Kırkikindi yağmurları, halk arasında köklü bir yere sahip olan ve doğa döngüsünün vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul edilen bir olgudur.

Sadece hava durumu ile ilgili bir olay olmayıp, mevsimlerin değişiminin habercisi, toprağın canlanmasını sağlayan bir su kaynağı ve bazen de etkili ve yoğun yağışlarıyla anılan bir doğa fenomenidir.

İlkbaharın sonlarına doğru, özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde sıkça rastlanan kırkikindi yağmurları, halk arasında yaygın şekilde bilinen ve merak edilen doğal bir olaydır.

Bu yağışlar, adını geleneksel inanışta “kırk gün boyunca ikindi vakti yağan yağmur” ifadesinden almaktadır. Gerçekte kırk gün sürmese de, belirli bir dönemde neredeyse her gün aynı saatlerde ortaya çıkmasıyla dikkat çeker.

Kırkikindi Yağmurlarının Oluşum Mekanizması

Kırkikindi yağmurları, meteorolojik açıdan "konveksiyonel yağışlar" yani “yükselim yağışları” olarak sınıflandırılır. Güneş ışınlarının yeryüzünü ısıtması sonucunda, yeryüzüne yakın hava tabakası da ısınır. Isınan hava genleşir, yoğunluğu azalır ve yükselmeye başlar.

Yükselen nemli hava, atmosferin daha soğuk katmanlarına çıktıkça her 200 metrede yaklaşık 1°C kadar soğur. Hava içindeki nem, yoğuşma noktasına ulaşınca bulutlar oluşur ve kısa süre içerisinde yağış meydana gelir. Bu tür yağışlar genellikle ani ve şiddetli olur.

Kırkikindi Yağmurlarının Başlangıç ve Bitiş Zamanı

Türkiye’de kırkikindi yağmurları, ilkbaharın son dönemlerinde ortaya çıkan mevsimsel yağışlardır. Nisan yağmurlarının ardından başlayan bu yağışlar, nisan sonu ve mayıs başı civarında etkisini göstermeye başlar.

Halk arasında “40 ikindi” olarak adlandırılmasının sebebi, yaklaşık kırk gün boyunca ikindi ve akşam saatlerinde yağmur yağma olasılığının yüksek olmasıdır.

Bu yağmurlar, haziran ortalarına kadar sürebilir ancak süre ve yoğunluk bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir. Örneğin, İç Anadolu Bölgesi’nde kırkikindi yağmurları daha uzun süre ve düzenli şekilde devam ederken, diğer bölgelerde daha kısa ve düzensiz olabilir.