Kendini avukat, feminist, aktivist, filantrop ve yazar olarak tanımlayan Altun, profesyonel yaşamı boyunca özellikle kadın ve çocuk haklarına odaklanmış, bu alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır.

Son dönemde, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla büyük bir tartışmanın odağına oturan Feyza Altun, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçu kapsamında Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturulmuştur. Sosyal medya hesabından Farsça bir şiirin altına, bir kullanıcının yorumuna "Şeriate sokayım" şeklinde tepki vermesi, soruşturmanın başlatılmasına ve sonrasında gözaltına alınmasına yol açmıştır. Bu olay, sosyal medya kullanıcıları arasında büyük tepki toplamış ve #FeyzaAltunTutuklansın etiketiyle kampanya başlatılmasına neden olmuştur.

Feyza Altun'un bu eylemi sonucunda yaşananlar, hukuk camiasında ve sosyal medyada geniş yankı bulmuş, kamuoyunda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu durum, ifade özgürlüğü ve hukukun sınırları gibi konularda yeniden tartışmaların alevlenmesine neden olmuştur. Altun'un gözaltına alınması ve hakkında başlatılan soruşturma, Türkiye'deki hukuk sistemi, ifade özgürlüğü ve sosyal medyanın kullanımı üzerine önemli soruları da beraberinde getirmektedir.