Her yemeğin ardında bir gelenek var
UNESCO tarafından gastronomi dalında "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dâhil edilen Gaziantep, sadece yaz aylarında değil, kış mevsiminde de zengin mutfak kültürüyle öne çıkıyor.
Kentte havaların soğumasıyla birlikte yuvalama, içli köfte, beyran, soğan kebabı, ayva kebabı, lebeniye, kurut çorbası, tarhana ve kuru dolma gibi geleneksel lezzetler sofralardaki yerini alıyor.
Kış aylarında sofralarda yer bulan bu yemekler, yalnızca lezzetleriyle değil, aynı zamanda besleyici özellikleriyle de dikkat çekiyor.
Protein, karbonhidrat ve baharat dengesine sahip olan bu yemekler, soğuk günlerde hem vücut direncini artırıyor hem de yöresel damak tadını yaşatıyor.
Beyranla güne sıcak başlangıç
Gaziantep’in simgelerinden biri olan beyran çorbası, özellikle sabah kahvaltılarında içiliyor.
Kemik suyunda pişirilen pirinç, kuzu eti, sarımsak ve bol acı biberle hazırlanan bu çorba, kış aylarında vücut direncini artırıyor.
Soğan ve ayva kebabı bağışıklığı destekliyor
Kentin özgün lezzetlerinden soğan kebabı, özellikle gribal enfeksiyonlara karşı doğal koruma sağlıyor.
Kuzu eti ve arpacık soğanla yapılan bu kebap, şifa niyetine tüketiliyor. Ayva kebabı ise tatlı-ekşi dengesiyle hem mideyi rahatlatıyor hem de kış aylarında farklı bir alternatif sunuyor.
Yuvalama, el birliğiyle hazırlanıyor
Gaziantep mutfağının en zahmetli ancak en kıymetli yemeklerinden biri olan yuvalama, kış aylarında daha sık pişiriliyor.
Nohut, kıyma, pirinç ve yoğurtla yapılan bu yemek, genellikle aile bireyleriyle birlikte hazırlanıyor ve toplumsal dayanışmayı da yansıtıyor.
Tarhana ve lebeniye kışın vazgeçilmezi
Yaz aylarında hazırlanan tarhana da, kışın vazgeçilmezi ve Gaziantep usulüyle daha lezzetli bir şekilde kışın tüketiliyor.
Yoğurt bazlı bir diğer lezzet olan lebeniye, içindeki köftelerle birlikte hem hafif hem doyurucu bir seçenek sunuyor.
Kuru dolma ve içli köfte Kışın Olmazsa Olmazı
Yazdan kurutulan patlıcan, biber ve kabaklarla hazırlanan kuru dolma, Gaziantep mutfağının kışlık olmazsa olmazlarından.
Pirinç, salça, baharat ve bazen kıymayla hazırlanan iç harcıyla sofralarda başköşede yer alıyor.
İçli köfte ise hem kızartılarak hem haşlanarak hazırlanıyor ve özel misafir sofralarının baş tacı olarak biliniyor.