Türkiye’nin ayakta kalmayı başaran ender kalelerinden biri olan bu yapı, hem tarihi hem de efsaneleriyle adeta geçmişten bugüne bir köprü kuruyor.
Şehrin Zirvesindeki Gözcü
Gaziantep Kalesi, şehir merkezinin güneyinde, Alleben Deresi kıyısında, yaklaşık 25 metre yüksekliğinde doğal ve yapay bir tepe üzerine konumlanmıştır.
Bu stratejik yüksekliği sayesinde, tarih boyunca kenti koruma görevini üstlenmiş ve şehre hâkim bir görsel noktada yer almıştır. Hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun ilgisini gören kale, bölgenin en önemli kültürel simgelerinden biridir.
Gaziantep Kalesi Nerede, Nasıl Gidilir?
Kale, Gaziantep’in merkezi noktalarından biri olan Alleben Deresi kıyısında yer alıyor.
Bir bölümü doğal kayalık, bir bölümü ise höyük üzerine kurulu bu tarihi yapı, konumu itibarıyla şehre hâkim bir perspektif sunuyor. Gün içinde ziyarete açık olan Gaziantep Kalesi’ne; şehir içi otobüslerle ya da özel araçlarla kolayca ulaşım sağlanabiliyor.
Antep Kalesi’nin Bilinmeyen Geçmişi
Gaziantep Kalesi'nin inşa tarihi kesin olarak bilinmese de, Roma döneminde gözetleme kulesi olarak kullanıldığı düşünülüyor.
M.Ö. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde, Sasani saldırılarına karşı bir kale olarak yeniden inşa edildiği bilinmektedir.
1200 metre çevre uzunluğuna ve 100 metre çapa sahip kale, zamanla birçok medeniyetin kontrolüne geçmiş; Romalılar, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Moğollar, Dulkadiroğulları, Memlükler ve Osmanlılar tarafından kullanılmış ve çeşitli onarımlardan geçirilmiştir.
Antep Kalesi’nin Özellikleri
Kale, iç ve dış olmak üzere iki ana bölümden oluşur ve dairesel bir plana sahiptir.
12 burçla çevrili olan kalede ayrıca 13. yüzyıla tarihlenen bir mescit ve hamam da yer almaktadır.
Asma köprüler ve demir kaplı kapılar aracılığıyla iç kısımlara geçiş sağlanmaktadır. Yüksek konumuyla şehri izleme fırsatı sunan kale, hem tarihi hem de mimari açıdan büyüleyici bir yapıdır.
Efsanelerle Örülü Geçmişi
Gaziantep Kalesi'nin yapımına dair halk arasında anlatılan iki farklı efsane de, yapının gizemini artırmaktadır:
Zengin Kadının Kaleyi Yarıda Bırakma Hikâyesi:
Rivayete göre varlıklı bir kadın, kaleyi yaptırdığı sırada cenaze taşıyan bir kalabalıkla karşılaşır.
Hayatın geçiciliği üzerine düşündükten sonra inşaata son verilmesini ister. Bu efsane, kalenin yarım kalmış hissi veren yapısıyla ilişkilendirilir.
Yüzük Kalesi Efsanesi (Kala-i Füsus):
Bir diğer efsaneye göre ise kalenin gerçek adı “Kala-i Füsus” yani “Yüzük Kalesi”dir. Kaleyi yaptıran soylu bir kadın, maliyetleri karşılayabilmek için değerli yüzüğünü satar.
Bu nedenle kaleye bu isim verilir. Bugün resmi adı kullanılmakla birlikte, bu efsane halk arasında anlatılmaya devam etmektedir.
Tarihin Taşlara Kazındığı Yer
Gaziantep Kalesi, binlerce yıllık tarihi ve efsaneleriyle, bölgenin kültürel belleğini yansıtan en özel yapılardan biri olmayı sürdürüyor.
Şehri ziyaret eden herkesin uğraması gereken bu tarihi alan, sadece mimari bir yapı değil, aynı zamanda geçmişin derin izlerini taşıyan yaşayan bir miras niteliğinde.