UNESCO tarafından “Gastronomi Şehri” unvanıyla tescillenen Gaziantep’te kahvaltıdan akşam yemeğine kadar unutulmaz bir lezzet yolculuğu yaşanıyor.
Beyran çorbasıyla güne başlamak, yuvalama, içli köfte, ali nazik ve kebap çeşitleriyle devam etmek, günün sonunda ise Antep baklavası ve katmerle noktalamak şehri gezenlerin olmazsa olmazları arasında.
Ayrıca nohut dürümü, lahmacun ve zahter salatası gibi sokak lezzetleri de mutlaka tadılmalı.
Bunun yanı sıra Gaziantep Kalesi çevresindeki Panorama 25 Aralık Kahramanlık Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Hamam Müzesi ve Medusa Cam Eserleri Müzesi şehrin kültürel çeşitliliğini gözler önüne seriyor.
Müzeler Şehri Gaziantep
Gaziantep yalnızca yemekleriyle değil, müzeleriyle de öne çıkıyor.
Dünyanın en büyük mozaik müzelerinden biri olan Zeugma Mozaik Müzesi, şehrin simgesi haline gelmiş durumda.
Bey Mahallesi’nde Tarih Yolculuğu
Gaziantep’in tarihi dokusunu hissetmek isteyenler için Bey Mahallesi mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Restore edilen taş konakları, daracık sokakları ve butik kafeleriyle bu mahalle, ziyaretçilere adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor.
Burada geçmişten bugüne uzanan Antep evlerini görmek, şehrin kültürel mirasına yakından tanıklık etmek anlamına geliyor.
Rumkale’de Doğa ve Tarih Bir Arada
Gaziantep gezisinin olmazsa olmaz duraklarından biri de Rumkale. Fırat Nehri kıyısında yer alan ve tekne turlarıyla ulaşılan bu tarihi kale, doğa ve tarihin iç içe geçtiği manzaralarıyla büyülüyor.
Özellikle gün batımı saatlerinde Rumkale’den izlenen manzara, ziyaretçilerin hafızasında unutulmaz kareler bırakıyor.
Gaziantep’te Alışveriş ve El Sanatları
Şehirde dolaşırken bakırcılar çarşısı, sedef kakma ustaları, kutnu kumaşı ve bakır işlemeleriyle ünlü dükkânlar mutlaka ziyaret edilmeli.
Buradan alınacak hediyelikler, Gaziantep kültürünü evlere taşıyor.