Prof. Dr. Pampal, Hatay'ın içinden geçerek Kızıldeniz'e ve Akabe Körfezi'ne kadar uzanan, Suriye, Lübnan ve İsrail'i de içine alan Ölüdeniz Fayı'nın potansiyel risklerini vurguladı.
Fayın geçtiği Hatay Kırıkhan'da 6 Şubat depremleri sırasında kırıldığını belirten Pampal, bu fayın bölgedeki en yıkıcı ve sık görülen depremlere sebep olduğunu ifade etti. Pampal, şu anda fayda biriken stresin, kırılma sürecinin başladığını ve bu durumun Hatay için yeniden yıkıcı bir deprem riskini artırdığını söyledi.
Bu potansiyel tehlikeye karşı Hatay'ın depreme dayanıklı bir şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı ve büyük depremlerin uzak olmadığını ve oldukça yıkıcı olabileceğini ekledi.
Prof. Dr. Pampal, stres yüklenen fay hattında 7'den büyük bir deprem beklendiğini vurgulayarak, bölgede 7 ila 8 büyüklüğünde depremler yaşandığını belirtti.
Hatay'da tarihsel olarak yaşanan büyük depremlere değinerek, bu fayın etkilerinin Hatay'ı ve Suriye'yi olumsuz yönde etkileyeceğini ifade etti.
Ayrıca, Adana'nın da bu faylardan etkilenebileceğini ve özellikle alüvyon zeminlerin uzak depremlerde ivmeyi artırabileceğini belirtti.
Bu nedenle, bölgede alınması gereken önlemlere ve yapılan hatalardan ders çıkarılmasına vurgu yaptı.