Borçlar katlanıyor, faizler büyüyor

Uzmanlar, kart borcunun yalnızca minimum tutarının ödenmesinin ciddi bir risk taşıdığını belirtiyor.

Örneğin 1000 TL’lik bir kredi kartı borcunun yalnızca asgari kısmı ödendiğinde, birkaç ay içinde borç miktarı 2000 TL’ye kadar yükselebiliyor. Bu durum, kart faiz oranlarının yüksek olması nedeniyle daha da vahim hale geliyor.

Kart limitinin sürekli doldurulması, harcamaların gelir seviyesini aşması ve harcamaların kontrolsüz yapılması da bu süreci tetikliyor.

Gelir-gider dengesini koruyamayan bireyler, ödeme tarihinde zorluk yaşarken yeni borçlara yönelmek zorunda kalıyor.

Kredi notu düşüyor, gelecekte kredi almak zorlaşıyor

Zamanında ödenmeyen borçlar, bireylerin kredi geçmişini olumsuz etkiliyor.

Bu da hem kredi notunun düşmesine hem de gelecekte banka kredisi veya finansman desteği alınmasının zorlaşmasına neden oluyor. Kredi notu düşük bireyler, bankalardan daha yüksek faiz oranlarıyla kredi kullanmak zorunda kalabiliyor.

Ekonomistler bu durumu “minimum ödeme tuzağı” olarak tanımlıyor. Çünkü bu yöntem yalnızca bankaların belirlediği yasal zorunlulukları yerine getiriyor gibi görünse de, kullanıcı farkında olmadan yüksek faizli bir borç sarmalına giriyor.

Kredi kartı borcundan kurtulmanın yolları neler?

Uzmanlar, bu döngüden çıkmak isteyen vatandaşlara şu önerilerde bulunuyor:

Borcu yapılandırarak daha düşük faizli uzun vadeli taksitlendirme planları yapılmalı

Kredi kartı limiti bilinçli kullanılmalı, harcamalar gelir seviyesine göre planlanmalı

Gelir-gider tablosu çıkarılarak gereksiz harcamalar kısıtlanmalı

Asgari ödeme yerine tam ödeme alışkanlığı kazanılmalı