Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirlenen tarihte evi terk etme sözü verdiği bir belgedir. Fakat son zamanlarda, bazı mülk sahipleri kiracıların imzalarını sahtecilik yaparak bu belgeleri üretiyor. Uzmanlar, özellikle yaz tatilinde olan kiracıların bu dolandırıcılıktan etkilenme ihtimalinin yüksek olduğunu vurguluyor.
Mali Müşavir Ömer Sadi Yiğitcan, 2020'de kiraladığı mülkün sahibinin değişmesi sonucu zarar gördüğünü belirtti. Yiğitcan, “Kira sözleşmesine yasal limitin üzerinde zam yapıldı. Ardından, hiç imzalamadığım bir tahliye taahhütnamesi ile karşılaştım. İmzamın taklit edildiğini anladım. E-devlet'i düzenli kontrol etmesem, 7 günlük itiraz süresini kaçırıp evden atılacaktım” diye konuştu.
Avukat Umut Metin, yaz tatilinde olan kiracıların bu tip vakalarla daha fazla karşılaştığını söyleyerek, “İcra takibi ve tahliye taahhütlerinde itiraz süresi 7 gün içindedir.
Bu süreçte imzanın sahteciliği durumunda uzman incelemesi gereklidir” dedi.
Avukat Ragıp Şengül, sahte tahliye taahhütnamelerinin yasal olarak geçerliliği olabilmesi için belirli kriterleri taşıması gerektiğini ifade etti. “Ancak son zamanlarda imzanın sahtelenmesi veya tamamen sahte evraklar düzenlenmesi örnekleri çoğaldı.
Bu tür evraklarla işlenen sahtecilik suçları tespit edildiğinde cezai yaptırım uygulanabilir” şeklinde konuştu.
Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, 2023 yılında "kiralananın tahliyesi" ile ilgili dava sayısı 91 bini geçti. Bu davaların 30 bin 39'u icra yoluyla tahliye taleplerine ilişkindi.
Bu, kiracılar için önemli bir tehlike oluşturduğunu ve mevcut yasal boşlukların fırsatçılar tarafından istismar edildiğini gösteriyor.