Eski Antep Evlerinde kullanılan bilinmeyen mimari teknikler birçok avantaj sağlamakta. Yüksek duvarlar ardında gizlenen bu yapılar, dış dünyadan olabildiğince soyutlanmış ve içe dönük bir yaşam tarzını yansıtıyor.

İklim koşullarına uyum sağlayan yapım teknikleri, taş işçiliği ve ince düşünülmüş detaylar sayesinde yüzyıllardır ayakta kalmayı başarıyor.

Eski Antep Evlerinde Kullanılan Bilinmeyen Mimari Teknikler

Gaziantep’in tarihi evleri, yüzlerce yıllık taş işçiliğinin yanında, bugünün mimarlarını bile şaşırtan bilinmeyen teknikleriyle dikkat çekiyor.

Doğal malzemelerden, iklim koşullarına uyum sağlayan sistemlere kadar pek çok özellik, bu evleri sadece estetik açıdan değil, işlevselliğiyle de özel kılıyor.

Hayat: Tarihi Antep evleri, yüksek duvarlarla dışarıya kapalı olup, yaşam alanını avluya yöneltmiş yapılardır. Bu avlulara yörede “hayat” denilir. Günün büyük bölümünün geçirildiği hayat, sadece bir avlu değil, aynı zamanda sosyal yaşamın merkezi konumundadır.

Hayatların tabanı işlemeli taşlarla süslenmiş, kenarlarına çiçeklikler yerleştirilmiş, ortasına ise çoğunlukla “Gane” adı verilen taş havuz yapılmıştır. Bu alanlarda kadınların gün boyu vakit geçirmesi, mimaride avluyu vazgeçilmez bir unsur haline getirmiştir.

Köşk Çıkmaları ve Avluya Açılan Odalar: Evlerin ikinci katlarında sokağa doğru taşan konsol çıkmaları bulunur. “Köşk” adı verilen bu bölümler dışarıdan metal kaplama ile korunur ve yapıya ayrı bir kimlik kazandırır. Üst katlara çoğunlukla dıştan merdivenlerle ulaşılır ve sofa etrafında sıralanmış, gölgeli ve serin eyvanlı odalar yer alır.

Bu odalar sadece dinlenme değil, aynı zamanda yeme, oturma ve yatma gibi birçok işlevi barındırır. Girişlerde yıkanmaya uygun bölümler, döşeklikler, kübbiye adı verilen dolap nişleri ve özenle işlenmiş ahşap nacar süslemeleri odaların çok yönlü kullanımını gözler önüne serer.

Çatı ve Kiler Düzeni: Geçmişte evlerin çatısı toprakla kaplıyken, zamanla yerini alaturka kiremide bırakmıştır. Halk arasında “bardak” denilen bu kiremitler daha sağlam ve uzun ömürlüdür. Çatı altları, serin hava dolaşımından dolayı kiler yani “hazna” olarak kullanılır ve yiyeceklerin korunmasında önemli rol oynar.

Tavanlarda ise ahşap kirişlerin yanı sıra bağdadi sıva tekniği uygulanmış, üzerleri boya ve motiflerle süslenmiştir. Bu detaylar hem estetik hem de işlevsel katkı sağlar.

Hava Kanalları ve Kuştağaları: Antep evlerinde pencerelerin üstünde yer alan küçük açıklıklara “kuştağası” denir. Hem ışık hem hava akışı sağlayan bu detay, iç mekânı serin tutar. Bazı evlerde ise avlu ve odalar arasında gizli hava kanalları bulunur; bu sistem yazın doğal klima işlevi görür.

Antep evlerinde zemin katlarda mahremiyet gereği sokağa bakan pencere açılmamıştır. Üst katlarda ise büyük kafesli pencereler dikkat çeker. Tüm pencerelerin üzerinde hava ve ışık sağlayan “kuştağası” adı verilen küçük açıklıklar bulunur. Bu detay sadece işlevsel değil, aynı zamanda estetik bir öge olarak da öne çıkar.

Bazı pencereler, ev sahiplerinin inançlarını da yansıtır. Örneğin gayrimüslim ailelere ait evlerde haç motifli pencere tasarımlarına rastlanmaktadır.

Taş İşçiliği ve Malzeme Çeşitliliği: Gaziantep evlerinin en önemli özelliklerinden biri de kullanılan taş çeşitliliğidir. Havara, keymıh, minare kayası, bazalt ve karataş gibi taş türleri birlikte kullanılarak evler inşa edilmiştir. Bu taşlar, yazın serin kışın sıcak tutma özelliğiyle doğal bir yalıtım sağlar. Karataş ise genellikle hayatın süslemelerinde kullanılmıştır.

Hazneler: Evlerin alt katında yer alan mahzenlere “hazna” denir. Bu bölümler serin yapıları sayesinde özellikle yiyeceklerin saklanmasında kullanılmıştır. İklimsel uyumla birleşen bu teknik, geçmişten günümüze aktarılan en işlevsel çözümlerden biri olmuştur.

Editör Hakkında