki günde orada başarılı oyunumuz gerçekten herkesin hatırlayacağı bir maç olduğunu düşünüyorum.”
Nando, son olarak büyük Galatasaray taraftarına mesajını ise Türkçe verdi.
“Taraftara ben çok teşekkür ediyorum. Onlar benim arkamda her zaman saygı verdi ve ben buradayım çok mutluyum. Onların desteği benim için çok önemli bu yıllarda ve çok çok mutluyum.”
