Yesemek faktörü dikkat çekiyor

Gaziantep’i etkileyebilecek deprem üretme potansiyeline sahip faylar hakkında değerlendirmelerde bulunan Serindağ, Kahramanmaraş-Türkoğlu Fay Hattı’nın 6 Şubat depremleriyle kırıldığını ve bu hatta ilişkin büyük tehlikenin geride kaldığını ifade etti.

Ancak bölge için risk oluşturan başka fay hatlarının bulunduğuna işaret eden Serindağ, “Yesemek Fayı, Gölbaşı-Türkoğlu, Antakya-Türkoğlu ve Çelikhan-Gölbaşı fayları Gaziantep’i etkileyebilecek hatlar arasında yer alıyor” dedi.

Yesemek fayı suskun

Yesemek Fayı’nın uzun süredir sessizliğini koruduğunu belirten Serindağ, bu durumun fayda enerji birikimine işaret ettiğini söyledi.

Serindağ, “Yesemek Fayı bizi etkiler. Türkoğlu kesimi kırıldı ancak Yesemek’in yanı sıra Gölbaşı-Türkoğlu, Antakya-Türkoğlu ve Çelikhan-Gölbaşı fayları da risk oluşturuyor.

Bu faylar 6’nın üzerinde, hatta 7’nin üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip. Ancak asla 6 Şubat’taki gibi bir etki beklenmiyor. 7.7 büyüklüğünde bir deprem öngörülmüyor” ifadelerini kullandı.

Deprem büyüklükleri arasındaki enerji farkına da dikkat çeken Serindağ, “7 büyüklüğündeki bir depremin açığa çıkardığı enerji yaklaşık 100 bin ton iken, 7.5 büyüklüğündeki bir depremin enerjisi 1 milyon tona kadar çıkabiliyor.

Bu nedenle büyüklükteki küçük farklar bile sonuçları ciddi şekilde değiştirebiliyor” diye konuştu.

Diri fay hattı sayısı arttı

6 Şubat depremlerinin bu denli yıkıcı olmasının nedenlerinden birinin fayların çok uzun süre kırılmadan beklemesi olduğunu vurgulayan Serindağ, Türkoğlu segmentinin yaklaşık 510 yıl sonra kırıldığını hatırlattı.

Serindağ, “Öngörülen ortalama periyot 400 yıl civarındadır. Ülke olarak her yıl ortalama 1 santimetre kayıyoruz. 7 büyüklüğü ve üzeri bir deprem üretmek için 350-400 yıl beklemek gerekiyor. Antakya-Türkoğlu hattı ise en son 150-170 yıl önce kırıldı” dedi.

Türkiye genelinde diri fay hatlarının sayısının da arttığını belirten Serindağ, “2012 yılında diri fay sayısı 326 idi. Bugün 5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilecek diri fay sayısı 485’e çıktı” bilgisini paylaştı.

“Kaya üzerine ev yapın” uyarısı

Deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek gerektiğini vurgulayan Serindağ, yapılaşmada zemin seçiminin hayati öneme sahip olduğunu söyledi.

Japonya örneğini hatırlatan Serindağ, “Depremin yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz. Projeden başlayarak üretim ve denetim aşamalarında mühendislik hizmetleri en iyi şekilde uygulanırsa risk minimize edilir” dedi.

Yapıların sağlam zeminlere inşa edilmesi gerektiğini belirten Serindağ, “Kaya üzerine 1 lira harcıyorsanız, zayıf zeminde 5 lira harcamak zorunda kalırsınız. Tarım alanları imara açılmamalı. Tüm tedbirleri alarak depremle yaşamayı bilmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Editör Hakkında