2025 rekoltesi ne kadar olur?

Gaziantep’te geçen yıl Türkiye genelinde yaklaşık 390 bin tonluk ürün alındığı göz önüne alındığında, bu yılki üretim miktarında doğal bir azalma bekleniyor.

Bu azalma, bir yandan Antep fıstığının “bir yıl var, bir yıl yok” üretim döngüsüne bağlanırken, diğer yandan kuraklık ve don olaylarının da etkili olduğu ifade ediliyor.

Ancak kesin rekolte tespiti için temmuz ayına kadar saha gözlemlerinin sürmesi gerektiği belirtiliyor.

Bakan Yumaklı: Don olayından fıstık da etkilendi, destek verilecek

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 19 Nisan'da yaptığı açıklamada Türkiye genelinde yaşanan zirai don olayının 34 ilde etkili olduğunu ve fıstığın da zarar gören ürünler arasında yer aldığını duyurdu.

Uzmanlar, erken rekolte açıklamalarının piyasa üzerinde spekülatif etki yaratabileceğini vurguluyor.

Yumaklı, “Zarar gören üreticilere destek sağlanacak. TARSİM sigortası olan çiftçilere poliçe kapsamındaki ödemeler yapılacak. Sigortası olmayan ancak ÇKS’ye kayıtlı olanlara ise harcama düzeyinde ödeme verilecek,” açıklamasında bulunmuştu.

Don nedeniyle zarar gören 16 meyve türü arasında fıstığın da yer aldığını vurgulayan Bakan Yumaklı, “Özellikle çok yıllık bitkilerde hasar büyük. Fıstık üreticileri de zararlarının giderilmesi için destek alacak” ifadelerine yer verilmişti.

Bozgeyik: Rekolte açıklamaları üreticiyi etkiliyor, dikkatli olunmalı

Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik ise 30 Nisan'da yaptığı açıklamada, don olayının rekolteye etkilerinin henüz netleşmediğini ancak erken yapılan açıklamaların üreticiyi zor durumda bırakabileceğini belirtmişti.

Bozgeyik, “Şu anda çiftçinin elinde ürün yok. Eğer rekolte düşük açıklanırsa fiyat yükselir ama üretici bu yükselişten faydalanamaz. Rekolte yüksek denirse de tüccar düşük fiyattan ürün almaya çalışır. Piyasanın insafına bırakılan üretici yine zarar görebilir,” dedi.

Çiftçilerin ürünlerini toplar toplamaz tüccara vermemesi gerektiğini söyleyen Bozgeyik, “Birçok çiftçi borçlu olduğu için elindeki ürünü erkenden satmak zorunda kalıyor. Bu da fiyatların düşmesine neden oluyor,” ifadelerini kullandı.

Bozgeyik, çözüm olarak üreticilerin kooperatifleşmesini, girdi maliyetlerini birlikte düşürüp, ürünlerini doğrudan pazarlayacak bir yapı kurmalarını önerdi.

Esnaf: “Fıstığın üstünde çok oyun oynanıyor”

Mayıs ayında çarşı esnafı ile yapılan görüşmelerde ise farklı bir tablo ortaya konuldu.

Esnaflar, fıstık rekoltesindeki düşüşün doğal bir süreç olduğunu belirtirken, piyasada “stokçuluk yapılıyor” iddialarının abartıldığını ifade etti.

Bir esnaf, “Geçen yılki rekoltenin ancak %30-40’ı satıldı, kalan %60’ı hâlâ müstahsilin elinde."

"Stokçuluk yok, üreticinin paraya ihtiyacı yoksa satmıyor. Günlük olarak fıstık geliyor, esnaf da mal bulabiliyor,” diyerek piyasada bir sıkışıklık olmadığını savundu.

Don olmasa bile bu yıl rekoltenin düşük olacağını ifade eden esnaflar, “Zaten geçen yıl ürün fazlaydı. Bu yıl doğal döngü gereği rekolte %20-30 düşük olacak."

"Don bazı bölgeleri etkiledi ama genel tabloya bakıldığında olağanüstü bir zarar yok,” şeklinde konuştu.

Destek modeli değişmeli çağrısı

Çarşı esnafı ayrıca mevcut destekleme sistemine eleştiriler getirerek, mazot yerine kilogram bazlı prim desteği verilmesi gerektiğini ifade etti.

“Mazot desteği üretimle bağdaşmıyor. Tapusu olan herkes alabiliyor."

"Oysa ürünü satan çiftçiye belge karşılığı kilo başına destek verilse hem kayıt oluşur hem de doğru üretici desteklenir,” dediler.

Editör Hakkında