İddialara göre, silahların bırakılacağı yerler Birleşmiş Milletler denetiminde üç ayrı nokta olacak. Bu teslim bölgeleri; Duhok vilayetindeki Amediye ilçesi, Kani Masi nahiyesi, Erbil’e bağlı Binar ve Koyê ilçeleri ile Süleymaniye’ye bağlı Ranya ve Seyid Sadık ilçeleri olarak ifade ediliyor. Bu sürecin, uluslararası gözlemcilerin gözetiminde yürütülmesi planlanıyor.

Silahların Toplanması İçin Ortak Komisyon Kurulabilir

Silahları kimlerin toplayacağına dair tartışmalar sürerken, uluslararası gözlemcilerden oluşan ortak bir komisyonun kurulması planlanıyor. Ayrıca örgüt içindeki suça karışmamış 3.500 PKK üyesinin Türkiye’ye döneceği, bu kişilerin durumlarının ayrı ayrı değerlendirileceği belirtiliyor.

Bazı PKK Yöneticileri Üçüncü Ülkelere Gidecek

Eski AK Parti milletvekili Şamil Tayyar’ın açıklamasına göre, yaklaşık 300 PKK yöneticisinin Güney Afrika ve Norveç gibi tarafsız ülkelere gönderileceği öne sürüldü. Tayyar ayrıca, suça bulaşmamış örgüt mensuplarının vatandaşlıklarına göre ülkelerine döneceğini, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yaklaşık 4 bin kişinin ise kademeli biçimde sınırda teslim alınacağını belirtti.

Kayyımlar Yerlerini Belediye Başkanlarına Bırakabilir

Öte yandan, kayyum atanan belediyelerdeki seçilmiş başkanların yeniden görevlerine dönmeleri gündeme gelebilir. Şamil Tayyar, sürecin başarıya ulaşması halinde yerelde bu tür dönüşlerin yaşanabileceğini belirtti.

Tayyar’ın Yol Haritasına Dair Paylaşımı

Şamil Tayyar, sürecin detaylarına dair sosyal medya hesabından şu bilgileri paylaştı:

  • Öcalan, örgüt içindeki görüş ayrılıklarını bizzat devreye girerek çözümledi.

  • Silahlar Süleymaniye ve Erbil’de, Türkiye’nin gözetiminde teslim edilecek.

  • 300 civarında üst düzey örgüt yöneticisi Güney Afrika ve Norveç gibi ülkelere gönderilecek. İran, Irak ve Suriye bu kapsamda olmayacak.

  • Suça karışmamış örgüt mensupları kendi ülkelerine dönecek, Türkiye vatandaşı olanlar sınırda teslim alınacak.

  • Diyarbakır annelerinin çocuklarının dönüşü ilk etapta sağlanacak.

  • Öcalan, İmralı’da kalacak.

  • ABD ve Fransa gibi ülkeler sürece garantör olmayacak.

  • Yeni infaz düzenlemeleriyle yaşlı ve hasta mahkûmların tahliyesi mümkün hale gelecek.

  • Mecliste anayasa için uzlaşı arayışı başlayabilir, ceza kanunlarında değişiklik yapılabilir, zamanla toplumsal uzlaşı sağlanırsa kısmi af da gündeme gelebilir.

  • DEM Partisi yeniden yapılandırılacak; PKK ismi artık kullanılmayacak.

  • Terör sonlanınca kayyım atanan belediyelerdeki başkanlar görevlerine dönecek.

  • Türkiye, bölgede uzun süre kalmaya devam edecek.

  • Suriye’deki YPG unsurları ise Şam yönetimiyle iş birliği içinde yeniden şekillendirilecek, yabancı savaşçılar sınır dışı edilecek, kalanlar ise Suriye ordusuna entegre edilecek.

BM'nin Silah Bırakma Süreçlerindeki Rolü Nasıldır?

Birleşmiş Milletler’in Silahsızlanma, Silahların Toplanması ve Entegrasyon (DDR) programına göre, bir silahlı örgütün silah bırakma süreci genel hatlarıyla şu aşamalardan geçer:

  • Müzakere ve Anlaşma: Taraflar arasında barış veya ateşkes mutabakatı sağlanır.

  • Uygulama Planı: Sürecin nasıl yürütüleceği kararlaştırılır; teslim yerleri belirlenir.

    Umut Yılmaz'dan Fadıloğlu'na Plaket Umut Yılmaz'dan Fadıloğlu'na Plaket
  • Kayıt Süreci: Silahlı grup üyeleri ve kimlikleri kayda alınır.

  • Teslimat: Belirlenen yerlerde silahlar resmi makamlara teslim edilir.

  • Ayrıştırma ve Güvence Altına Alma: Silahlar sayılır, ayrıştırılır ve güvenli depolara alınır ya da imha edilir.

  • Silahlı Yapıdan Çıkış: Grup üyeleri birbirinden ayrılarak sivil sürece geçirilir.

  • Topluma Entegrasyon: Eski militanlara eğitim, psikolojik destek ve iş olanakları sağlanarak toplumla uyumları teşvik edilir.

  • İzleme ve Denetim: Uzun vadede sürecin sürdürülebilirliği için denetleme yapılır.

Kaynak: Haber Merkezi