Son dönemlerde, günlük yaşantımızın olmazsa olmazı kredi kartlarıyla ilgili üzücü haberler var. Tüketiciler eskiden "nasıl olsa taksitlendiririm, minimum ödemeyi yaparım" düşüncesiyle sorumsuzca alışveriş yapıyorlardı.

Fakat artık mevcut koşullar eskisi gibi değil. Tüketimi kısıtlamak ve tasarrufu özendirmek amacıyla yeni ekonomi politikaları çerçevesinde kredi kartlarının kullanım alanları büyük ölçüde sınırlandırıldı. Özellikle teknolojik aletlerde taksit seçenekleri azaltıldı veya tamamen kaldırıldı.

Bu durum, tüketicileri alışveriş yapmadan önce biriktirmeye teşvik ediyor. Bu yöntem, aşırı ısınan ekonomiyi soğutmanın ve enflasyonu kontrol altına almanın en etkili yollarından biri olarak görülüyor.

Talep azaldıkça, fiyatlar da orantılı olarak düşer ya da en azından artmaz. Bu durum enflasyonun düşmesine veya stabil kalmasına yardımcı olur. Netice itibarıyla, az alışveriş yapılırsa enflasyon da azalır. Bu bağlamda, kredi kartı kullanımı önemli bir konu.

Ayrıca, sadece minimum ödemeyi yapan kredi kartı kullanıcıları için daha fazla kötü haber var. Faiz oranları artırıldı ve bu sayede tüketicilerin harcamaları kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu önlemlerin etkili olduğu gözlemleniyor.

Örneğin, insanlar artık en yeni model telefonları almak yerine mevcut telefonlarını daha uzun süre kullanmayı tercih ediyorlar. Bu, borçlanmayı azaltıyor, tüketimi düşürüyor ve tasarrufu artırıyor.

Yüksek faiz oranlarından kaçınmak isteyenler, kredi kartlarının minimum ödemesinden daha fazlasını ödeyerek borçlarını daha hızlı kapatmaya çalışıyorlar. Kullanıcılar arasında kredi kartlarını tamamen kapatma eğilimi de artıyor.

Bu nedenle, kredi kartı kullanıcılarının bundan sonra çok daha dikkatli olmaları gerekiyor.