Yerel aktarlar, pazarlar ve yöresel ürün satış kanalları geleneksel bitkileri hem mutfakta hem de sağlık amaçlı kullanım için sunarken; sağlık kuruluşları ve üniversiteler fitoterapi (bitkisel tedavi) alanındaki çalışmaları sistematik hâle getirmeye başladı.

Şehirde hangi aktörler var? — Pazar, aktar, e-ticaret

Gaziantep’te çok sayıda aktar ve bitkisel ürün satan dükkan ile online yöresel ürün mağazası hizmet veriyor. Kış çayları, hibiskus, gül tomurcuğu, hatmi çiçeği, kiraz sapı gibi ürünler hem yerel pazarlarda hem de internet sitelerinde yaygın biçimde satılıyor; bu ürünler hem tüketim hem de “şifa” amaçlı talep görüyor.

Geleneksel Bilgiden Akademik Araştırmaya:

Gaziantep’teki akademik çalışmalarda yöresel bitkilerin potansiyel etken maddeleri araştırılıyor. Gaziantep Üniversitesi ve bazı klinik uygulamalar bitkisel etken maddelerin farmakolojik potansiyelini inceleyen projelere ev sahipliği yapıyor; üniversite laboratuvarlarında yöresel atık (ör. zeytin çekirdeği) gibi kaynakların tıbbi kullanım adayları olarak değerlendirilmesi örnekleri görülüyor. Bu çalışmalar, halk bilgisi ile modern bilimin buluşmasına kapı aralıyor

Gaziantep’e Özgü Ürünler ve Coğrafi İşaretler:

Gaziantep’le özdeşleşmiş bazı ürünler, yöresel kimlik ve ekonomik değer kazandırıyor. Örneğin “Antep Zahter Çayı” gibi yöresel bitki çaylarının coğrafi işaret tescili, hem ürünün tanınırlığını artırıyor hem de geleneksel bilgiyi korumaya yardımcı oluyor. Bu tür tesciller, yerel üreticilerin pazarlama gücünü de güçlendiriyor.

Popüler bitkiler ve kullanım alanları:

Mahalle aktarlarda ve pazar standlarında sıkça rastlanan bazı bitkiler ve halktaki kullanım eğilimleri şöyle özetlenebilir:

Zahter (dağ kekiği): çay olarak tüketiliyor; sindirim ve solunum şikâyetlerinde destek amacıyla tercih ediliyor.


Hibiskus : soğuk içecek ve bitki karışımlarında kullanılıyor.


Tomurcuk gül, hatmi, melisa: rahatlatıcı ve sindirim destekli etkiler için tüketiliyor.


Yerel “çöven kökü”, kurt pençesi vb.: bazı geleneksel reçetelerde solunum, cilt ve sindirim sorunları için öneriliyor; ancak her bir bitkinin etki ve güvenlik profili farklıdır.


Yukarıdaki kullanım alışkanlıkları olan bitkiler halkın kullanımına dayanmaktadır; tıbbi öneri niteliğinde değildir.

Düzenleme, güvenlik ve sağlık kuruluşlarının rolü:

Sağlık otoriteleri geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına ilgi gösterirken, bu alanda düzenleme ve güvenlik vurgusu öne çıkıyor. Gaziantep’te “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları” birimleri ile fitoterapi uygulamalarını izleyen yaklaşımlar bulunuyor; sağlık tesislerinin rehberliğinde bitkisel ürünlerin bilinçli kullanımı teşvik ediliyor. Uzmanlar, bitkisel ürünlerin ilaçlarla etkileşim gösterebileceğini, doz ve kullanım sürelerine dikkat edilmesi gerektiğini özellikle belirtiyor.

Yöresel üretim ve e-ticaret yükselişte:

Yöresel ürün pazarları ve e-ticaret platformları Gaziantep’in şifalı ürünlerini ulusal pazara taşıyor. Bu durum hem küçük üreticilere gelir sağlıyor hem de geleneksel tariflerin ticarileşmesine yol açıyor. Ancak paketleme, etiketleme ve içerik beyanı konularında tüketicinin doğru bilgilendirilmesi önem taşıyor; aksi hâlde yanlış kullanım ve sağlık riskleri gündeme gelebiliyor.

Riskler ve uyarılar

Doz ve etkileşim riski: Bitkisel ürünler güvenli olarak algılansa da etkin maddeler ilaçlarla etkileşebilir; kronik hastalığı olanların hekimlerine danışması gerekiyor.


Kalite ve safsızlık: Uygun olmayan kurutma, depolama veya adulterasyon (karışım) ürünlerin etkinliğini ve güvenliğini etkileyebilir. Tüketicinin güvenilir aktar ve sertifikalı ürün tercih etmesi öneriliyor.

Geleneksel bilgiler korunuyor, modern denetim zorunlu hale geliyor:

Gaziantep’te şifalı otlar ve halk hekimliği güçlü bir kültürel miras niteliği taşıyor. Yerel aktarlardan üniversite laboratuvarlarına uzanan bir ekosistem, bilginin korunması ve ticarileşmesi için fırsat sunuyor.

Bu potansiyelin sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için bilimsel araştırma, sağlık kurumlarının rehberliği, tüketici bilgilendirmesi ve pazar düzenlemeleri eş zamanlı olarak güçlendirilmeli. Bu dengeler kurulduğunda Gaziantep’in “şifa kültürü” hem korunur hem de güvenli biçimde gelecek kuşaklara aktarılabilir.

Editör Hakkında