Gaziantep kalesi, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde hasar gördü. Restorasyonu devam eden tarihi kalenin . Bu yılın sonuna kadar çalışmaların tamamlanması beklenmektedir.
Gaziantep Kalesi, Türkiye’de ayakta kalabilen kalelerin en güzel örneklerinden birisi olup gerek ihtişamı ve heybetiyle gerekse bir sır gibi gizlediği tarihiyle herkesin dikkatini çeken tarihi bir eserdir.
Gaziantep Kalesinin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hususunda kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte tarihi günümüzden 6000 yıl geçmişe, kalkolitik döneme kadar giden bir höyük üzerinde kurulduğu, MS 2 ile 3. yüzyıllarda ise kale ve çevresinde “Theban” isimli küçük bir kentin olduğu bilinmektedir.
Gaziantep Kalesi’nin İçinde Neler Var?
Kale bedenleri üzerinde 12 adet kule bulunuyor. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde kalenin 36 burcu olduğundan bahsediyor. Günümüzde bunların yalnızca 12’sini görebiliyoruz. Geri kalan 24 burcun ise kalenin dış surları üzerinde bulunduğu ve günümüze kadar gelemediği düşünülmektedir.
Kale çevresinde bir hendek bulunuyor ve kaleye geçiş köprü ile sağlanıyor. Kale köprüsünü geçip, asıl kale kapısına ulaşmadan, sol tarafta halk tarafından İmam-ı Gazali Hazretlerinin Makamı olarak adlandırılan bir burç yer alıyor.
Kale kapısından girince, kalenin iç kesimlerine ve üstüne doğru açılan iki yol var. Soldaki yoldan, kalenin üst kısmına ulaşılıyor. Diğer yoldan ise; galeri, dehliz ve kale odalarına gidiliyor.
Gaziantep Arkeoloji Müzesi tarafından yürütülen arkeolojik kazılar sonucunda, Osmanlı dönemine ait bir hamam ile bir cami ortaya çıkartılmış. Hamamın banyo, buhar odası ve bacaları bulunuyor.
Gaziantep Kalesi Hikayesi
Gaziantep Kalesine dair bir çok hikaye anlatılır. Bu hikayelerden biri kalenin yapılışına dair bir efsane. Bu efsaneye göre kaleyi zengin bir kadın yaptırıyormuş.
Bir gün sokağa çıkan kadın yolda bir cenaze götürülüşüne denk gelmiş. Yanındaki uşağına “ne oluyror” diye sormuş. Uşak; “Efendim, insanlar bir gün ölür, ölülerini de tabut içinde taşır, mezarlığa götürür ve toprağa gömerler. Gördüğünüz tabutun içinde dün bizim gibi canlı olan bir insan var.” demiş.
Bunun üzerine zengin kadın uşağıyla beraber geri dönmüş ve kaleyi yapan ustaları yanına çağırmış. ” Bırakın kale yarım kalsın, ben ölümü hiç düşünmezdim.” demiş. Halk arasında anlatılan bu hikayeye göre Gaziantep Kalesinin tarihi eski çağlara kadar uzanıyor.
Gaziantep Kalesi’nin ismine dair bir efsaneye göre ise kalenin asıl adı Kala-i Füsus imiş. Bu hikayeye göre kaleyi bölgenin sahibi olan bir kız yaptırıyormuş. Kalenin yapım masrafını karşılamak için çok kıymetli bir taşı olan yüzüğünü satmış. Bunun için kaleye, yüzük kalesi anlamına gelen Kala-i Füsus adı verilmiş.
Gaziantep Kalesinin Adına İlişkin Bir Efsane
Esas adı Kala-i Füsus (Yüzük Kalesi) olan Gaziantep Kalesinin bu adı bir efsaneye dayanmaktadır.
Bu efsaneye göre kaleyi, bölgenin sahibi olan bir kız yaptırıyormuş. Kalenin yapım masrafını karşılamak için çok kıymetli taşı olan yüzüğünü satmış. Bunun için kaleye, yüzük kalesi anlamında Kala-i Füsus adı verilmiştir.