İstifa dilekçesine yazılacak yanlış bir ifade, hem kıdem tazminatı hakkının kaybına hem de işverene ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğüne neden olabilir.
Tazminat İçin Gerekçeniz Kadar İfadeniz de Önemli
Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç’ın kaleme aldığı yazıya göre, haklı nedenle istifa eden birçok işçi, “kişisel sebepler” ya da “lüzum üzerine” gibi yuvarlak ifadelerle istifa dilekçesi yazarak tazminat hakkını yitiriyor.
Ayrıca bu tarz ifadeler, işçiye ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü de doğurabiliyor.
Hangi Durumlarda Kıdem Tazminatı Alınabilir?
İş Kanunu’na göre işçi şu durumlarda haklı nedenle istifa ederek kıdem tazminatına hak kazanabilir:
İş sağlığına veya yaşantısına tehdit oluşturan işler,
İşverenin bulaşıcı veya uygun olmayan hastalıklara yakalanması,
İşverenin kandırıcı beyanlarla işe alım yapması,
Cinsel taciz veya şeref ve haysiyete saldırı,
Ücretin zamanında ve eksiksiz ödenmemesi,
Zorlayıcı sebeplerle işin bir haftadan uzun süre durması.
İstifa Dilekçesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kıvanç’a göre, ücretin ödenmemesi gibi haklı bir nedenle istifa eden işçi, dilekçesinde bunu açıkça ifade etmelidir.
Aksi halde tazminat hakkı kaybolur.
Örneğin, “Ücretim ödenmediği için işten ayrılıyorum” ifadesi net bir haklı fesih gerekçesidir.
Ancak “kişisel sebeplerle ayrılıyorum” ifadesi tazminat hakkını ortadan kaldırabilir.
6 Günlük Süreye Dikkat!
Haklı fesih durumunda işçinin fesih hakkını, sebebin öğrenildiği tarihten itibaren 6 iş günü içinde kullanması gerekiyor.
Ancak ücretin ödenmemesi gibi durumlarda bu süre işlemez.
Altı gün içinde yapılan fesihlerde ihbar süresi de geçerli sayılmaz.
Emeklilik, Askerlik ve Evlilik Durumları da Kapsamda
Kıdem tazminatı almanın yollarından biri de emeklilik şartlarını sağlamak.
Erkek işçiler askerlik, kadınlar ise evlilikten sonraki ilk bir yıl içinde işten ayrıldıklarında da bu haktan yararlanabiliyor.
Ayrıca yaş dışında diğer emeklilik şartlarını yerine getiren işçiler de istifa ederek kıdem tazminatı talep edebiliyor.